Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/168 E. 2022/317 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/168
KARAR NO : 2022/317

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
(TEMLİK ALAN)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 14/12/2017 tarihinde yolcu olarak bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 27.04.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 300 TL iken (100 TL kalıcı, 100 TL geçici, 100 TL bakıcı ) 99.800 TL daha arttırılarak tüm kalemler yönünden toplamda 100.100,00 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazanın iş kazası olduğunu, görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğunu, davaya konu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, poliçe limitinin 330.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya 57.663,86 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin ödemekle yükümlü olduğu tazminat ödemesi olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yine de tazminat hesabı yapılacak ise bu ödemenin mahsubu gerektiğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, maluliyet durumunun Adli Tıp kurumunca tespiti gerektiğini hesaplanacak tazminat tutarından müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 88.493,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın, 05.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı-temlik alana ödenmesine karar verildiği anlaşıldı.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; Davalı … şirketinin meydana gelen trafik kazasının iş kazası olduğunu iddia etmekte ise de; davalının iddialarının aksine meydana gelen kaza trafik kazası olduğunu, davalı … şirketinin kısmi ödeme yaptığı ve temerrüde düşmediğine ilişkin iddialarının soyut beyandan öteye geçmeyeceğini, geçici iş göremezlik taleplerinin reddine ilişkin kararın bu yönden kaldırılmasına ve geçici iş göremezlik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; meydana gelen kazanın, iş kazası olduğunu, hesaplanan tazminattan peşin sermaye değeri tenzil edilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirket ödeme yaptığından bakiye borcu bulunmadığını, temliknamelerin tamamı değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmemiş olduğunu, faize ve avans faizine hükmedilmesi hatalı olduğunu beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf etmiştir.
Davacılar vekilinin hükmedilmeyen geçici işgörmezlik tazminatına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi 17/07/2020 tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, yukarıda yazılı Anayasa Mahkemesi kararı gereği davalı … Şirketinin sorumluluğunda olduğu anlaşılmakla, davanın geçici işgöremizlik tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının 9 ay boyunca geçici işgörmezlikten kaynaklı, 12.962,03 TL tazminat alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde geçici işgörmezlikten kaynaklı olarak ıslah ettiği dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı görülmüştür.
Davalı vekilinin SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğine ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, 14.12.2017 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde davacı SGK tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için; dairemizce SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı ve neticeden davacıya iş bu kaza nedeni ile herhangi bir ödeme yapılmadığı 31.10.2022 tarihli müzekkere cevabından anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin, dava açılmadan evvel yapılan ödeme ile zararın karşılandığına ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davalı vekili söz konusu davada davacı tarafa 57.663,00 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığını ve davacının müvekkili şirketi ibra ettiğini, ibraname sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de,
2918 sayılı KTK’nun 111. maddesine göre bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar ya da uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceğinin öngörülmüştür.
Buna göre inceleme yapıldığında davacının ibraname tarihi olan 04.06.2018 tarihinden itibaren 2 yıl içinde eldeki davayı açtığı, ödeme tarihi itibarı ile talep edebileceği tazminat miktarının davalı … tarafından yapılan ödeme tutarının üzerinde olduğu, diğer bir anlatımla davacıya ödeme tarihi itibari ile yapılan 57.663,00 TL ödemenin, ödeme tarihi itibariyle davacının 105.795,00 TL olan tüm zararını karşılamadığı ödeme ile zarar arasında fahiş fark bulunduğu buna göre davacının eldeki davayı açmak sureti ile bakiye zararını istemekte hukuki yararı bulunduğu kanaatine varılmış, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin faiz başlangıç tarinihe ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir.
Alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de, aynı tarihten itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Bu nedenle faiz başlangıç tarihi yönünden yazılı şekilde karar verilmişi olması yerinde görüldüğü, öte yandan davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın ruhsat kaydında ticari araç olduğu belirtilmekle, faiz türünün de avans faiz olarak belirlenmesin de yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/4099 E- 2017/9935 K, 2015/4364 E-2017/10458 K, : 2016/4327 E- 2017/10897 K nolu içtihatları)
Davalı vekilinin zarar gören … ve davacı … tarafından verilen temliknameleri ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
6100 sayılı HMK’nın 125/2. maddesine göre “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder.”
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HMK’nın 125. maddesi uyarınca yargılamayı devam ettirecektir.
Dava konusu uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki bulunan sırası ile;
Adana 7. Noterliğince düzenlenen 08.04.2019 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile zarar gören …, 50.000,00 TL’lik alacağını (davacı) … isimli kişiye devretmiştir.
-Adana 7. Noterliğince düzenlenen 29.05.2019 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile (davacı) …, 50.000,00 TL’lik alacağını dava dışı … isimli kişiye devretmiştir.
-Adana 3. Noterliğince düzenlenen 11.10.2019 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile …, 100.000,00 TL’lik alacağını (davacı) … isimli kişiye devretmiştir.
Davanın açılış tarihi olan 08/08/2018 tarihi ve temliknamelerin tarih sırası ile temlikname tarafları dikkate alındığında artık zarar gören zarar gören …’nun 50.000,00 TL’lik tazminat alacağının dava dışı … talep dava dava hakkı bulunduğu, bu miktar kadar kısım yönünden …’in davada aktif husumetinin HMK 125/2 maddesi gereği bulunduğu ve fakat yargılama sırasında davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, söz konusu geçici işgörmezlik talebi yönünden ve temliknamelere bağlı husumet yönünden yanılgı bir değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla bu hususta öncelikle taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken önemli delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere taraf vekillerinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç iade işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 14/02/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır