Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1576 E. 2022/2054 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1576 – 2022/2054
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1576
KARAR NO : 2022/2054

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 01/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.01.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/05/2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin özel öğretim kurumunda rehber öğretmenlik yaptığını belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 3.200,00 TL kalıcı iş gücü kaybından dolayı, 100 TL geçici iş gücü kaybından dolayı olmak üzere toplam 3.300,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 06/04/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacının gerekli güvenlik tedbirlerini alıp almadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşülmediğini, davanın sigortalı araç sürücüsüne ihbarının gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece uzlaşma nedeni ile uzlaşmanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; kaza sebebi ile müvekkilinin uğradığı zarar tam olarak giderilmeden uzlaşma raporu düzenlendiğini, bu nedenle borcun niteliği haksız fiil olması nedeni ile sigorta şirketinin borçtan kurtulmasının mümkün olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın uzlaşma sağlanmış olması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından uzlaştırma raporunun usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu hüküm gereğince uzlaşma nedeniyle hukuk mahkemesinde dava açılamayacak ise de, burada uzlaşmanın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı incelenmelidir.
Yargıtay 4. HD.’sinin 22.09.2021 tarih 2021/3853 E. 2021/5252 K sayılı ilamında ; ”5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38’inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile uzlaşmanın varlığı halinde davacının tazminat davası açamayacağı kabul edilmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda Osmaniye C. Başsavcılığının 2018/… Soruşturma sayılı dosyası içerisinde bulunan uzlaştırma formu incelenmesinde, dava dışı sürücü … ile davacı … arasında uzlaşma teklif formu düzenlendiği, uzlaşma teklif formunun (N) bendinde “uzlaşma sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeni ile tazminat, eski halin iadesi veya diğer bir tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır” ibaresinin yazıldığı, Yine, davacının 20.11.2019 günlü uzlaşma raporuna göre dava dışı sürücüden 15.000,00 TL olan zararını gidermesi halinde uzlaşmayı kabul ettiği davacının uzlaşma sırasında dava dışı sürücüden talep etmiş olduğu 15.000,00 TL’yi almadığı konusunda da bir beyanının da bulunmadığı görülmektedir, bu şekilde dosyamız davacısının dava dışı sürücü ile uzlaşması nedeni ile davacının artık aynı kaza nedeni ile CMK 253/19 maddesi uyarınca tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır
Buna göre söz konusu uzlaşmanın CMK hükümlerine uygun olarak yapıldığı, tüm bu sebeplerle mahkemece davanın uzlaşma nedeniyle reddine karar verilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.01.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.01.11.2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır