Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1685 E. 2022/2223 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1685 – 2022/2223
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1685
KARAR NO : 2022/2223

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … SİGORTA AŞ –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … A.Ş-
VEKİLİ : Av. … – [] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 22/11/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.03.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.02.2018 tarihinde davalı Liman İşletmesine ait iş makinesinin Mersin Liman Sahası içerisinde müvekkili şirkete … numaralı kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan … plakalı araca çarpması sonucu hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası … tarafından düzenlenen tutanakta her ne kadar tüm kusur sigortalı araç sürücüsüne aitmiş gibi gösterilmeye çalışılmış ise de sonradan yapılan araştırma ve incelemelerde sigortalı aracın kusurunun olmadığı ve liman işletmesine ait aracın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigortalı aracın normal olarak kendi yolunda seyir halinde iken sağ tarfından tali yoldan iş makinesinin birden çıkarak sigortalı aracın yolunu kesmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, meydana gelen hasar nedeni ile sigortalısına hasar bedeli olarak sovtaj da düşüldükten sonra toplam 30.000,00-TL tazminat ödeyen müvekkili şirketin, TTK 1301. Maddesine göre sigortalının haklarına halef olduğundan, karşı tarafın kusuru oranında sorumlu oldukları miktarın ödenmesi talep edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili için Mersin 6. İcra Müdürlüğü 2018/… E. sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek neticede, davalının Mersin 6. İcra Müdürlüğü 2018/… E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 asıl alacak, 528,90 faiz olmak üzere toplam 30.528,90 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmaması sebebi ile davanın reddini talep ettiklerini, haksız takibi ve davası nedeniyle davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun Mersin 6 İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yaptığı İtirazının 22.499,98 TL asıl alacak ve 396,09 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 22.896,07 TL alacak yönünden iptaline, takibin iş bu alacak ve asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 avans faiz oranında üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan alacaklar üzerinden %20 oranında takdir edilen 4.579,21 TL icra inkar tazminatının davalı borçlulardan tahsili ile davacı-alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kazada iş makinesinin geçiş önceliğini sigortalı araca vererek kavşak geçişini tamamlamasını bekleyip sonradan geçiş yapması gerekirken geçiş önceliği vermeyerek kazanın meydana gelmesine tam kusuruyla sebebiyet verdiğini, mahkemece denetime elverişsiz raporlar esas alınarak hüküm kurulduğunu, tüm dosya kapsamına bakıldığında davalının %100 oranında kusurlu olduğunun görüleceğini, davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde: dava konusu kazada çekicinin iş makinesini görmesine rağmen yüksek hızını azaltmadığını ve sonradan firen yapmış ise de hızlı olduğu için duramadığını ve kazanın gerçekleşmesine neden olduğunu, mahkemece hatalı kusur oranı raporlarına dayanılarak müvekkili aleyhine verilmiş olan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi sigortalısına yapılan hasar ödemesinin davalıdan rücuen tahsiline yönelik yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Taraf vekillerinin kusura yönelik istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede;
Taraf vekilleri her ne kadar kusur oranlarının hatalı olduğunu ileri sürmüş iseler de ,
Dosya içerisinde mevcut trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 25.01.2019 günlü kusur raporu incelendiğinde davalıya ait … nolu iş makinesi sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiğinden %75 oranında asli kusurlu olduğu, dosyamız davacısına sigortalı … plakalı çekici sürücüsü …’ın ise aracının hızını yol ve trafik şartlarına ayarlayamadığından %25 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece makine mühendisi ve iş güvenliği uzmanı bilirkişilerinden oluşan 04.11.2020 günlü bilirkişi kurulu raporunda davacı sigorta şirketine sigortalı … plakalı çekici sürücüsü dava dışı …’ın aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş hava yol ve trafik durumunun gereklerine göre ayarlayamaması nedeni ile tali kusurlu, 44 40 nolu iş makinesi sürücüsünün ise kavşakta dönüş esnasında geçiş önceliği kuralını ihlal etmesi nedeni ile asli kusurlu belirtilmiştir.

Buna göre Mahkemece aldırılan raporların dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi raporların birbiri ile uyumlu olduğu, davacı sigortalı araç sürücüsüne %25, davalı şirkete ait çekici sürücüsüne %25 oranında kusur atfedilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmadığı, hükme esas alınan kusur raporunun usul ve yasaya uygun denetime olanak verir ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin kusura yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili her ne kadar davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dosya içerisindeki mevcut kusur raporlarına göre davacıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, yine dosya içerisinde mevcut makine mühendisi tarafından düzenlenen rapora göre sigortalı araçta oluşan hasarın 29.999,97 TL olduğu, davalı işletmenin gerçek zararın tazmininden sorumlu olduğu, davacının kusur raporuna göre davalıdan talep edebileceği hasar bedelinin 22.499,98 TL olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu rapor usul ve yasaya uygun denetime olanak verir hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğundan mahkemece bu rapora göre ve davacının kusur oranına karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamış, davacı vekilinin davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.03.2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 391,01 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, fazla yatırılan 310,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.564,03 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 391,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 1.173,03‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.22.11.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır