Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1651 E. 2022/2287 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1651 – 2022/2287
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1651
KARAR NO : 2022/2287

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2016/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : … adına velayeten kendi adlarına asaleten
1- … –
2- … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALILAR : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … – [] UETS
2- … –
3- … – –
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2020 tarih ve 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 2011 doğumlu kızları …’ün, davalılardan sürücü…’nın kullandığı … plaka sayılı kamyonetin çarpması sonucu 31/03/2014 tarihinde hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, davalılardan …’nın kazaya karışan … plaka sayılı kamyonetin maliki olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin ise kazaya karışan aracı ZMMS ile sigortalayan sigorta şirketi olduğunu, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü olaydan sonra kaza yerini terk ettiğinden kusur dağılımı yapılamadığını, kaza ile ilgili olarak İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/… hazırlık numarası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkillerinin küçük kızlarının 30 gün koma halinde yattığını, yapılan müdahaleler ve ameliyatlar sonucu sakat olarak hayatta kaldığını, kalıcı sakatlıkları ve estetik bozukluğunu hayatı boyunca yaşayacağını, müvekkilinin çok büyük acı ve elem yaşadığını, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nun 107. maddesi gereğince şimdilik davacı … için 10.000 TL sürekli sakatlıktan kaynaklanan maddi tazminatın kazanın meydana geldiği tarihten itibaren davalı … ve …’dan, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkillerinin yaşamış olduğu acıların kısmen telafisi için … için 30.000 TL manevi tazminat , … için 15.000 TL, … için 15.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … (…) Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle müvekkili şirketin sorumluğunun poliçe limitleri, poliçe vadesi sigortalının kusuru arından sınırlı olduğunu, davacının dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete her hangi bir müracaatı olmadığını, dava dilekçesinin tebliğ ile haberdar olduklarını, davacının maluliyetine ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, maddi tazminat davasının ayrı ayrı reddine, davacı …’e velayeten … ve …’ün davalılar … ve … aleyhine açtıkları manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’e velayeten verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı …’ün davalılar … ve … aleyhine açtıkları manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 750,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 31.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı …’ün davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının feragat sebebiyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; müvekkilinin Hatay ATK’dan alınan maluliyet raporunda malul durumda olduğunun sabit olmasına rağmen müvekkilinin bizzat hazır edilmeden sadece dosya üzerinden tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 olduğu raporu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili …’ün alınan maluliyet raporunun gerçeği yansıtmadığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, müvekkilinin geçici iş göremezlik taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilleri lehine hükmolunan manevi tazminat miktarlarını kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu açılan sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacılar vekili tarafından maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği, manevi tazminat miktarının düşük olduğu, geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Maluliyet raporu yönünden yapılan incelemede:
Yargıtay 17. ve 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu olan kararlarına göre, maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilimdalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre; 11/10/2008 tarihinden önceki kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, (ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin son içtihatları doğrultusunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor alınması) gerekmektedir.
Eldeki dosyaya baktığımızda, mahkemesince davacının maluliyetine ilişkin olarak … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 17.07.2019 tarihinde maluliyet raporu aldırılmış, söz konusu rapor Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş, maluliyet oranı % 2,1 olarak belirlenmiştir.
Bu rapora davacı vekilinin itirazı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulundan alınan 16.03.2020 tarihli maluliyet raporunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlendiği, maluliyet oranın bulunmadığı, iyileşme süresinin ise 3 ay olduğu belirlenmiştir.
İlk alınan raporlara davalılar itiraz etmediğinden ilk raporda belirlenen maluliyet oranı üzerinden itiraz etmeyen bu davalılar yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Yine olay tarihinin 31/03/2014 tarihi olması sebebiyle raporun Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş olması gerektiğinden ve her iki raporun da aynı yönetmeliğe göre düzenlenmiş olmasına rağmen aralarında çelişkinin bulunduğu anlaşılmakla çelişkilerin giderilmesi için dosyanın ATK 2. Üst Kuruluna gönderilerek rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Sair istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde geçici iş göremezlik zararına yönelik tazminat talebi olmadığından bu yönde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Manevi tazminat yönünden ise maluliyet oranına göre tazminatın takdir edilmesi gerektiğinden bu hususta inceleme yapılmamıştır. Ancak kabule göre yapılan incelemede küçük için istenen tazminatın küçüğe velayeten anne babaya ödenmesine karar verilmesi hatalı olmuştur.

HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kuruldan olay tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, (ATK tarafından bu yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi olasılığının bulunmadığının bildirilmesi durumunda ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ) hükümlerine uygun olarak trafik kazası nedeni ile davacıda meydana gelen kalıcı iş göremezliğin olup olmadığı varsa oranı hususunda iki rapor arasındaki çelişkileri giderecek şekilde yeniden rapor alınması, raporda maluliyetin olmadığının anlaşılması halinde dahi davacı lehine usuli kazanılmış hak olan % 2,1 maluliyet oranı üzerinde davacının talep edebileceği tazminatın ve manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğinden HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacılar vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6.maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/10/2020 tarih ve 2016/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksiklikler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.29/11/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.