Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/162 E. 2022/106 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/162 – 2022/106
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/162
KARAR NO : 2022/106

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 17/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/09/2016 tarihinde … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,00 TL geçici ve sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsilini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusura ilişkin raporun Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini ve müterafik kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlikten sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 37.286,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; hükme esas alınan kusur oranlarının hatalı olduğunu, ATK raporunun ve 17.04.2018 tarihli bilirkişi raporlarının kabulünün mümkün olmadığını, kazanın kontrolsüz kavşakta meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün sağdan gelmekte olup geçiş önceliği bulunmasına rağmen olayda asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, gerekçeli kararda iddia, savunma ve itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davanın, TBK’nın 54/3 ve 55.md gereğince açılmış ve çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davanın sürekli iş göremezlik yönünden kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından kusur raporunun hatalı olduğu, gerekçenin yetersiz olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Mahkemece alınan 22.08.2017 tarihli kusur bilirkişi raporunda … …’in kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise “motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.” maddesini ihlalden asli ve %70 oranında kusurlu olduğu, … …’in “kavşaklara, dönemeçlere girerken hızını azaltmak” maddesini ihlal ettiğinden tali ve %30 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Yine mahkemece mahallinde keşif icrasına karar verilerek alınan kusur raporunda kazanın oluşumunda … …’in ana yol sayılan yolda ilerlediği, “kavşaklara, dönemeçlere girerken hızını azaltmak” maddesini ihlal ettiğinde %25 oranında tali kusurlu, … …’in geçiş hakkı kendisinde bulunan aracın geçmesini beklemediğinden %75 oranında asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Çelişkiyi gidermek için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 25.12.2018 tarihli raporda ise aynı sebeplerle … …’in %25 oranında, … …’in ise %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece ATK’dan aldırılan raporun dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, kazanın oluştuğu yerin “T tipi” kavşak olup, düz gidenin geçiş hakkı üstünlüğünün bulunduğu, ara sokaktan gelen davalıya sigortalı araç sürücüsünün yol davacının geçişini beklemeden kavşağa girmesi sebebiyle asli kusurlu olduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği anlaşıldığından davalı vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının, delillerin belirtilip yazılan gerekçeli kararda kararın gerekçesi yazılmış olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi de yerinde görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik yönünden taraflarca istinaf talebinde bulunulmadığından bu hususta inceleme yapılmamıştır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 2.547,01 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 637,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.910,01 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (37.286,00 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/01/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.