Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1634 E. 2022/2194 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1634
KARAR NO : 2022/2194

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2021
NUMARASI : 2020/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)

KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2021 tarih ve 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … (…) plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile … Uluslararası Taş. ve Tic. Ltd. Şti adına sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 12.08.2016 tarihinde davalı şirketin maliki olduğu aracın sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını ve sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam ….326,33 TL hasar tazminat bedeli müvekkil şirket tarafından ödendiğini, müvekkil şirketin TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, kazada zarar gören sigortalı … plakalı araç için müvekkil şirkete yapılan müracaata istinaden hasar dosyasının açıldığını, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla ….326,33 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkilinin tam kusurlu olduğunu iddia ederek olayı tam ters şekilde göstererek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, kaza bildirim araştırma formundanda görüleceği üzere normal seyrinde gitmekte olan müvekkiline ait … nolu … sigortalının aracının çarptığını, bizzat kazayı yaşayan şoförün beyanının da davacının dava dilekçesiyle çeliştiğini, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Müvekkili şirketi nezdinde sigortalı olan … plaka sayılı çekici aracın, kaza esnasında durmakta olduğunu, mal indirmekte iken davalı şirketin aracı sigortalı araca çarptığını, sigortalı aracın hareketsiz olduğunu, bu nedenle sigortalı aracın durmakta ve hiçbir şey yapmıyor iken kusurlu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, delil niteliğine haiz Eksper Raporunda da bu hususun izah edildiğini, dolayısı ile müvekkili şirket tarafından zarar gören sigortalısına ödenen tazminatın, Genel Şartlar gereği kusurlu olmaları nedeniyle davalı tarafın sorumluluğunda olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemenin, 5684 S.lı Kanunun 22.maddesi uyarınca bağımsız ve uzman eksper tarafından düzenlenen Ekspertiz Raporu ile belirlenen bedel üzerinden ödendiğini, aynı zamanda delil niteliği bulunan Ekspertiz Raporu’nun hasara ilişkin tespitlerin sigorta tazminatının ödenmesi hususunda esas alınması gerektiğini, dosya kapsamında alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu sebeple kararın kaldırılması gerektiğini, gerekçeli kararda 29.01.2021 tarihli raporun 09.10.2018 tarihli raporla uyumlu olduğu ve bu nedenle hükme esas alındığı belirtildiğini, ancak 29.01.2021 tarihli raporun dosya kapsamında alınan 19.05.2019 ve 16.02.2018 tarihli raporlarla çeliştiğinden hiç bahsedilmemiş olduğunu, bu çelişkiye rağmen neden 09.10.2018 tarihli raporla uyumluluğun yeterli olduğuna ilişkin herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, HMK uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava kasko sigortacısının sigortalısına ödediği hasar bedelinin zarara sebebiyet veren karşı taraftan tahsili talebine ilişkin rücuen tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davaya konu trafik kazasına ilişkin Mahkemece alınan 16.02.2018 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde … (…) plakalı çekici sürücüsü … …’in sola dönüş kurallarına riayet etmediğinden ve aracın hızını hava, yol ve trafik durumuna göre ayarlamadığından asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, yolun bakım ve işletilmesinden sorumlu …nin olay mahalli 8. Rıhtımda trafik düzeni ve güvenliği için gerekli tedbirleri almadığı, sürücüleri uyarıcı mahiyette trafik görevlisi, işareti ve levhası bulundurmadığından tali ve %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece alınan 09.10.2018 tarihli kusur raporunda … (…) plakalı çekici sürücüsü … …’in kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığı, dikkatli olup geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermediği ve dönüş yaparken doğru geçmekte olan araca yol vermediğinden asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, yolun bakım ve işletilmesinden sorumlu …nin, … Marka… nolu çekici sürücüsü …’ın ise kazaya etken kural ihlalinin olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda kaza sonrası çekilen fotoğraflar ve kaza anını gösteren kamera kaydından alınan dosya kapsamındaki fotoğrafların da incelenmesi neticesinde, kendisinin (… (…) plakalı çekici sürücüsü … …’in) konteynerlerin yanından, kesik kesik çizgileri geçerek, diğer sürücü idaresindeki aracın geçiş güzergahına çıktığı, diğer sürücünün ise sola doğru manevra yaparak durduğunun anlaşıldığı, bu nedenlerden dolayı kazanın meydana gelmesine tamamen … (…) plakalı çekici sürücüsünün neden olduğu kanaatinde bulunduğu belirtilmiştir.
… Trafik İhtisas Bilirkişi Kurulu görevlilerinin yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19.05.2019 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ait iş makinesi … Marka… nolu operatörü …’ın yönetimindeki iş makinesinin hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlamadığı, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullandığı, geçebileceği genişlikteki yolda aracını kendi şeridinde tutamadığı ve tali yolda bekleme halinde olan davacı şirkete kasko sigortalı araca çarptığı bu nedenle %100 oranında asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti görevlilerinin yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 29.01.2021 tarihli kusur raporunda … (…) plakalı çekici sürücüsü …’in kısmen görüşün kapalı olduğu kavşak alanına tedbirsiz ve dikkatsiz olarak yaklaştığı, bu esnada önünden geçmekte olan uzun aracın geçişini tamamlamasını beklemeden yatay işaretleme ile belirlenen sınırı aşarak düz giden … Marka… nolu iş makinesinin seyir şeridine girdiği, ilk geçiş hakkını vermediği bu nedenle asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, …nin, … Marka… nolu çekici ve buna takılı dorseli aracın sürücüsü …’ın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Hasarlanan aracın boşaltma yapmak için park halindeyken çarpılmaya maruz kaldığı beyan edilmekte ise de bilirkişi heyeti raporunda kaza sonrası çekilen fotoğraflardan aracın seyir halinde iken kazaya karıştığının anlaşıldığı, aracın duruş şeklinin yük indirmek için uygun bir park şekli olmadığı, hasarlanan aracın boş olarak seyir halindeyken kazaya karıştığının anlaşıldığı belirtilmektedir.
Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinde; 29.01.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile önceki alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderildiğinin anlaşıldığı, hükme esas alınan kusur raporuna dosyada yer alan fotoğrafların incelenmesine göre … (…) plakalı çekicinin park halinde bulunmadığı ve boş olarak yük indirme aşamasında kazanın meydana gelmediğinin anlaşıldığı, … (…) plakalı çekici sürücüsü …’in kavşak alanına tedbirsiz ve dikkatsiz olarak yaklaştığı, bu esnada önünden geçmekte olan uzun aracın geçişini tamamlamasını beklemeden yatay işaretleme ile belirlenen sınırı aşarak düz giden … Marka… nolu iş makinesinin seyir şeridine girdiği, ilk geçiş hakkını vermediği olayda %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı anlaşılan davalı aleyhine açılan davada rücu şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi isabetli görülerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde ve kamu düzenine yönelik olarak yapılan incelemelerde kararda usul ve esas yönünden yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.15/11/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.