Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1588 E. 2022/2007 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1588 – 2022/2007
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1588
KARAR NO : 2022/2007

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …Sigorta A.Ş –
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 24.10.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olan ve dava dışı …’in maliki, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak 2 ay yoğun bakımda kaldığını, çeşitli hastanelerde tedavi olduğunu ancak kalıcı maluliyetinin oluştuğunu, davacının muayene ve tedavi gideri ödemek zorunda kaldığını, tedavi döneminde okuluna devam edemediğini, stajyer öğrenci olarak çalışamadığını, üniversite sınavlarına katılamadığını, kaza sebebiyle maluliyetinden kaynaklı halen çalışamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, zararın tazmini için davalıya müracaat edilmiş ise de talebin davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek FİHS tutularak şimdilik maluliyete (destekten yoksun kalma, ekonomik geleceğin sarsılması) ilişkin olarak 100,00 TL, maluliyete (geçici ve kesin iş göremezlik zararına) ilişkin olarak 100,00 TL, tedavi için harcanan tüm ücretler için 100,00 TL olmak üzere toplamda 300,00 TL maddi tazminatın, ayrıca bilirkişi tarafından belirlenecek gelecek yıllarda yapılması gereken tüm masraf ve hesaplanacak miktarların tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anca artırılmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 05.01.2021 dilekçesi ile dava değerini sürekli iş göremezlik talebi yönünden 139.109,59 TL’ye, geçici iş göremezlik talebi yönünden ise 1.193,55 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvurusunda sunduğu belgelere göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle talebin reddedildiğini, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili nezdinde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti, sigortalı araç kusur oranı ile sınırlı sorumlu olabileceğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını, tarafların kusur durumu ile davacının maluliyet oranının ilgili yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesini, davacının gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya yapılan ödemelerin tespit edilmesini, tazminatın poliçe yeni genel şartlarında belirtilen usul ve esaslara göre hesaplanasını, davacının eksik evrakla başvurusu sonucu müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini bu nedenle en fazla dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumluluğunun oluşabileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; ekonomik geleceğin sarsılmasından ve tedavi giderlerinden kaynaklı talebin feragat nedeniyle reddine, 1.193,55 TL geçici iş göremezlik, 139.109,59 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplamda 140.303,13 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 09/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçedeki teminat tutarıyla sınırlı olarak sorumlu olabileceğini, mevcut poliçenin sağladığı teminat kapsamında olmayan hiçbir talepten müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, sosyal inceleme tutanağında davacının öğrenci olduğu, çalışmadığı yazmakta iken davacının geliri olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, kaza tarihinde davacının 18 yaşından küçük ve düzenli gelir elde ettiğine dair dosyada somut bir veri bulunmadığını, bu nedenlerle geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemesinin gerektiğini, kaza tespit tutanağı ve 28.08.2019 tarihli bilirkişi raporu ile uyumlu olmayan 18.03.2020 tarihli bilirkişi raporundaki değerlendirmelere itibar edilmemesi ile davanın reddini, aksi kanaatte olunması halinde ise çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor aldırılmasını, iddia ve savunmaları ile delilleri belirtilmeksizin ve de değerlendirilmeksizin, tartışılmadan hüküm verilmiş olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekilinin hükme esas alınan kusur oranlarına ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Somut olayda, kaza tarihinde davacı yayanın, kavşak veya yaya geçidi bulunmayan yol kesiminde, karşıdan karşıya geçmek için, yolu çok iyi kontrol etmesi, yaklaşmakta olan araçların uzaklığını ve hızını dikkate alması gerekirdi. Davacı yaya …’in bu hususlara riayet etmediği, yoldaki trafiği kontrol etmeden karşıdan karşıya geçmek istediği, bu suretle, motorlu araçların ilk geçiş hakkını ihlal ettiği gibi, kendi can güvenliğini de tehlikeye düşürdüğü, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı davranışının, olayda %75 oranında etkili bulunduğu, otomobil sürücüsünün, yerleşim yerinde seyrettiğini dikkate alarak muhtemel yaya hareketlerine karşi hazırlıklı bulunması, özellikle yolun sağında gördüğünü belirttiği iki bayan yayanın (davacı yaya ile arkadaşı) tehlike yaratacak hareketlerine karşı müteyakkız davranması, davacı yayanın yolu geçme teşebbüsünü fark edince, tesirli şekilde klakson çalarak yayayı uyarması, etkin fren ve uygun direksiyon manevrası tedbirlerine başvurarak kazayı önlemeye çalışması gerekirdi. Yolda fren izi görülmemesi, otomobil sürücüsünün bu hususlara riayet etmediğini, yolun sağından çıkarak, iki trafik şeritli taşıt yolunda, yayanın sol şeritteki çarpma noktasına kadar koşması sırasında, kazayı önlemek için gerekli tedbirlere başvurmadığını ortaya koymaktadır. daremizce, dava dışı sürücü …’in, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili özen yükümlülüğüne aykırı şekilde seyrettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda %25 oranında etkili olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin geçici işgöremezlikten kaynaklanan zarardan sorumlu olmadıklarına ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Geçici iş göremezlik tazminatı; kaza geçiren kişinin tedavi gördüğü süre içinde iyileşinceye kadar çalışmaması ve bu nedenle iş ve kazanç kaybına uğramış bulunması durumudur. Zarar belirlenirken, davacının elde ettiği gelir üzerinden, yani bilinen gerçek gelir üzerinden, bu belirlenemiyorsa, genel aktif çalışmaya 18 yaşında başlayacağı kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak geçici iş görmezlik tazminatının belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının 25/08/1997 doğumlu olup, kaza tarihi olan 30/04/2014 tarihi itibari ile 16 yaşı 8 aylık olduğu dosya içindeki SGK kayıtlarından bir işte çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davacının geçici iş görmezliği 08/06/2020 tarihli maluliyet raporuna göre 6 ay olarak belirlenmiş olup, bu sürenin sonunda davacı halen 18 yaşını doldurmamıştır. Buna göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ve Dairemizin bu içtihatlar ile uyumlu kararları gereğince yaşı küçük olan herhangi bir yerden geliri bulunmayan çocuklar lehine geçici iş göremezlik tazminatına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görülmüş davalılar vekillerinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Dava konusu geçici işgörmezlik tazminatı yönünden yanılgı bir değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
-Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİ ile;
2-Ekonomik geleceğin sarsılmasından ve tedavi giderlerinden kaynaklı talebin feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davacının 1.193,55 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden davanın REDDİNE,
4-139.109,59 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 09/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Harç yönünden:
5-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 9.502,57 TL karar ilam harcından dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harcın ve 538,17 TL ıslah harcının düşümüyle kalan 8.928,50 TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Yargılama giderleri yönünden:
6-Davacı yargılama nedeniyle yapmış olduğu müzekkere, tebligat, adli tıp fatura gideri, bilirkişi ücreti 4.216,31 TL ile dava açılırken yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 538,17 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.826,28 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 4.784,54 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
Vekalet ücreti yönünden:
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 21.866,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen miktar yönünden hesaplanan 1.393,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
İstinaf giderleri açısından;
10-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Davalı tarafından yapılan 43,60 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 24.10.2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.