Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1481 E. 2022/1858 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1481 – 2022/1858
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1481
KARAR NO : 2022/1858

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

KARAR TARİHİ : 04/10/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/08/2018 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktörün tarla yolundan kara yoluna çıkarken yoldaki tümsek nedeni ile şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve sigortalı aracın yoldan çıkarak takla atması neticesi ile meydana gelen kazada yolcu konumunda bulunan davacı müvekkili …’nın eşi, …’ün annesi …’un vefat ettiğini, söz konusu kazanın 2918 sayılı kanunun 2.maddesi kapsamında trafik kazası olduğunu, kazada sürücü …’ün %100 kusurlu olduğu, … plakalı traktörün … poliçe numarası ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında olduğunu, dava açılmadan önce dava şartı olarak davalı sigorta şirketine ve arabuluculuğa başvuru yapıldığından bahisle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile; HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz nitelikte alacağın, trafik kazasından eşini kaybeden ve müteveffa …’un desteğinden yoksun kalan davacı müvekkili … …’un şimdilik 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, trafik kazasında annesini kaybeden ve müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacı müvekkili … … için şimdilik 260.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı açmadan önce sigorta şirketine başvuru zorunluluklarının olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin faizden sorumlu olmadığından bahisle usulüne uygun başvuru yapılmamış olması sebebiyle davanın reddini, zamanaşımı defi dikkate alınarak ikame edilmiş olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kusur oranlarının ve tazminat hesabının yapılması için bilirikşilerden rapor alınmasını, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı … … için 15.350,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … … için 107.333,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; dava konusu kazanın müvekkili şirket nezdinde tanzim olunan poliçe teminat kapsamında yer almadığını, dava konusu kazanın karayolunda meydana gelmemiş olup dava konusu kazanın trafik kazası niteliğinde değerlendirilmesinin olanaksız olduğunu, istiap haddinin aşılmış olması sebebiyle müteveffanın kusurlu olduğunun izahtan vareste olduğunu, müteveffanın seyahat ettiği araçta herhangi bir ivaz karşılığı olmaksızın bulunup bulunmadığının tespitinin müvekkili şirketin sorumluluğu açısından büyük önem taşıdığını, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53/1-3,55 maddeleri gereğince açılan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı sigorta şirketi vekili tarafından kaza karayolunda meydana gelmediğinden zararın teminat dışı olduğu, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, faizin hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.

Kazanın karayolu sayılan yerde meydana gelmediğinde yönelik yapılan istinaf incelemesinde:
Kazanın meydana geldiği yerin … …’a ait tarladan toprak yola bağlandığı kısım olup bu bağlantı yolundan tarlaya traktör, kamyonet ve otomobil gibi araçlarla gelinebildiği, … sokak isimli bu yolu kullanmak için kimseden izin alınmasının söz konusu olmadığı, isteyen her vatandaşın bu yoldan aracı ile rahatlıkla gidip gelebileceği yer olduğu, bu nedenle kamunun faydalandığı yer olması nedeni ile bu bölgede tarlası bulunan vatandaşların bu yolu kullandıkları, yukarıda açıklaması yapılan tanım kapsamına girdiği, tanım dışına çıkabilmesi için girişin kontrollü olması ya da ilgili mercilerden izin alınmasının gerektiği, buraya taşıtların … sokaktan girip yol boyunca bulunan tarlalarda işlerini gördükleri ve bu yola devam edildiğinde … köyü ve devamında … ilçesine kadar gidildiği, tersi yönde ise … istikametine bağlantısının bulunduğu, ekli uydu çıktısında görüldüğü üzere belirli bir karayolunun devamında buraya gelinebildiği, keşif günü yapılan incelemede; sözü edilen toprak yolun karayolu ile bağlantısının bulunduğu, karayolu ile bağlantısı olması nedeni ile kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılabilen yerlerden olduğu görülmüştür. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğine ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde :
Davacıların murisi …’un … idaresindeki … plakalı traktörde yolcu olarak bulunduğu, traktör sürücüsü ile müteveffanın akraba olduğu, yakın akrabalar arası taşımalarda hatır taşıması indirimi yapılmayacağından hatır taşıması sebebiyle indirim yapılmaması yerindedir.
Ancak davacılar murisinin … plakalı traktörün arkasına takılı sepette yolcu konumunda olup, mahallinde keşif akabinde düzenlenen 16.10.2020 kusur raporunda …’un traktörün arkasında takılı çanak içerisinde gayrı nizami şekilde yolculuk ettiği, traktörün tarla ile toprak yol bağlantısından çıkış yaptığı sırada kontrolden çıkıp devrilmesi neticesi düşüp ağır yaralanarak vefat etmesi ile sonuçlanan olayda yolculuk edilmesine uygun olmayan yerde yolculuk ederek müterafik kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacıların bilirkişice belirlenen zararından Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına uygun şekilde %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Dava konusu olayda, davalı sigorta şirketine 05.02.2019 tarihinde başvuru yapıldığı, 8 (sekiz) iş günü sonunda 16.02.2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü anlaşıldığından, bu tarihten itibaren sigortalı aracın hususi kullanımda olması da dikkate alınarak yasal faize hükmedilmesi yerinde görülmüştür.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine, ancak mahkemece belirlenen maddi tazminat miktarından müterafik kusur nedeniyle %20 oranında indirim yapılarak davacı … … için 12.280,00 TL, davacı … … için 85.866,40 TL tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2- Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davacı … … için 12.280,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davacı … … için 85.866,40 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 16/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a-)Alınması gereken 6.704,38 TL karar harcından, peşin alınan 1.229,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.474,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 04.12.2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine, dairemiz kararına göre yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsup edilmesine, fazla yatan kısmın iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 1.229,58 TL harcın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacı … … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
6-Davacı … … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 13.738,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen kısım yönünden AAÜT tarifesinin 13/3 maddesi uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’ dan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen kısım yönünden AAÜT tarifesinin 13/3 maddesi uyarınca hesap olunan 13.738,62 TL vekalet ücretinin davacı … …’ dan alınarak davalıya ödenmesine,
9-7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 14. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden kabul ve reddolunan kısım dikkate alınarak 449,86 TL’sinin davalıdan tahsili ile; bakiye 870,14 TL’sinin davacılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
10-Davacılar tarafından yapılan 210,60 TL tebligat/posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 384,90 TL keşif harcı, 600,00 TL araç ücreti olmak üzere toplam 2.095,50 TL nin yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 919,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiyenin davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
12-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
13-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14-Davacı tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin 18,57 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (… … için 12.280,00 TL, … … için 85.866,40 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
04/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.