Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/140 E. 2022/878 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/140
KARAR NO : 2022/878

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI : … (T.C….)- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :… … SİGORTA A.Ş-
VEKİLLERİ :Av…. –
Av. … –
DAVA :Tazminat(Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.09.2020 tarih ve 2017/… , 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/06/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir halindeyken, … plakalı aracın arkasında çalışan davacıya çarptığı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının ciddi oranda geçici ve kalıcı sakatlığa duçar olduğu, kazanın gerçekleşmesinde … plakalı aracın sürücüsünün tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğunu, kusurlu aracın davalı … nezdinde sigortalı olduğu, bu nedenle şimdilik 50,00 TL geçici 50,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın davalı … nezdinde sigortalı olduğu, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğu, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 282.354,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının temerrüt tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; Kusur raporuna ilişkin itirazları değerlendirilmeden dosyanın karara çıkartıldığını, kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ATK trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini , maluliyet oranının hatalı belirlendiğini, bilirkişi raporunda belirtilen maluliyet oranının kabulünün mümkün olmadığını, raporun özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik yürürlükten kaldırıldığı için erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe uygun olması gerektiğini, asgari ücretin baz alınarak TRH-2010 mortalite tablosu ile 1,8 teknik faizin kullanılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bilirkişi tarafından pasif dönem için kullanılan formül doğru olmasına rağmen pasif dönem zarar tutarının olması gerekenden çok daha yüksek hesaplandığını, söz konusu hatanın nedeninin kullanılan irat katsayılarından ya da iskonto faktöründen kaynaklandığını, raporda kullanılan irat katsayılarının açıkça gösterilmediğini, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, 04.07.2017 tarihinden itibaren faiz iletilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50 ve 54. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin kusur raporuna ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde;
Dava konusu olaya ilişkin tutulan kaza tespit tunağı, ceza mahkemesince alınan kusur raporu ile yerel mahkeme tarafından alınan kusur raporlarının tamamında, kazanın … plakalı araç sürücüsünün kavşakta aynı istikamette önde seyreden … plakalı çöp kamyonunun arka kısmına çarpmasıyla meydana geldiği ve çöp kamyonunun arka kısmında bulunan davacının yaralandığı, … plakalı araç sürücüsünün öndeki aracı yeterli ve güvenli bir mesafeden takip etmediğinden %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, bu itibarla hükme esas alınan kusur raporunun yerinde olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 24/06/2016 olup mahkemesince hükme esas alınan 12/12/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 24/06/2016 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin hesap raporuna ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde;
Davalı vekilince raporda asgari ücretin baz alınarak TRH-2010 mortalite tablosu ile 1,8 teknik faizin kullanılması gerektiği belirtilmiş ise de aktüer raporunun bu yönde hazırlandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince aktüer bilirkişi raporunda pasif dönem için kullanılan formül doğru olmasına rağmen pasif dönem zarar tutarının olması gerekenden çok daha yüksek hesaplandığı, söz konusu hatanın nedeninin kullanılan irat katsayılarından ya da iskonto faktöründen kaynaklandığı, raporda kullanılan irat katsayılarının açıkça gösterilmediği yönündeki teknik hususlara ilişkin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesi bakımından dosya daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye istinaf aşamasında tevdi edilmiş, hesap bilirkişi tarafından düzenlenen 17.03.2022 tarihli ek raporda davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 5.960,00TL olduğu, sürekli iş gücü kaybı tazminat miktarının 241.281,00TL olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporunun taraflara tebliğinin ardından davacı vekili tarafından ek rapora karşı raporlar arasındaki çelişki bulunduğundan ve bu çelişkinin giderilmesi gerektiğinden bahisle itiraz edilmiş ise de yerel mahkemece alınan rapor ile Dairemizce alınan raporda belirtilen sürekli iş göremezlik tazminatı miktarı arasındaki farkın, kullanılan iskonto faktöründen kaynaklandığı, alınan ek raporla söz konusu teknik hesaplama hatasının giderilerek ek raporun düzenlendiği anlaşıldığından davacı vekilinin hesap raporuna itirazları yerinde görülmemiştir.
Yerel mahkemece hükme esas alınan aktüer raporu ile hatalı hesaplama yapıldığı ve bu hatanın istinaf aşamasında alınan ek rapor ile giderildiği, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 5.960,00TL olduğu, sürekli iş gücü kaybı tazminat miktarının 241.281,00TL olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Davalı vekilinin faiz başlangıç tarihi yönünden yaptığı istinaf sebebinin incelenmesinde;
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı … şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı şirkete 21.06.2017 tarihinden önce başvuruda bulunulduğu dikkate alındığında, mahkemece faiz başlangıcının temerrüt tarihi olan 04.07.2017 tarihi şeklinde belirlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediği anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kalıcı iş göremezlik tazminat miktarı indirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.09.2020 tarih ve 2017/… , 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-Davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
-241.281,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının temerrüt tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 16.481,91 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 996,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.485,51 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 996,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 25.339,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.145,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı vekili tarafından sarf edilen tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi gideri, adli tıp giderinden ibaret toplam 1.848,60 TL yargılama giderinden davada haklılık oranına göre hesaplanan 1.579,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.19/04/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip
… İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.