Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1574 E. 2022/2127 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1574 – 2022/2127
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1574
KARAR NO : 2022/2127

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2021
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1- … – T.C.No:
(Velayeten …) –
2- … T.C. No: (Velayeten …)-
3- … – T.C. (Kendi adına asaleten, çocukları … ve …’e velayeten)
4-… T.C. No:
5- … – T.C.No:

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … SİGORTA A.Ş. – Vergi No: …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.03.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/10/2018 tarihinde tek taraflı kaza meydana geldiğini müvekkillerinin desteği … in hayatını kaybettiğini, meydana gelen kazada …plakalı araç sürücüsü …’in tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilleri eş … kızları … ve …, oğulları … ve … için destekten yoksun kalma tazminatının belirlenerek 100 TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktar açıklanacak destekten yoksun kalma tazminatının Güvence Hesabından limiti aşmamak üzere temmerüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kazanın karayolunda meydana gelmediğini, tarla içerisinde meydana gelen kazanın, trafik kazası olduğu kabul edilse dahi müvekkil … Sigorta A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik)sigortası genel şartlarının A.6 maddesinini d bendinde de, “destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri”nin sigorta himayesi kapsamı dışında olduğunun açıkça belirtildiğini, zarar görenin müterafik kusurunun onun lehine hükmedilecek tazminattan indirim sebebi olmasını, sigorta şirketinin zarar görenin kusuruna denk düşen tazminat miktarını ona ödeme gibi bir yükümlülüğü olmadığını, bu sebeple Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahmesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasındaki yargılama neticesinde davacıların trafik kazasında kusurlu oldukları tespit edilecek olursa müvekkil şirket aleyhine hükmedilecek tazminatın bu nispette tenzilata tabi tutalacağını, davanın usul yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep ve arz etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Yargılama sırasında kadastro teknikeri olan tek bilirkişisi tarafından düzenlenen 18.01.2021 tarihli raporda sadece uydu aracılığıyla çekilmiş krokilere dayanılarak tarlanın karayolu ile bağlantısının olmadığının belirtildiğini, 18.01.2021 tarihli itiraza konu olan raporunun hem usul ve yasaya hem de Yargıtayın emsal kararlarına istinaden kabul etmelerin mümkün olmadığını, Karayolu Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda gerçekleşmesi gerekmediğini, karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi halinde de kaza karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edileceğini, somut olayda müvekkillerinin desteği …’in dinlenmek üzere traktörün gölgesinden faydalanmak amacıyla traktör römorkunun yanına yatması neticesinde karayolu ile bağlantısı olan tarlada gerçekleşen kazada vefat ettiğini, davaya konu tarlanın karayolu ile bağlantısı bulunduğunu ve kaza yeri resimleri ile çekilmiş krokilere bakıldığında bu kazanın kanun hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları doğrultusunda karayolunda gerçekleşmiş sayılacağının açık ve net olduğunu, tarlaya ulaşımın patika yoldan geçilerek sağlandığını, ayrıca tarlanın yol ile bağlantısının olmadığının varsayılmasının akla ve mantığa aykırı olduğunu, aksi halde tarlaya ulaşımın sağlanamayacağının açık olduğunu, ayrıca Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin Adli Trafik Bilirkişi tarafından düzenlenen 28.10.2019 tarihli kusur raporunda dava konusu kazanın ölümlü trafik kazası olarak meydana geldiğinin, …plakalı traktör sürücüsü …’in asli ve tek kusurlu olduğunun belirtildiğini, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının ve o kararın dayanağı maddi vakıaların hukuk hakimini bağlamakta olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, kazanın karayolundan sayılmayan yerde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Sigorta Şirketinin sorumluluğuna gidilebilmesi için aracın işletilme halinde olması ve kazanın karayolu veya karayolu sayılan yerde meydana gelmesi gerekmektedir. Yargıtay emsal içtihatların da kabul edildiği üzere Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. Kaza tarlanın içerisinde meydana gelmiş olsa dahi karayolu ile bağlantısının olması halinde, 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan kazanın meydana geldiği yer karayolu sayılan yerlerdendir. (Yargıtay 17. H.D’nin 17/12/2015 tarih 2014/5898 E. 2015/14368 K)
Mahkemece gerekçeli kararda olayın karayolu sorumluluk sahasında olmadığı ve karayolu ile bağlantılı yerde gerçekleşmediği belirtilmiş ise de; Mahkeme heyeti tarafından gidilen keşif neticesinde tutulan 11.01.2021 tarihli keşif zaptında mahkemenin gözleminde “Kazanın geçtiği yer olan tarlanın bir yandan yol geçtiği ve yolun hemen bitişiğinde sazlığın bulunduğu…” şeklinde belirtildiği, dosyaya sunulan 26.01.2021 tarihli kusur bilirkişi raporu ekinde bulunan fotoğrafta toprak yolun görüldüğü, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 18.01.2021 tarihli rapora ekli kroki ve uydu görüntülerinin incelenmesinde tarlanın karayolu ile bağlantısının bulunduğu bu itibarla kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olduğunun kabulü ile yargılamaya devam olunması gerektiği halde, ilk derece mahkemesi tarafından kazanın karayolu sayılan yerde gerçekleşmediği kabul edilerek davanın bu nedenle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece, kazanın meydana geldiği yerin kara yolu sayılan yerlerden olduğunun kabulü ile değerlendirme yapılması gerekirken, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde zararın belirlenmesine ilişkin deliller de toplanmaksızın eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-a-6. maddesi hükmü gereğince eksiklikler tamamlanarak sonucuna göre hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.03.2021 tarih ve 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.08/11/2022
… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.