Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/172 E. 2022/862 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/172 – 2022/862
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/172
KARAR NO : 2022/862

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar
sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/08/2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı kamyon ile arkasını kontrol etmeden geri geri manevra yapmak istediği esnada yolun karşısına geçmek isteyen yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçcesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
TALEP ARTIRIM: Davacı vekili 21/10/2020 tarihli talep artırım dilekçesinde; sürekli iş göremezlik tazminatı için talep ettikleri 100 TL tazminatı 10.315,00 TL arttırarak dava miktarını 10.415,00 TL olarak belirlemişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yeterli belgeleri sunmadan müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu, davacının maluliyet raporu olmadan dava açmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, 10.415,00 TL maddi tazminatın 27/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğin uygulanmasının tek sebebinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına yapılan atıf olduğunu, 17.07.2020 tarihli 2019/40 esas, 2020 karar sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile de bu dayanağın ortadan kalktığını, bu sebeple maluliyet raporunun 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, %5 kalıcı maluliyet oranının müvekkilinin gerçek maluliyetini ve mağduriyetini göstermekten uzak olduğunu, ayrıca yapılacak yargılamada hesaplama yöntemi olarak PMF 1931 yaşam tablosu ve prograsif rant sisteminin esasa alınması gerektiğini, artırım dilekçesinde fazlaya ilişkin ve asgari ücret artışından kaynaklı haklarının saklı tutulduğunu, bu sebeple istinaf başvurusunun kabul edilerek hesap tarihindeki güncel verilerin esas alınarak yeniden hesap raporu alınmasını talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun ve hesaplama yönteminin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde:
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre; 11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 11.08.2018 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin %2 olarak tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı oluşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin usulüne uygun şekilde kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde:
İlk derece mahkemesinin karar tarihinde, 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı ve bu karar ile uyumlu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı 03/12/2020 günlü kararlarında belirtilmiş olduğu gibi TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi ve %10 arttırma %10 eksiltme yöntemine göre davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının hesaplanması gerekmektedir.
Hükme esas alınan hesap raporuna yukarıda belirtilen yöntemlence hazırlanmadığı ve davacı vekilinin süresi içinde itiraz ettiği dikkate alınarak, dairemizce, raporun sunulduğu tarihteki asgari ücret verileri ve açıklanan yöntemler kullanılarak hesap uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli 01.03.2022 havale tarihli hesap raporu alınmış ve taraflara tebliğ edilerek davalı vekilinin itirazları değerlendirilmiştir.
Bu rapora göre davacının gerçekleşen kaza neticesinde 24.050,18 TL kalıcı maluliyetten kaynaklı zararın oluştuğu bildirilmiş, davacı vekili 22.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini artırarak 24.050,18 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davacının ıslah talebi ve Dairemizce alınan rapor dikkate alındığında davacı vekilinin tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusu haklı bulunmuş, ve rapor ile ıslah doğrultusunda karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece alınan aktüerya raporunun TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi ve %10 arttırma %10 eksiltme yöntemine göre davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının hesaplanarak alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar
sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile,
-24.050,18 TL maddi tazminatın 27/12/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-a-)Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 1.642,87 TL’den peşin ve ıslah ile alınan toplam 179,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.463,37 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 20.11.2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, Dairemiz kararına göre yeniden yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,

4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 2.020,00 TL yargılama gideri ile peşin ve ıslah ile alınan toplam 98,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yapılan 472,50 TL istinafa dosya gönderme, tebligat ve bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (24.050,18 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19/04/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.