Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1823 – 2023/145
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1823
KARAR NO : 2023/145
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/08/2016 tarihinde … plakalı araç sürücüsü …’nun alkollü bir şekilde aracıyla seyir halinde iken müvekkili …’nın hakimiyetindeki bisiklete arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını vücudunda ağır kemik kırıkları oluşup hayati tehlike geçirdiğini, fazlaya dair hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesini arz ve talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 14/01/2019 tarihli dilekçesi ile; 1.000,00 TL’lik maddi tazminat kalemlerinin geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlikten doğan zararlar, tedavi giderleri, iyileşme harcamaları, kazanç kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar. manevi tazminat talebinin 75.000,00 TL olduğunu açıklamıştır.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, kaza olayının meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının tedavi giderleri, iyileşme harcamaları, kazanç kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar adı altında maddi tazminat talebinde bulunduğunu ancak davacının herhangi bir masrafı olmadığını, davacının manevi tazminat talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, ayrıca davacının olası alacak kalemleri için olay tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunduğunu bu yöndeki talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile; 135,00 TL tedavi gideri tazminatının davalı …’ndan kaza tarihi olan 10/08/2016 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş.’den 05/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ndan kaza tarihi olan 10/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece maddi tazminat yönünden müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın çok altında bir tutara hükmedildiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını ve uzun bir süre tedavi gördüğünü ve söz konusu tedaviler nedeni ile harcamalar yaptıklarını, bu yönü ile davanın kabulünün gerektiğini, müvekkilinin bedensel güç kaybına uğradığını, müvekkilinin beden gücü kaybı ve vücudundaki kalıcı yara izleri göz önüne alındığında ileride meslek hayatında dezavantaj olarak karşısına çıkacağı, ekonomik geleceğinin sarsılacağı ve maddi zarara neden olacağı göz önüne alındığında kalıcı iş göremezlik tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin kaza sırasında kullandığı bisikletinin zayi olduğunu, bundan kaynaklı olarak da maddi zarara uğradıklarını ve söz konusu bedelin davalıdan tahsilinin gerektiğini, ayrıca mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasında meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi ve manevi tazminatlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekilinin tedavi giderleri tazminatına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacılar vekili müvekkilinin meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını ve uzun bir süre tedavi gördüğünü ve söz konusu tedaviler nedeni ile harcamalar yaptıklarını, bu yönü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, mahkemece meydana gelen kazada tedavi giderlerinin tespiti bakımından bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapor neticesinde davacının yatarak tedavi gördüğü süreçte hastaneye gidiş geliş yol üceti, tedavi ve takip sürecinde kontrol amaçlı olarak hastanelere gidiş geliş sürecindeki yol, yeme, içme gibi yapabileceği harcamalar ile hastanede yattığı süre içerisinde yanında refakatçinin kaldığı kabul edilerek refakatçisinin bu süreçteki yol, yeme içme gibi yapabileceği harcamalar vs olmak üzere toplam 135,00 TL tedavi gideri zararının olduğunun tespit edildiği ve mahkemece bu miktar üzerinden tedavi gideri zararı yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakla davacılar vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacılar vekilinin kalıcı iş göremezlik tazminatının kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili müvekkili …’nın kaza nedeni ile bedensel güç kaybına uğradığını, bu nedenle kalıcı iş göremezlik tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dosya içerisinde davacının maluliyetini gösterir ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 24.07.2020 tarihli maluliyet raporu incelendiğinde davacının maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, söz konusu maluliyet raporunun davacının son film ve grafileri ile tedavi evrakları incelenmek sureti ile ve kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacı vekilince rapora itiraz edilirken maluliyetinin bulunduğuna dair davacıya ait farklı bir heyet raporu, sağlık tedavi evrakı… vb belge sunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin kalıcı iş göremezlik tazminatının kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebini reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekili her ne kadar müvekkilinin kaza sırasında kullandığı bisikletinin zayi olduğunu, bundan kaynaklı olarak da maddi zarara uğradıklarını ve söz konusu bedelin davalıdan tahsilinin gerektiğini ileri sürmüş ise de,
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacılar vekili tarafından gerek dava delikçesinde gerekse 14.01.2019 günlü açıklama dilekçesinde bisikletin zayi olduğuna ve bunun bedelini istediğine ilişkin bir talebinin olmadığı, bu konuda açılan bir dava bulunmadığı, HMK’nın 357. maddesi gereğince ilk derecede talep edilmeyen bir zararın bölge adliye mahkemesinden talep edilemeyeceği kanaatine varılmakla davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacılar vekili mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu ileri sürmüş ise de,
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda 10.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı …’nın yaralandığı, her ne kadar kazanın meydana gelmesinde davalı %100 kusurlu ise de, İstanbul 2. İhtisas ATK tarafından düzenlenen 24.07.2020 tarihli maluliyet raporuna göre davacının maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, yaralanan davacının yaşı, yaralanmasının niteliği, olay tarihi ve TMK’nın 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.03.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL istinaf karar harcın peşin yatırılan 1.120,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 940,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.24.01.2023
Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır