Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1512 E. 2022/2160 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1512 – 2022/2160
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1512
KARAR NO : 2022/2160

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2021
NUMARASI : 2016/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1- … ..
2- …
3- …
4- …
5-…
6- …
7- …
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15.11.2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/02/2021 tarih ve 2016/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/02/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonla seyir halindeyken, aracın kasasında bulunan yükün kayması ile aracın dengesinin bozularak sağ yan tarafa yatması neticesinde tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının ciddi oranda geçici ve kalıcı sakatlığa duçar olduğu, bu kazanın gerçekleşmesinde … plakalı aracın sürücüsünün tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğu, kusurlu olan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu, bu nedenle şimdilik 2.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı sigorta poliçesi ile sigortalı aracın %100 asli kusurlu olarak yaptığı tek taraflı kazada davacının müterafik kusurunun bulunduğu, bu nedenle yapılacak hesaplamada bunun göz önünde bulundurulması gerektiği davacı yanın 500,00 TL üzerinden açtığı davada geçici iş göremezlik tazminat talebi sigorta poliçesi teminatı dışında bulunduğu öncelikle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, açılan davanın kabulü ile, 10.557,89 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 8.504,76 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 13/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak temlik alan …’a verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; teminat dışı olan 10.557,89 TL geçici iş göremezlik tazminatı istemi yönünden davacı yanın davasının reddine, davacı yanın dava açmadan önceki başvurusunda poliçe şartnamesi gereği sunulması zorunlu olan maluliyet heyet raporu olmadığından yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığından ve dava açılmasına sebebiyet vermemeleri nedeniyle haklarında temerrüt faizine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini ve işbu davanın tespit davası niteliğinde olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası sonucu oluşan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına yöneliktir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından usulüne uygun başvuru olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğu, başvurunun usulsüz olmakla faiz, giderler ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Usulüne uygun başvuru yapılmadığına yönelik yapılan incelemede:
Davacının dava açmadan önce 02.06.2016 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu, dosyanın içinde kaza tespit tutanağı, sağlık raporu ve tüm hastane/tedavi evraklarının bulunduğu, yargılama sırasında dosyada alınan maluliyet raporunun davalıya tebliğ edildiği, halen dahi ödeme yapılmamış olması da gözetildiğinde başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik tazminat yönünden yapılan istinaf incelemesinde:
Davalı vekilinin davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu ileri sürmüş ise de, 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/…-2020/… Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde 01/06/2015 günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği, zararın teminat kapmasında olduğu anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle eldeki davada; derdest olan eldeki davaya uygulanması gereken iptal kararı gereğince artık geçici iş göremezlik tazminatının teminat içinde olduğu kabul edilerek bu talep yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 karar sayılı 03/12/2020 günlü kararı)
Yine yargılama giderleri ve vekalet ücreti davada haksız çıkan tarafa yükleneceğinden, davadan önce başvuru bulunduğundan davalı aleyhine giderlere hükmedilmesi yerindedir.
Açıklanan sebeplerle istinafa yönelik mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun olmakla istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.302,17 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 325,54 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 976,63 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (19.062,65 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.15/11/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.