Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1507 E. 2022/1947 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1507
KARAR NO : 2022/1947

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
Av. … –
Av. … –
DAVALI :
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/06/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı …nin… poliçesi ile sigortalı olan ve davacının yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı motosiklet ile davalı …nin… poliçesi ile sigortalı olan … … plakalı aracın çarpışması sonucu davacının ağır yaralandığını, uzun bir dönem yatağa mahkum kaldığını, bu süre zarfında iş ve gücünü yapamadığını, tedavi sürecinde bir çok masraf yaptığını, davalılara müracaat edildiği halde yasal süresinde ödeme yapılmadığını, davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacının maluliyetten kaynaklı tespit edilecek zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
ISLAH : Davacı vekili 23.04.2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini…yönünden 14.675,35 TL, … yönünden ise 6.289,44 TL olmak üzere toplamda 20.964,79 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili olarak davacının sigorta şirketine müracaat etmesinin dava şartı olduğunu, davacının yazılı müracaat ettiğini ancak eksik evrak ibraz ettiğinden kusur, maluliyet ve dolayısı ile zarar tespitinin yapılamadığını, usulüne uygun yapılmış bir müracaattan söz edilemeyeceğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, esasa girilmesi halinde ise davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu kaza ile ilgili olarak davacının sigorta şirketine müracaat etmesinin dava şartı olduğunu, davacının yazılı müracaat yapmakla birlikte eksik evrak ibraz ettiğini, eksik evrakların davacıdan talep edilmesine rağmen eksikliğin giderilmediğini, bu nedenle yasal sürenin sona ermesi gibi bir durumun olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, esasa girilmesi halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan ATK maluliyet raporunun eksik ve hatalı hazırlanmış olduğunu, raporu kabul etmediklerini, dosya içerisinde mevcut … aldırılan rapor ile ATK raporu arasında çelişki meydana geldiğini, ATK raporuna esas alınan yönetmeliğin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde “maluliyetten kaynaklı maddi zararlar” ın tespit ve tazmininin talep edildiğini, yani ayrıma gidilmeksizin davacının maluliyetten kaynaklı tüm maddi zararlarının talep edildiğini, Mahkemece yapılması gerekenin dava dilekçesinin ve ıslah dilekçesinin açıklattırılarak davacının geçici iş göremezlik talebinin açık, tereddüt oluşturmayacak şekilde açıklanmasını sağlamak olduğunu ancak mahkemece bu hususun gözardı edildiğini ve geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanmamış olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 25.12.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 15.06.2016 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı olaşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı vekilinin geçici işgörmezlik tazminatına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
İlk derece mahkemesince verilen ilk karar karşı yapılan istinaf talebi üzerine yapılan inceleme sonucu Dairemizin 12.03.2019 tarih 2018/… esas 2019/… karar sayılı kararında da; belirtildiği üzere davacı vekilinin 06.02.2017 havale tarihli dava dilekçesinde ve 24.04.2018 tarihli ıslah dilekçesinde açık, tereddüt oluşturmayacak ve hüküm kurmaya ve infazına elverişli olacak biçimde geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin bir talebi mevcut değildir. Bu suretle her ne kadar davacının geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararı mevcut olsa da davacının bu yönde bir talebi mevcut olmadığından bu yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde görüldüğünden, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. …

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.