Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1553 E. 2022/2125 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1553 – 2022/2125
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1553
KARAR NO : 2022/2125

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : … – TC … Mirasçıları
1-… -TC … (Kendi adına aseleten …’ye velayeten)

2- … -TC

3- … -TC

4- … – TC

VELİ : … -TC (…’ye velayeten)
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … SİGORTA A.Ş.(Eski Ünvanı … Sigorta AŞ )

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/03/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMM sigortası davalı tarafından düzenlenmiştir. 25.11.2015 tarihinde … idaresindeki sigortalı aracın yaya davacıya çarpması sonucu davacı yaralanmıştır. Kazadan dolayı davacının uğradığı zararın (kalıcı maluliyet zararı) karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 1.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 09.07.2015/2016 dönemi ZMM poliçesi davalı tarafından düzenlenmiştir. Bedeni zararlarda kişi başına poliçe limiti 290.000 TL’dir. Kazanın oluşunda araç sürücüsünün kusuru bulunmamaktadır. Geçici iş görmezlik zararı poliçe teminatı dışındadır. Davacının müterafık kusuru araştırılmalıdır. Kusur ve maluliyet raporlarının Adli Tıp Kurumundan aldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile 14.360,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı mirasçılara verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Yerel mahkemece alınan 05.02.2021 tarihli hükme konu bilirkişi raporunda kalıcı iş göremezlik tazminatının belirlenirken gün hesabının yanlış yapıldığını, müvekkili sigorta şirketinin aleyhine fazla tazminat hesaplandığını, ilgili raporda davacının kalıcı iş göremezlik zararının, geçici iş göremezlik süresinin bitimi olan 01.09.2016 tarihi ile davacının ölüm tarihi olan 31.07.2019 tarihleri arasında hesaplandığını, 4 ayrı dönemde hesaplama yapıldığını, ancak bilirkişi tarafından maddi hesaplama hatası yapıldığını, 01.09.2016 ve 01.01.2017 dönemi arasında 124 gün olması gerekirken 360 gün, 01.01.2019 ve 31.07.2019 dönemi arasında ise 213 gün olması gerekirken 360 gün sayılarak hesaplama yapıldığını ve fazla tazminat hesaplandığını, bilirkişi raporunda hazine müşteşarlığının yöntemine ve kurallarına uyulmaksızın hesaplama yapıldığını, yapılan hesaplamanın müsteşarlık genelgelerine ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle de bu raporun hükme esas alınmaya elverişli olmadığını, yaralanan ve/veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti gerektiğini, yerel mahkemece müterafik kusur incelemesinin yapılmadığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TBK’nun 49, 50, 54 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde;
Mahkemece yapılan yargılamanın devamında davacı …’nin 31.07.2019 tarihinde vefat ettiği, davaya davacının mirasçıları ile devam edildiği anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan 05.02.2021 tarihli hesap raporunun davacının vefat tarihinden sonra düzenlendiği ve rapora göre PMF 1931 yaşam tablosu dikkate alınarak ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile rapor hazırlanması gerekmekte ise de davacı bilinen dönem içerisinde (31.07.2019) vefat ettiğinden bilinmeyen dönem zararına esas muhtemel bakiye yaşam süresi bulunmadığı gerekçesiyle, bu durumda müteveffa davacının kaza tarihi olan 25.11.2015 tarihinden sonra raporlu olduğu süre sonuna denk gelen 01.09.2016 tarihinden itibaren bu tarih kalıcı maluliyet başlangıç tarihi olarak kabul edilerek hesaplama yapılmış ve vefat tarihi olan 31.07.2019 tarihleri arasındaki talep edebileceği tazminat miktarının hesaplandığı anlaşılmıştır.
Ancak davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği gibi 01.09.2016- 01.01.2017 tarihleri arasında 124 Gün olmasına rağmen hesap bilirkişisi tarafından bu sürenin sehven 360 gün olarak ele alındığı ve yine 01.01.2019-31.07.2019 tarihleri arasında 213 Gün olmasına rağmen hesap bilirkişisi tarafından bu sürenin sehven 360 gün olarak ele alındığı görülmekle, hükme esas 05.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda yapılan bu hatanın düzeltilerek Dairemizce basit hesaplama yöntemi ile resen yapılan hesaplama yapılmıştır.
Hesaplamada, davacı müteveffanın %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücünün %30 oranında kusurlu olduğu ve davacı müteveffanın kalıcı maluliyet oranının %25 olduğu esas alınarak hesaplama ve indirim yapılmıştır.
Resen yapılan hesaplama neticesinde (01.09.2016-01.01.2017 124 günx93,41TL ücret=11.582,84) + (01.01.2017-01.01.2018 42.782,16TL) + (01.01.2018-01.01.2019 52.491,96TL) + (01.01.2019-31.07.2019 213 günx173,80TL ücret =37.019,40TL) =143.876,36 TL’nin davacının maluliyetine oranlanarak (143.876,36TL/%25=35.969,09TL) ve bulunan rakamın da davalının sorumlu olduğu kusura oranlanarak (35.969,09TL/%30=10.790,73TL) NETİCETEN tedavinin bittiği tarihten vefat tarihine kadar oluşan kalıcı maluliyet zararı 10.790,73TL olarak hesaplanmıştır.
Bu itibarla Dairemizce yapılan hesaplama neticesinde, müteveffa davacının kalıcı maluliyetten kaynaklanan 10.790,73TL TL zararının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu yönüyle hükme esas alınan hesap raporunda maddi hatadan kaynaklanan yanlışlık bulunduğu, raporun diğer yönleriyle yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin hesaplamaya ilişkin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davalı vekilinin müterafik kusura yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunun 44.(6098 sayılı TBK’nın 52.)maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda kusur bilirkişi raporunda, müteveffa davacı …’nin %70 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, müteveffa davacının hareketlerinin trafik kusuru olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, yaya konumunda olan müteveffa davacının başkaca müterafik kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin ayrıca müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiği yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede:
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf başvurusu kısmen haklı görülmekle Dairemizce resen yapılan hesaplama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmak üzere istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/03/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-10.790,73 TL ‘nin dava tarihi olan 12/01/2016 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı mirasçılara verilmesine,
3-a-)Alınması gereken 737,11 TL ilam harcından, 29,20 TL peşin harç ve 59,30 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 648,61‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 24/03/2021 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsup edilmesine, fazla yatan kısmın iadesine,
4-Davacı mirasçılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacı mirasçılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 117,70 TL’nin davalıdan alınarak, davacı mirasçılara verilmesine,
6-Davacı tarafından harcaması yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, adli tıp gideri ve bilirkişiler ücreti olmak üzere toplam 2.104,35 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.581,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacı mirasçılara verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
8-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
11-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.08/11/2022

… … …. ….
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.