Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1375 E. 2022/1643 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1375 – 2022/1643
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1375
KARAR NO : 2022/1643

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2021
NUMARASI : 2017/… Esas, 2021/… Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/08/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sakat kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek, 100,00 TL maddi tazminat tutarının temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ayrıca 02/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 31.448,06 TL arttırarak toplam 31.548,06-TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, ancak davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; 31.548,06 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı sigorta vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davacıya 13/10/2017 tarihinde ibraname ile ödeme yapıldığını, ve ibranamede davadan feragat edildiğini, söz konusu uzlaşma ve ibraname gereğince davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafından delil olarak ileri sürülen maluliyet raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, sağlık kurulu oluşturulmadan ve mağdurun muayene şartı yönetmeliğe uygun yapılmadan tanzim edilen sağlık raporunun geçerli ve yeterli olmadığını, müvekkili şirketin geçi iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, yargılamada müvekkili şirketin hak arama özgürlüğünün yeterli şekilde kullandırılmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından davacı ile sulh oldukları, davacının davasından feragat ettiği, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
“6100 sayılı HMK’nun 314. maddesi “Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
(2)(Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir.
(3)(Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir” düzenlemesini içermektedir.
Davacı vekilinin dosyaya ibraz etmiş olduğu 11/10/2017 tarihli ibraname ve feragatname anlaşması başlıklı belge incelendiğinde davacı vekili Av. …’nın davalı sigorta şirketi ile yapmış olduğu görüşme neticesinde : ” Uğranılan maddi zararlara karşılık olmak üzere, kazaya sebebiyet veren aracın sigorta poliçesinin tarafı … Sigorta A.Ş ile karşılıklı ve sulhen vardığımız mutabakat uyarınca 18.756,74 TL ana para, 250,00 TL dava masrafı, 1.980,00 TL dava vekalet ücreti toplamda 20.986,74 TL tüm masraflarımız dahil olmak üzere nakden defaten ve tamamen alarak karşılıklı uzlaşmak yönünde anlaştık. … … Sigorta .A.Ş’den hiçbir hak ve alacağımız kalmadığını, ana para, masraf, vekalet ücreti, faiz ve diğer tüm maddi taleplerimizden FERAGAT ETTİĞİMİZİ BELİRTİR. Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… sayılı hasar dosyasından, açtığımız ve açacağımız tüm davalardan, icra takiplerinden ve keşide ettiğimiz ve edeceğimiz ihtarnamelerden feragat ettiğimiz ve … Sigorta A.Ş yanında sigortalısı ile sigortalı araç sürücüsünü maddi tazminatlar bakımından, (Sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünü sadece maddi tazminatlar açısından) tamamen, gayri kabili rücu olmak üzere mutlak ve kesin şekilde ibra ettiğimizi, ileride sorumluluk ve kusur bir değişiklik olması durumunda iş bu sigorta şirketi tarafından ödenen meblağı sigorta şirketine iade edeceğimizi, … Sigorta A.Ş’nın istirdat hakkının saklı olduğunu kabul beyan ve taahhüt ederiz. Üçüncü şahıslara karşı dava ve talep haklarımızın ödenen tazminat tutarı kadar kısmını … Sigorta A.Ş’ye devir ve temlik ettiğimiz kabul beyan ve taahhüt ederiz.” şeklinde ibraname vermek sureti ile tarafların anlaştıkları görülmektedir.
İbraname içeriğinden davacı vekilinin iş bu yargılamaya konu tazminat dosyasındaki fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı bellidir.
Bu itibarla yargılama sırasında taraflar arasında düzenlenen ve davacı tarafından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı belli olan ibranameye göre davacının geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak uğranılan maddi zararlara karşılık olmak üzere, 18.756,74 TL tazminatı davalı sigorta şirketinden tahsil ettiği, yine bu dosya sebebi ile yapmış olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretlerini dahil tahsil ettiği görülmektedir.
Bu sulh sözleşmesi kapsamında, davacının, davalı sigorta şirketinden kaza nedeni ile uğranılan maddi zararlara karşılık olmak üzere tüm zararını tahsil ettiğini, bu kapsamda davalı sigorta şirketini ibra ettiğini belirtmesine, rağmen davacı tarafından yargılamaya devam olunmuş ve yargılama sırasında alınan aktüer raporuna göre davacının kalıcı iş görmezlikten kaynaklı zararı 43.753,00TL geçici iş görmezlikten kaynaklı zararının ise 5.548,80 tl olduğu belirlenmiştir.
Bu noktada mahkemesince davacının dava açarken talep etmiş olduğu kalıcı iş görmezlikten kaynaklı zararına karşılık olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında uğranılan maddi zararlara karşılık olmak üzere ödenen 18.756,74 TL maddi tazminat karşılığı ödeme yapılması nedeni ile bu miktar için davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması, davacının ıslah dilekçesi ile talep etmiş olduğu 31.548,06 TL maddi tazminat içinse davacının yargılama sırasında davalıyı ibra etmiş olması ve ibra sırasında fazlaya dair haklarını saklı tutmamış olması nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği halde ibraname dikkate alınmaksızın davanın kabulü doğru olmamıştır.
Bu yönü ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. Zira, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2016/11802 Esas 2019/4834 Karar ve yine 2016/14885 Esas 2019/6904 Karar ve yine 2018/2953 esas ve 2020/ 924 karar sayılı dosyalarında verilen kararlar da aynı mahiyettedir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerekmektedir.
HMK 353/1-b-2 maddesine göre “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine şeklinde yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2021 tarih ve 2017/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Davacının davalı sigorta şirketi tarafından karşılanan 18.756,74 TL TL’lik maddi tazminat davasında talebinin yargılama sırasında bu zararının karşılanmış olması nedeni ile bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Davacının karşılanan zararı dışında bakiye zararı olduğunu iddia ederek ıslah dilekçesi ile talep etmiş olduğu 31.548,06TL tazminat isteminin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 karar ve ilam harcından ıslah harcı ile birlikte peşin alınan 138,82 TL harcın mahsubu ile, fazla yatırılan 58,12 TL harcın talep ve istek halinde yatırana iadesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

İstinaf giderleri bakımından;
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Kesin olan iş bu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
11-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-Davalı tarafından istinaf aşamasında harcaması yapılan 61,15 TL posta ve tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.13/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır