Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1520 E. 2022/2162 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1520 – 2022/2162
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1520
KARAR NO : 2022/2162

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
NUMARASI : 2018/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … – […] …
Av. … – […] …
Av. … – … …
Av. …
DAVALI : 2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 3- …
4-… GIDA TÜKETİM PAZARLAMA TİCARET VE SANAYİ KOLLEKTİF ŞİRKETİ-… VE ORTAKLARI – …
VEKİLİ : Av. .. …
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 15.11.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

… 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.12.2020 tarih ve 2018/… Esas, 2020/…Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile … plakalı araçların çarpışması sonucu 10.03.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının ağır yaralandığını belirterek; 100-TL geçici maluliyet, 100-TL kalıcı maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketleri yönünden başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle, 10.000-TL manevi tazminatın davalı … Gıda Tüketim Pazarlama Ticaret ve Sanayi Kollektif Şirketi-… ve Ortaklarından ve …’den 10.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 14.056-TL olarak belirlemişlerdir.
Davacı vekilince mahkemeye sunulan beyan dilekçesinde HMK m.31 gereğince 50,00-TL geçici iş göremezlik ve 50,00-TL kalıcı maluliyet tazminatını davalılardan… Sigorta A.Ş.’den, 50,00-TL geçici iş göremezlik ve 50,00-TL kalıcı maluliyet tazminatını davalılardan… Sigorta A.Ş.’den talep ettiğini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı… Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, tüm itirazları saklı kalmak koşuluyla hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, davaya yönelik tüm beyanların dikkate alınması suretiyle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalı … ve … Gıda …. A.Ş. tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; asıl ve birleşen davada; maddi tazminat yönünden; davalılardan… Sigorta A.Ş yönünden vaki feragat nedeniyle davanın reddine, 3.476,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 10.03.2018 tarihinden itibaren (davalı… Sigorta A.Ş yönünden ise 22.04.2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 10.580,00-TL kalıcı maluliyet tazminatının kaza tarihi olan 10.03.2018 tarihinden itibaren (davalı… Sigorta A.Ş yönünden ise 22.04.2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat yönünden; 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan … Gıda Tüketim Pazarlama Ticaret ve Sanayi Kollektif Şirketi – … ve Ortakları ile …’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; hükmedilen manevi tazminatın düşük olmakla davacının uğradığı manevi zararı karşılamaya yetmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalılar … ve … Gıda Tüketim Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Kollektif Şirketi-… Ve Ortakları vekili; ceza davasının sonucunun eldeki davayı etkileyeceğinden kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini ve ona göre yapılacak değerlendirme ile karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin bekletici mesele yapmamasının hak ihlaline sebep olacağı için işbu kararın bozulması gerektiğini, yapılan tazminat hesabının yanlış olduğunu, poliçenin teminat dışı olan kalemlerin tazminat hesabına dahil edilmediğini, hatır taşımacılığı indirimi uygulanmadığını, sigorta şirketinin teminat kapsamı dışında olan geçici iş göremezlik tazminatının hesap edilmesi ve bu yönde karar verilmesinin de hatalı olduğunu, müvekkilleri aleyhine hükmedilen manevi tazminat tutarının çok fazla olup bu miktarın davacının harsız yere sebepsiz zenginleşmesine sebep olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili; davacının kaza nedeni ile yaralanmasının çene kısmından olması nedeniyle davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle efor kaybının artmasındaki müterafik kusuru için %20 müterafik kusur indirimine karar vermeyen yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, teminat dışı olan 3.476,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı istemi yönünden davacı yanın davasının reddine, davacı yanın dava açmadan önceki başvurusunda poliçe şartnamesi gereği sunulması zorunlu olan maluliyet heyet raporu olmadığından yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığından ve dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeni ile haklarında temerrüt faizine, yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini ve işbu davanın tespit davası niteliğinde olduğuna karar verilmesini, kalıcı maluliyet için hükmedilen tazminattan %20 müterafik kusur indimi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet tazminatı taleplidir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından manevi tazminat miktarının düşük olduğu; davalı sigorta şirketi vekili tarafından geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu, usulüne uygun başvuru olmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesi gerektiği; davalı sürücü ve işleten vekili tarafından ise kusur raporunun hatalı olduğu, ceza dosyasının beklenmesi gerektiği, hesap raporunun hatalı olduğu, geçici iş göremezlik verilmemesi gerektiği, manevi tazminatın yüksek olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kusur raporu yönünden yapılan incelemede:
