Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1503 E. 2022/2120 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1503
KARAR NO : 2022/2120

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2017
NUMARASI : 2015/… Esas, 2017/… Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :1- … – …
VEKİLLERİ :Av….-
Av…. –
DAHİLİ DAVALI :2-….
VEKİLLERİ :… –
Av. … –
Av. … –
DAVALILAR :3- … – …
4- … – …
VEKİLİ :Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2017 tarih ve 2015/… Esas, 2017/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ ın sevk ve idare ettiği, davalı …’ın işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketinin KYMMS poliçesi ile sigortalısı olan … plakalı araç ile müvekkilinin sevk ve idare ettiği tescilsiz motosikletin çarpışması sonucu davacının yüz ve çene kemiklerinin kırıldığını, tüm ameliyat ve tedavilere rağmen şifa bulamadığını, kalıcı olarak sakat kaldığını, davacının maluliyet oranının yargılama ile ortaya çıkacağını, davalı sürücünün sola dönüş kurallarına riayet etmemesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacının tedavi süresinde çalışmaması nedeniyle ve sürekli sakatlık nedeniyle maddi zararının meydana geldiğini, ayrıca genç yaşta sakat kalması nedeniyle derin üzüntü duyduğunu ileri sürerek, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işyeleyecek reeskont avans faizi ile birlikte Bülent ve …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 20.000,00 TL sürekli sakatlık ve tedavi süresince uğranılan maddi zarar olmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak 20.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihiden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dikkatlice dönüş yaparken davacının dikkatsiz bir şekilde kavşağa hızlı girmesi nedeniyle kazanın olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu davacının hayati tehlike geçirdiğini ve bu kazanın etkisi ile yaşamak zorunla kalacağı iddiasının doğru olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup sürekli sakatlık teminat limitinin 268.000,00 TL olduğunu, davanın haksız fiil nedeniyle ikame olunmakla davacının avans faizi talebinin yersiz olduğunu, müvekkili şirket yönünden faiz başlangıcının temerrüt tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini, müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu olmadığını, davacıya SGK ödemelerinin sorularak bu ödemelerin mahsubu gerektiğini, müvekkilinin poliçe limiti dahilinde ve araç sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, tedavi ve geçici iş göremezlik zararı talebinin reddi gerektiğini talep etmiştir.
Dahili Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; İş mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının dava açmasında veya kurumu davaya dahil etmesinde hukuki yarar olmadığını, davacının kuruma müracaat etmesi halinde ilgili tebliğe göre işlem yapılacağını bu hususuta davacıya süre verilmesini bu nedenle müvekkili kurumun davaya dahil edilmesinin yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalılar … Sigorta A.Ş, … ve … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 1.903,450 TL geçici tam işgöremezlik zararının davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 13/05/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 15/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının sürekli kısmi işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, davacı tedavi gideri ile ilgili taleplerinden vazgeçtiğinden davalılar ve dahili davalı SGK aleyhine karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Davalı sürücünün sola dönüş kurallarını ihlal etmesinden dolayı davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, İskenderun Devlet Hastanesi’nin epikriz formunun fizik muayene bölümünde “yüz kemikleri kırığı, sağ maksilla ön duvar sağ zigomatik ark kırığı ve sağ orbita kırığınon mevcut olduğunu, sağ gözde hafif bulanık görünüm mevcut olduğunu, ayrıca burun sırtında ve üst dudakta parçalı lazerasyonun mevcut olduğunu” bu hususların müvekkilinin kaza sonucunda BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını gösterdiğini, 02.01.2017 tarihli ATK raporunda yüz kemiklerindeki incelemenin yeterli olarak yapılmadığını, müvekkilinin yüz kemiklerinde kırıklar mevcut olduğunu, müvekkilinin çene hareketlerini tam olarak kapatamadığını, ayrıca ATK raporunda müvekkilinin yüz kemiklerine ilişkin sakatlıklar dışındaki diğer maluliyet durumlarına ilişkin inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, müvekkilinin yaşamış olduğu trafik kazası sebebiyle ağzını tam olarak açamadığını, Antakya Devlet Hastanesi’nden alınan 22.07.2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda müvekkilinin “sağ diz hareketlerinde fleksiyon kısıtlılığı, alt ekstremitede antaljik yürüyüş, basma fazının kısalmasına ilave olarak ayak bileği, diz veya kalçada orta-ileri derecede artritik değişiklerin tespit edilmesi” nedeniyle %8 sürekli maluliyet oranı verildiğini, bu hususların 02.01.2017 tarihli ATK raporunda değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54, 55 ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, iş göremezlikten kaynaklanan maddi-manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dosyanın 21/01/2016 tarihli celsesinde davacı vekili tarafından; bilirkişi raporuna karşı bir diyecekleri bulunmadığı, kusur açısından herhangi bir itirazları bulunmadığı belirtilmekle ilk derece aşamasında itiraz edilmeyen bilirkişi raporuna yönelik istinaf aşamasında itirazların ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin maluliyete yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Hükme esas alınan ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 02.01.2017 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek ve bizzat muayene edilmek sureti ile raporun hazırlandığı, maluliyet raporunda istinaf sebepleri arasında maluliyet oluşturduğu iddia edilen hususların tamamının kurul tarafından yapılan muayenede irdelendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.08/11/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.