Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1708 E. 2022/2179 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1708 – 2022/2179
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1708
KARAR NO : 2022/2179

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : Güvence Hesabı
VEKİLİ : Av. … – […-…-…] …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 15.11.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2021 tarih, 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.12.2017 günü plakası tespit edilemeyen bir aracın seyir halinde iken yolun karşısına geçmeye çalışan yaya konumundaki müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, zarara uğradığını, Güvence Hesabının sorumluluk altında bulunduğunu, dava öncesinde müracaatta bulunduklarını ancak müvekkiline ödeme yapılmadığını, işbu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 12.11.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 30.280,00 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden ise 3.723,00 TL’ye olmak üzere toplamda 34.003,00 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur ve maluliyet konularında rapor aldırılması gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini beyan ederek, sonuç olarak davanın reddini talep ettiği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, geçici iş göremezlik süresi için 3.723,00 TL, kalıcı iş göremezlik süresi için 18.431,00 TL olmak üzere toplam 22.154,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 20/11/2018 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ile araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatlanmasının gerekmekte olduğunu ve bu hususların delillerle ispat edilemediğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına ATK 3. İhtisas Dairesi’nden erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınmasının gerektiğini, müvekkili kurumun geçici işgöremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığını, yeni genel şartların yürürlüğe girmesi sonrası gerçekleşen kazalarda geçici işgöremezlik zararından SGK’nın sorumlu olduğunu ayrıca davacının kaza tarihinde 51 yaşında, emekli ve yaşlılık aylığı almakta olup kaza tarihinde çalışmakta olduğunu ispatlayamamış olduğunu, gerekçeli kararın, hesaplama tablosu yönünden çelişkiler içermekte olduğunu, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilu kurum aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini bu nedenle hükmedilen temerrüt tarihinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin kazanın gerçekleşme biçimine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Türk Medeni Kanunun’un 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 6098 sayılı TBK.nın zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu hale göre haksız fiilini bir türü olan trafik kazası nedeniyle yaralanmadan kaynaklanan zararın tazmini için açılan davada iddia olunan trafik kazasının varlığının ve varsa diğer araç sürücüsünün kusurunun iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Davacı tarafından öncelikle maddi vakıanın ispatı ve kazaya neden olan bir aracın mevcudiyeti ve kazada kazaya karışan araçların kusur oranları gibi hususların ispatı gerekir.
5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9. Maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, Sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için Güvence Hesabı’na gidilebilecektir. Dosyada yapılan incelemede davacının CBS’ye 25/06/2018 tarihinde başvuru yaparak, yaklaşık altı ay önce 28/12/2017 günü 20:00’da plakası alınamayan aracın kendisine çarptığına dair dilekçe sunduğu ve savcılık müracat ifadesinde dilekçesini tekrarla trafik kazasının meydana geldiğini, bir aracın kendisine çarptığını beyan ettiği ancak davacının yaralanmasına dair hastane belgelerinin incelenmesinde ise; kaza tarihi olan 28/12/2017 günü ancak kaza … Hastanesine giriş yaptığı ve alınan beyanın da “evde dengesini kaybedip düşmesi sonucu” ibaresi ile girişinin bulunduğu, duruma göre kaza nedeni ilgili çelişik beyanlar bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumun davacı iddiası dışında ispat edilemediği ve ayrıca belirtilen şekilde yaralanma meydana gelmiş olsa dahi davacının ne şekilde yaralandığı, trafik kazası olup olmadığı, iddia ettiği gibi bir aracın kendisine çarpıp çarpmadığı, hatta bir araç çarpmış ise kusurun kimde olduğu belli olmadığı, öte yandan davacının iddia ettiği kaza anını görmeyen (komşu) tanık beyanının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, tüm bu hususların ispat yükünün davacıda olup, soruşturma dosyasında da, trafik kazası hakkında herhangi bir delil, kamera kaydı olmadığı ayrıca davacının 28/12/2017 tarihinde gerçekleştiğini ileri sürdüğü kazadan 6 ay sonra 25/06/2018 tarihinde müracat edildiğinin anlaşılması karşısında davanın ispatlanamadığı şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Söz konusu maddi tazminat talebi için mahkemece yanılgı bir değerlendirme ile yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, duruşma yapılmadan, bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2021 tarih, 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
Harç yönünden:
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin ve ıslah ile alınan toplamda 185,90 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 105,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Yargılama giderleri yönünden:
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 15.11.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.