Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1572 – 2022/2228
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1572
KARAR NO : 2022/2228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2021
NUMARASI : 2015/… Esas, 2021/… Karar
DAVACI : … – (T.C)
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … – [] UETS
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/02/2021 tarih ve 2015/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/03/2013 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken yol süpürmekte olan Adana Büyükşehir Belediyesi temizlik işçisi davacı …’e çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın sigorta limitini aşmamak üzere, kaza tarihinden aksi halde başvuru tarihinden ya da son dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 31/12/2012-31/12/2013 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, sigortalısının kusurunun bulunmadığını, davacı yanın faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; olayın trafik ve iş kazası olduğunun sabit olduğunu, iş kazası sebebiyle SGK tarafından yapılan tahkikat ve müvekkilinin muayenesi sonucunda müvekkilinin %30’luk kalıcı maluliyetinin tespit edildiğini ve bu oran üzerinden müvekkiline gelir bağlandığını, dava dosyasına SGK’dan bu hususla ilgili belgelerin celp edildiğini fakat Adli Tıp raporlarında bu hususun dikkate alınmadan müvekkilinin kalıcı olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin maluliyetinin kalıcı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan kalıcı ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili davacının daimi maluliyet durumunun tespiti için başka bir üniversite hastanesinden heyet raporu alınması gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Dosyada, ATK 3.İhtisas Kurulunun 15.09.2017 tarihli raporunda anılan yönetmelik hükümlerine göre davacının kaza nedeniyle genel beden gücünden kaybının olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazı üzerine, Adli Tıp 2.Üst Kurulundan alınan 26.09.2019 tarihli raporda da yine doğru yönetmelik hükümlerine göre davacının tüm tedavi evrakları incelenerek davacıdaki mevcut arıza ile kaza arasında illiyet bağının olmadığı, davacının maluliyet tayinine yer olmadığı şeklinde rapor hazırlandığı görülmüştür. Alınan her iki raporun da 12.03.2013 kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde, tüm tedavi evrakları incelenerek ve davacı bizzat muayene edilerek hazırlandığı, davacı vekilinin rapora itiraz ederken başka bir heyet raporu vs. Belge sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının itirazları ATK Üst Kurulca değerlendirilmiş olmakla davacı vekilinin maluliyet oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.
… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … … İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.