Kaza tespit tutanağında davacının aracında yolcu konumunda bulunduğu, sürece …’in fasılalı kırmızı ışığa dikkat edip yavaşlamadığından, ilk geçiş hakkını diğer araca vermediğinden; davalı sürücünün ise fasılalı sarı ışığa dikkat edip yavaşlamadığından hatalı oldukları belirtilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 28.12.2017 tarihli trafik bilirkişi raporunda aynı sebeplerle …’in asli oranda, davalı sürücü …’ün tali oranda kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İşbu dosyada alınan 08.10.2018 tarihli trafik bilirkişi raporunda …’in %50 oranında, davalı sürücünün %50 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Çelişkileri gidermek için bu dosyada alınan 20.06.2019 tarihli ATK raporunda …’in kaza tespit tutanağındaki gerekçelerle %70 oranında, davalı sürücünün %30 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Alınan ATK raporunun dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi, raporlar arasındaki çelişkinin ATK raporu ile giderildiği anlaşıldığından davalılar … ve … Gıda Tüketim Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Kollektif Şirketi-… Ve Ortakları vekilinin kusur oranın yanlış tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik tazminatına yönelik yapılan incelemede:
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/…, Karar 2020/… Sayılı Kararı ile; a) Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Bu kanunlarda açıkça düzenlenmiş hususlarda genel şartlar ile kanunun kapsamını daraltan yada genişleten hükümleri uygulanmayacaktır. Genel şartlar TTK’nın 1425, Sigortacılık Kanunu 11 ve KTK’nın 95. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak idarece çıkarıldığı için, KTK ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerinde genel olarak temel unsurları belirlenmiş hususlarda bu temel unsurlara aykırı olmamak şartı ile genel şartların hükümleri uygulanacaktır. (Aynı yönde Yargıtay. 17 Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; iptal edilen Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesindeki “Genel Şartlar” ibaresi gereğince geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmekle istinaf talebinde bulunan davalılar vekillerinin istinaf başvuruları yerinde görülmemiştir.
Usulüne uygun başvuru yapılmadığına yönelik yapılan incelemede:
Davacının sigorta şirketine başvurması üzerine, şirketçe 09.04.2018 tarihli hasar dosyasının açıldığı, dosyanın içinde kaza tespit tutanağı ve tüm hastane/tedavi evraklarının bulunduğu ve bugüne kadar ödeme yapılmadığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminatın miktarına yönelik yapılan incelemede;
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51. maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda; 10.03.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sürücü … sevk idaresindeki, diğer davalı şirketin işleteni olduğu aracın, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’in kullandığı araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, maluliyetinin %2 olduğu, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün %30 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının maluliyeti, yaşı, paranın satın alma gücü, olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hatır taşıması ve müterafik kusur indirimine yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Dosya kapsamından, davacının sunulan maluliyet ölçüsünü belirtir raporun incelenmesinde, rahatsızlığının sol omzunda olduğu, davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığına yönelik ispatın bulunmadığı, araçtan fırlamanın olmadığı için müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir bir durum yoktur.
Davacı, kazaya sebep yolculuk yaptığı araç sigortasından değil, karşı araç için tazminat talebinde bulunduğundan hatır taşıması indirimi yapılmaması yerindedir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle heyete sunulur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin, davalı … ve … Gıda Tüketim Pazarlama Ticaret ve Sanayi Kollektif Şirketi- … ve Ortakları vekili ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,… TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince davalı … ve … Gıda Tüketim Pazarlama Ticaret ve Sanayi Kollektif Şirketinden alınması gereken 1.233,41 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 241,00 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 992,41 TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Harçlar Kanunu gereğince davalı … Sigorta A.Ş’den alınması gereken 960,17 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 240,04 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 720,13 TL harcın bu davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Taraflar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.15/11/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.