Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1379 E. 2022/1768 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1379 – 2022/1768
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1379
KARAR NO : 2022/1768

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1- … –
2-… – (velayeten …)
3-… – (velayeten …)
: Av. … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : Güvence Hesabı
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 27.09.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/02/2021 tarih, 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresinde olup zorunlu trafik sigortası bulunmayan … plakalı kamyonda yolcu konumunda olan davacı …’nin eşi ve diğer davacıların babası …’in 02.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, olay ile ilgili olarak İskenderun CBS’nin 2018/… sor. sayılı dosya ile soruşturmanın devam ettiğini, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacıların müteveffanın maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortası bulunmaması nedeniyle zararın tazmini için davalıya müracaat edilmiş ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek HMK 107/1 md uyarınca FİHS tutularak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 23.12.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 308.176,74 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava tarihinden önce tüm belgelerle müvekkiline başvuru şartını yerine getirmediğini, gerekli belgeleri ibraz etmediğini bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davanın kazaya karıştığı iddia edilen araç sürücüsü ile araç işletenine ihbar edilmesini, müvekkilinin sigortasız araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olduğunu, sürücünün ve müteveffanın kusur durumunun araştırılmasını, alkollü/ehliyetsiz sürücü durumu olup olmadığı ve olması halinde müterafik kusur indiriminin yapılmasını, hatır taşıması bulunduğundan tazminatın buna göre belirlenmesini, müvekkilinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davasının ıslah ile birlikte kabulü ile, davacı … için 260.226,71 TL, davacı … için 32.958,57 TL, davacı … için 14.991,46 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 308.176,74 maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak şartı ile (miktar poliçe limiti dahilinde) davalıdan tahsili ile davacı …’e kendi adına asaleten, diğer iki davacı adına velayeten verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesinin gerekli olduğunu, ATK’dan rapor aldırılması gerekmekte iken bu hususun gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili Güvence Hesabı’nın ancak 2918 sayılı kanun düzenlemelerine göre sorumlu tutulabileceğini ve işverenin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki kusur ve ihmali dolayısıyla müvekkiline sorumluluk yüklenilmemesi gerektiğini, istinaf sebeplerinin kabul edilmemesi halinde dahi hatır taşıması indirimi ayrıca ehliyetsiz sürücünün kullandığı motorlu araçta yolculuk edilmiş olması sebebiyle tazminattan hakkaniyete uygun indirim yapılması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasından doğan maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili oluşan işletenin kusurundan sorumlu olmadığına, hükme esas alınan kusur raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
2918 sayılı KTK 89/2 md.si “İşletenlerden ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahiplerinden birine ait bir şeyin zarara uğraması halinde, zarar gören, ancak zarar veren işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kimsenin kusuru veya geçici olarak temyiz gücünü kaybetmesi veya zarar verene ait araçtaki bir bozukluk yüzünden zararın vuku bulduğunu ispat etmesi halinde zarar veren işleten veya işleticinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi tazminatla yükümlü tutulur.” hükmü ile 2918 sayılı Kanun 91. maddesi gereğince Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası bulunmayan, yada sigortası olupta sigortalısı belirlenemeyen kazalar neticesinde kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabı oluşturulacağı ve bu tip zararlardan dolayı güvence hesabının sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Kaza tespit tutanağına göre; kazanın oluşumunda sürücü … 2918 sayılı KTK’nın sürücülere ait kusurlarda 52. maddesinde belirtilen aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamamaktan tamamen olduğu belirtilmiştir.
Dava dışı sürücü … ifadesinde, … isimli işyerinde 5 yıldır sigortasız işçi olarak çalıştığını, işyerinde inşaatlara inşaat malzemesi taşıdığını, … plakalı aracı destek …’in sürekli olarak kullandığını, olay günü kendisinin kullanmasını istediğini, bunun üzerine aracı kendisinin kullandığını, Belen eski yoldan İskenderun yönüne seyrederken vites gitmeye başladığını, fren yapmak istediğinde frenin tutmadığını, …’e durumu söylediğini, ancak karşıdan gelen bir araca çarparak durabileceklerini söylediğini, …’in aracın direksiyonunu çevirerek aracın duvara vurmasını sağladığını, aracın bakımları ile kendisinin bir ilgisinin olmadığını, kimin ne zaman yaptırdığını bilmediğini, kendisinin bu aracın bakımlarını hiç yapmadığını ve yaptırmadığını belirtmiştir.
Dosyadaki araç özet bilgileri başlıklı belgeye göre dava konusu … plakalı araç … marka … tipi 1997 model kamyonet olup tescil tarihi 03.12.2010’dur.
… Otomotiv Tic. Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti. … … tarafından düzenlenen 02.08.2018 tarihli İlgili Makama başlıklı yazıda, 02.08.2018 günü Belen mevkiinde … plakalı aracın bir kazaya karıştığı, aracın … parkına çekildiği, bilirkişi olarak yaptığı incelemede aracın incelenmesi sonucu sol ön tekerdeki fren merkezinin fren hidroliğinin, fren merkezinin lastiklerinin yıpranması sonucu fren hidroliğinin dışarı kaçırması sonucu ve yapıları diğer incelemede diğer fren bakımlarının uzun süredir yapılmadığı tespit edilmiş olup kazaya neden olarak görüldüğü belirtilmiştir.
