Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1575 E. 2022/2053 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1575 – 2022/2053
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1575
KARAR NO : 2022/2053

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2014/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….

DAVALI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 01.11.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2014/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/09/2009 tarihinde plakasını bilmediği faili meçhul sürücü tarafından sebebiyet verdiği kaza neticesinde yaralandığını, kaza sonrasında faili meçhul sürücünün olay yerini terk ettiğini, müvekkilinin kaza sonrasında kalıcı bedeni sakatlığı nedeni ile maddi olarak zarara uğradığını, çalışma ve beden iş ve gücünden yoksun kaldığını, müvekkilinin futbol yaşamının tamamen sona erdiğini belirterek 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın kabulü ile, kalıcı iş göremezlikten doğan 15.303,67 TL maddi tazminatın 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili adına düzenlenen maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, ancak mahkemece itirazlarının değerlendirilmediğini, reddedildiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin maluliyet oranının daha yüksek olduğunu, bu nedenle müvekkilinin dava konusu trafik kazası nedeni ile yaşamış olduğu daimi maluliyet oranını yeniden tespitinin yapılması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin kaza tarihinde amatör futbolcu olduğunu, bu nedenle TFF’ye müzekkere yazılmasını ve akabinde meslek grubuna göre maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile, kalıcı iş göremezlikten doğan 15.303,67 TL maddi tazminatın 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının maluliyete yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili müvekkili adına düzenlenen maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, ancak mahkemece itirazlarının değerlendirilmediğini, hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin maluliyet oranının daha yüksek olduğunu ileri sürmüş ise de,
Mahkemesince ilk olarak Ç.Ü. Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan maluliyet raporu incelendiğinde davacının maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlendiği, rapora göre davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oluşmadığı, 180 gün iyileşme sürecinin bulunduğu rapor edilmiştir.
Davacının itirazı üzerine dosya bu kez ATK 3. İhtisas Kuruluna tevdii edilmiş, ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 14/06/2017 günlü maluliyet raporu incelendiğinde, davacının maluliyetinin yine aynı yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği ancak bu kez %14,3 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 9 ay geçici iş göremezlik süresinin olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili her iki raporun aynı yönetmeliğe göre düzenlendiğini ancak raporlar arasında çelişki bulunduğunu belirterek rapora itirazda bulunmuş, mahkemece bu kez İstanbul ATK 2. Üst Kurulu tarafından raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile yeniden rapor alındığı görülmüştür.
İstanbul ATK 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 17.10.2019 günlü rapor incelendiğinde, raporun davacının kazadan sonraki tüm tedavi evrakları, hastane kayıtları ve gelişen süreçte davacının yeni tarihli film ve grafileri incelenmek sureti ile kaza tarihi olan 21.09.2009 tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği mevzuat hükümlerine uygun ve maluliyet oranları arasındaki çelişkiler giderilecek şekilde hazırlandığı, rapora göre davacının %2,1 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 9 ay geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir. Alınan rapor ile dosya arasında bulunan ve aynı yönetmeliğe göre düzenlenen iki rapor arasındaki çelişki giderilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar 17/10/2019 günlü maluliyet raporunun hatalı olduğunu, müvekkilinin maluliyetinin daha yüksek olduğunu ileri sürmüş ise de, bu iddiasına ilişkin olarak herhangi bir tedavi evrakı, tıbbi belge ya da heyet raporu sunulmamıştır. Davacının maluliyeti ATK 2. Üst kurulu tarafından kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmiştir. Bu nedenle mahkemece davacının soyut itiraz niteliğindeki yeniden maluliyet raporu alınması yönündeki itirazlarının reddine karar verilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmamış ve davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili her ne kadar müvekkilinin kaza tarihinde amatör futbolcu olduğunu, bu nedenle TFF’ye müzekkere yazılmasını ve akabinde meslek grubuna göre maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece Türkiye Futbol Federasyonu Adana Bölge Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 21.05.2014 günlü cevabı yazısı incelendiğinde davacının 2006 – 2007 ve 2008 yıllarında amatör ligde Adana Hadırlıgücü sporcusu olarak göründüğü, kaza tarihi olan 2009 yılında amatör futbolcu olarak oynadığına dair bir bilgi olmadığı bilgisi verilmiştir. Öte yandan dosya içerisinde mevcut 20.02.2014 günlü sosyal ekonomik durum araştırmasına göre davacının abisinin yanında demir çatı işinde çalıştığı bilgisinin bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin davacının kaza tarihinde amatör futbolcu olduğunu ve gelirinin buna göre belirlenmesi gerektiğine ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2014/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.01.11.2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır