Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/151 E. 2022/107 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/151 – 2022/107
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/151
KARAR NO : 2022/107

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/10/2015 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,00 TL geçici iş göremezlikten kaynaklı, 100,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu poliçe limitinin 290.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur durumunun tespit için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini belirterek maluliyet olmaması veya maluliyet ile dava konusu kaza arasında illiyet bağlı olmamasının tespiti halinde davanın reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğunun azami poliçe teminat ile sorumlu olduğunu belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının maluliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; dosya kapsamında daha önce müvekkili hakkında tanzim edilen 24.10.2018 tarih ve Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Kurul Raporuna göre, müvekkilinin düz işçi kabul edilerek olay tarihindeki yaşı olan 18 yaşına göre hesaplandığında meslekte kazanma gücünde azalma oranının %7,2 oranında ve kalıcı olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin kazadan dolayı hala maluliyet yaşadığını, bu nedenle sağlık kurulu raporunun ve tüm tedavi evrakları ve alınan harici Adli Tıp raporu ile çelişen Adli Tıp 2.Üst Kurulunun raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasının hakka, hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme ilamının bozularak müvekkilinin dava konusu trafik kazası nedeniyle yaşamış olduğu daimi maluliyet oranının yeniden tespitinin yapılarak haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davanın, TBK’nun 54/3 ve 55.md gereğince açılmış ve çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından Çukurova ATK raporu ile İstanbul ATK raporunun çelişkili olduğu, çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Mahkemece İstanbul 3. İhtisas Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 26/03/2018 tarihli raporda özetle; davacının yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkemece, İstanbul 3. İhtisas Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 10/09/2018 tarihli raporda, kaza tarihine göre, 30.03.2013 Tarihli ve 28603 Sayılı R.g.’de Yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe hükümlerince düzenlenen raporda, davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Yine mahkemece İstanbul ATK İkinci Üst Kurulu’ndan alınan 27/02/2020 tarihli maluliyet raporunda özetle; kaza tarihine göre, 30.03.2013 Tarihli ve 28603 Sayılı R.g.’de Yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe hükümlerince düzenlenen raporda, davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/15259 E – 2021/9595 K; 2021/6774 E – 2021/9568 K sayılı kararı)
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 11/10/2015 olup mahkemesince hükme esas alınan İstanbul ATK İkinci Üst Kurulu’ndan alınan 27/02/2020 tarihli maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 15.06.2017 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı, davacının rapora itirazları ve raporlar arasındaki çelişkinin bu raporla giderildiği, Çukurova ATK tarafından düzenlenen raporun hatalı yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu yönüyle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Geçici iş göremezlik yönünden istinaf bulunmadığından bu hususta inceleme yapılmamıştır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince sürekli iş göremezlik yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.17/01/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.