İskenderun C, Başsavcılığının 2018/… S sayılı dosyasına sunuları 22.11.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, olayda… isimli işyeri sahibi …’ın aracın sahibi ve sorumlusu olması nedeniyle tali kusurlu, sürücü …’nın İSG kanınu açısından acemi olduğu bir işi yaptığından ve kazanın sonuçlarının büyümesine yol açtığından tali kusurlu, …’in ise acemi …’ya aracı vermemesi gerekirken verdiğinden asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya içinde mevcut, 05.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda, olayda sürücü …’nın aşırı hızlı araç kullandığından ve aracının hizini mahal şartlarına göre ayarlamadığından % 100 oranımnda tamamen kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya içinde mevcut, 05.08.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, olayda sürücü …’nın aşırı hızlı araç kullandığından asli kusurlu, ölen …’in 6331 sayılı İSG kanununa göre tecrübeli bir çalışan olarak aracı …’ya vermemesi gerekirken verdiğinden, işyeri sahibi …’ı aracın bakımlarını yaptırması için uyarmadığından, işten kaçmma hakkını kutlanmadığından tali kusurlu olduğu, işyeri sahibi …’ın ise işçilerine güvenli çalışma ortamı sağlamadığından, Tisk analizi yaptırmadığından, kamyon ve kamyonetlerin periyodik bakımlarımı yaptırmadığından asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya içinde mevcut, 10.01.2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda, olayda işveren …’ın % 55 oranında asli kusurlu, şoför …’nın % 35 oranında tali kusurlu, ölen …’in de % 10 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya içinde mevcut, 31.08.2020. tarihli heyet bilirkişi raporda, kazanın meydana gelişinde sürücü …’nın ve …’in bir kusurlarının olmadığı, ayrıca aracın teknik bakımlarını yaptırma konusunda bir yetkisi ve gücü olmadığından ve aracın eskiliğini öne sürerek çalışmaktan kaçınma hakkını kullanmadığı gerekçesiyle kusur yüklenmesi ise araçtaki teknik bakımsızlığın frenlerin tutmaması sonucuna yol açacak kadar ağır olduğumu tahmin etmesi ve buna karşı önlem alması mümkün olmadığından olayda … ve …’e kusur yüklenmesi uygun bulunmamıştır.
Dava konusu olayın bir iş-trafik kazası olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanumunun ilgili maddeleri doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre ise: araçların teknik şartlara uygunluğu başlıklı 30. md.si “Araçların, esasları yönetmelikte belirtilen şekilde ve tarzda teknik şartlara uygun durumda bulundurulması zorunludur.” dosya içinde mevcut … Otomotiv Tic. Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti. … … tarafından düzenlenen 02.08.2018 tarihli bilirkişi raporu, 31.08.2020. tarihli kusur heyet bilirkişi ve … beyanları dikkate alındığında; yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında dava konusu olayda işveren …’ın kazaya karışın … plakalı aracın işleteni olduğu ve araçların teknik bakımlarını yaptırmadığı ve çalışanlarını güvenli olmayan araçlarla çalışmaya mecbur kıldığı, bu şekilde üzerine düşen yükümlülükleri uygun şekilde yerine getirmediğinden olayda 2918 sayılı K.T.K. 30 ve 89/2 md.leri gereğince % 100 oranında tamamen kusurlu bulunduğu, aracın sürücüsü …’nın aynı işyerinde 5 yıldır aynı işi yaptığı, nakliye ve taşırna işleriyle uğraştığı, aracı da daha önceden aynı şekilde kullandığı, kaza tutanağına göre B sınıfıi ehliyeti olduğu ve kazanın sürücü hatasından kaynaklanmadığı ve aracın mekanik arızasından ileri geldiği, aracın teknik bakımlarını yaptırmakla yükümlü olmadığı, bu yönde bir çalışma yapmasının da mümkün olmadığı anlaşılmakla kendisine kusur yüklenmesi mümkün görülmemiştir. Kazada ölen … kaza anında aracı kullanmadığından ve aracın teknik bakımlarından sorumlu olmadığından olayda kendisine yüklenebilecek bir kusur oranı mevcut değildir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin müterafik kusur indirimine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Desteğin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın iş arkadaşı 20.04.1972 doğumlu sürücü Suriye uyruklu … olduğu, kaza tarihi itibarı ile 18 yaşından büyük olduğu ve sürücücü için Lazkiye Trafik İdaresi Amirliği tarafından (Ehliyetin veriliş tarihi : 09.02.2010 Geçerlilik müddeti : 08.02.2018) düzenlenmiş ehliyetinin bulunduğu, kaza tarihi itibariyle desteğin sürücünün ehliyetinin süresinin dolmuş olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, öte yandan yine kaza anında desteğin emniyet kemerinin takılı olmadığının ispatlanmadığı da dikkate alındında davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin hatır taşıması indirimine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Davacıların desteği ile aracın işleteni arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, kazanın iş ilişkisi sırasında meydana geldiği, bu nedenle bir hatır taşımacılığından söz edilemeyeceğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle heyete sunulur. 21.09.2022
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 21.050,94 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 5.365,55 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 15.685,39 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, davacılar … ve … yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN, davacı … yönünden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 27.09.2022

… … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.