Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/167 E. 2022/110 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/167
KARAR NO : 2022/110

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VELİ : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 17/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/10/2020 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olayın olduğu günü 14/11/2018 tarihinde davalı şirketin sigortalısı olan dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı orta refüj kısmından yaya geçidini kullanarak saat kulesi istikametine geçmek isterken davacı müvekkili …’a aracının sağ ön çamurluk kısımları ile çarpması neticesinde tek taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, …’ın yaptığı kural ihlali neticesinde kazaya sebebiyet vermiş olduğunu, kazaya karışan aracın kaza tarihinde davalı … şirketince sigortalanmış olduğunu ve bu nedenle davacıda meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı …’nden karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı …’ne 10/12/2018 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuş olup, davalı … şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı, başvuru dilekçesinde ihtaren bildirilmiş ise de sigorta şirketinden taraflarına olumsuz cevap verildiğini beyan ederek davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.200,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatın ve 100,00- TL geçici iş göremezlik tazminatının, toplamda 3.300,00-TL tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihi olan 10/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın şirketleri bünyesinde sigortalı olduğunu, davacı davasını ikame etmeden önce usuli işlemler gereği müvekkili şirkete başvurduğunu, ancak bu başvuru eksik evrak ile yapıldığıdan kendisinden eksik evrakların temini talep edilmiş ise de bu talebe dönüş yapılmayarak, dava yoluna gidildiğini, dolayısıyla müvekkili sigorta şirketine başvurusunu usuli olarak tamamlamayan davacının davasının usulden reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla, müvekkili şirkete ait poliçenin ‘’Tedavi masrafları” ve “Bedeni tazminat talepleri” sorumluluğunun, poliçe teminatı dâhilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşıldı.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; her ne kadar dava devam ederken yürürlükte bulunan “özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğine” göre rapor düzenlenmiş ise de Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Karar Sayılı 09/10/2020 resmi gazete yayım tarihli kararı ile konu dosyada özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre değil Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi gerektiğini beyan ederek, kararın kaldırılması ile yeniden yargılama yapılması ve talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, kasten yaralama eylemine dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 16.04.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 14.11.2018 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız blunmuştur.
Davacı vekilinin hükmedilmeyen geçici işgörmezlik tazminatına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Geçici iş göremezlik tazminatı; kaza geçiren kişinin tedavi gördüğü süre içinde iyileşinceye kadar çalışmaması ve bu nedenle iş ve kazanç kaybına uğramış bulunmazı durumudur. Zarar belirlenirken, davacının elde ettiği gelir üzerinden, yani bilinen gerçek gelir üzerinden, bu belirlenemiyorsa, genel aktif çalışmaya 18 yaşında başlayacağı kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak geçici iş görmezlik tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının 17.06.2004 doğumlu olup, kaza tarihi olan 14.11.2018 tarihi itibari ile 14 yaşında ve lise öğrencisi olduğu dosya içindeki bilgelerden anlaşılmaktadır. Davacının geçici iş görmezliği 16.04.2020 tarihli maluliyet raporuna göre 9 ay olarak belirlenmiş olup, bu sürenin sonunda davacı halen 18 yaşını doldurmamıştır. Buna göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu kararları gereğince yaşı küçük olan herhangi bir yerden geliri bulunmayan çocuklar lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmüş, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuşutur.
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde ve HMK 355. maddesi gereği kamu düzenine yönelik olarak yapılan incelemelerde kararda usul ve esas yönünden yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 17.01.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …