Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1336 E. 2022/1894 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1336 – 2022/1894
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1336
KARAR NO : 2022/1894

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2021
NUMARASI : 2018/… Esas, 2021/… Karar

DAVACILAR : 1- … – T.C. Kimlik No:
2- … – T.C. Kimlik No:
3-… – T.C. Kimlik No:
4-… – T.C. Kimlik No:
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … – T.C. Kimlik No:
2- … – T.C. Kimlik No:

VEKİLİ : Av. … –
3-… SİGORTA A.Ş. –
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 11/10/2022

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Adana 3. Asliye Ticar Mahkemesinin 04/02/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği müteveffa …’nin sevk ve idaresindeki aracın 25.01.2018 tarihinde … plakalı araçla Adana ili bölgesinde çarpıştığını, müteveffanın bu kaza sonrası vefat ettiğini, tüm kusurun karşı araç sürücüsünden bulunduğunu, konuya ilişkin Yargılamanın Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi 2018/… E. sayılı dosyasında devam ettiğini, istenecek tazminat yönünden araç sürücüsü … ile araç işleteni … ile araç sigortası … Sigortanın maddi tazminattan müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkillerinin mütevefanın eşi ve çocukları olduklarını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını, maddi bakımdan muhtaç olan küçük çocuk ve eş için 100’er TL’den 200 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle, davacı eş … için 25.000 TL, diğer üç davacı için 15.000 TL’ şerden toplam 70.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini, kazaya karışan … plakalı aracın minibüs hattına ve plakasına devri önleyici ihtiyati haciz kabilinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; eksik evrakla başvuru yapıldığını bu nedenle davanın usulden reddolması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamakla beraber müvekkilinin aracının hem ZMMS hemde kasko poliçesinin bulunduğunu, maddi tazminatının ZMMS tarafından, manevi tazminat talebininde manevi tazminat klozu bulunan kasko şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini, asıl kusurun müteveffa …’de olduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, maddi tazminat yönünden; davacı … yönünden 80.289,30 TL tazminatın ve davacı … yönünden 9.065,35 TL tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle diğer davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 05/06/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle beraber müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden; davacı … için, 25.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için15.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan kusur raporunda kusur oranlarının dağılımında hataya düşüldüğünü, kazanın meydana gelmesindeki ana etkenin davalının hız sınırını aşması olduğunu, mahkemece aldırılan raporda yapılan hesaplama ile tespit edilen miktarın çok düşük ve fiili durumdan uzak olduğunu, bilirkişi raporunda davacı …’ın 22 yaşına kadar destek alacağının hesaplandığını, davacı …’ın 19.08.2019 tarihinde üniversiteye başladığını, öğrenim süresini 2023 – 2024 yılında tamamlayacağını, bu nedenle … hakkında 22 yaşına kadar hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, ayrıca öğrenim süresine ilaveten evlenme yaşına kadar hesaplama yapılması yönündeki taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini, dava dilekçesinde davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil talebinde bulunmalarına rağmen gerekçeli kararda davalılardan tahsiline şeklinde hüküm kurulduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi karanın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkiline yüklenen kusur oranlarının hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarının kusur oranlarında birbirleri ile çelişkili olduğunu, müvekkiline kusur atfedilecek bir delil bulunmadığını, meydana gelen kazada müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığını, bu nedenle hükmedilen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davacı … yönünden evlilik ihtimalinin göz önüne alınmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karara karşı davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili ile davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf başvuruları yönünden yapılan incelemede;
Davacılar vekili ve davalılar vekili her ne kadar kusur oranlarını kabul etmediklerini ileri sürerek kararı istinaf etmiş iseler de,
Dosya arasında mevcut kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağı incelendiğinde, davacıların desteği …’nin dört yollu kontrolsüz kavşakta sağından gelen araca ilk geçiş hakkını vermemesi nedeni ile asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise aracının hızını kavşağa yaklaşırken azaltmaması nedeni ile tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Adana C. Başsavcılığının 2018/… Soruşturma dosyasında alınan 28.03.2018 günlü raporda davacıların desteğinin geçiş önceliği kuralını ihlal etmesi nedeni ile asli kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in ise kavşağa yaklaşırken aracının hızını azaltmaması nedeni ile tali kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında yapılan keşif neticesinde alınan 10.07.2019 günlü raporda, kazanın meydana gelmesinde davacıların desteğinin %75 oranında asli, davalı …’in ise %25 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İş bu dosyada mahkemece alınan 19.03.2019 günlü kusur raporunda davacıların desteğinin %75 oranında asli kusurlu, davalının ise %25 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Son olarak rapora itiraz üzerine Karayolları Fen heyetinden alınan 03.03.2020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde geçiş önceliği kuralını ihlal etmesi nedeni ile %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeni ile tali kusurlu olduğu görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Buna göre mahkemece aldırılan raporların dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu gibi ceza dosyasında alınan raporla ve kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu, raporlar arasında çelişki olmadığı, davacıların desteğinin geçiş önceliği kuralını ihlal etmesi nedeni ile asli kusurlu, davalı sürücü …’in ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeni ile tali kusurlu olarak kabul edilmesinde herhangi bir yanlışlık olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin kusur oranlarının hatalı tespit edildiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekilinin müştereken ve müteselsilen tahsil talebinde bulundukları yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Eldeki dosyaya baktığımızda dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, ancak mahkemesince kurulan hükümde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine şeklinde karar verilmesi gerekirken hatalı şekilde davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine şeklinde karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu yönü ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalılar vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalılar vekili her ne kadar müteveffanın kaza anında emniyet kemerinin takılı olmadığını, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de,
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde (Borçlar Kanunu’nun 44.)düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı ve dosyadaki diğer evraklar incelendiğinde müteveffanın araç içinden fırlayarak dışarı düşmesi gibi bir durumunun olmadığı anlaşılmaktadır. İspat yükü, bunu ileri süren davalı tarafa ait olacaktır. Bu nedenle dosya kapsamından davacıların desteği müteveffanın kaza anında emniyet kemerinin takılı olmadığına ilişkin bir delil bulunmadığı gibi bu hususun davalı tarafça da usulünce kanıtlanmadığından hükmedilen tazminattan indirim yapılmasını gerektirir her hangi bir olgu bulunmadığından davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili ile davalılar vekilinin hesap raporuna yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davacılar vekili müvekkili …’ın öğrenci olduğunu, destek zararının buna göre belirlenmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesince alınan rapora itirazda bulunduklarını ancak mahkemece itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
Davalı vekili davacı … yönünden evlenme ihtimali nedeni ile indirim yapılmadığını bunun hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Hesap bilirkişi raporu incelendiğinde davacını %1 oranında evlenme ihtimali olduğunun tespitine rağmen tazminat hesaplanmasında bir indirim yapılmadığı görülmüştür. Bu yönü ile davalının istinafı haklı bulunmuş ve bu hususta hesap raporu alınmıştır.
Dairemizce davacılardan …’ın öğrenci olup olmadığı hususunda bildirilen Anadolu Üniversitesi Öğrenci İşleri Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılmış, gelen 26/08/2022 günlü cevabı yazıya göre davacı …’ın 19.08.2019 tarihinde üniversiteye kayıt yaptırdığı ve halen öğrenci olduğu belirtilmiştir. Şu durumda davacının muhtemel mezuniyet tarihi olan 30.06.2023 tarihine kadar vefat eden babasının desteğinden yararlanabileceği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde davacı … bakımından öğrenci olduğu dikkate alınmaksızın 18 yaşına kadar destek tazminatı hesaplanmış olması hatalı olduğundan bu hususta yeniden ek rapor alınmasına karar vermek gerekmiştir.
Yine, davacı … vekili tarafından mahkemesince alınan aktüer bilirkişi raporuna karşı süresi içerisinde hesaplama raporunun hatalı olduğu hususunda itirazda bulunmuştur. Gerçekten dosya arasında bulunan 24.09.2019 günlü hesap raporu incelendiğinde bilirkişinin 1,8 teknik faiz kullanmak sureti ile davacının zararının belirlediği görülmüştür. Bu rapora itiraz üzerine alınan 03.11.2020 günlü ek raporda da aynı şekilde 1,8 teknik faiz uygulanmak sureti ile davacının zararı belirlenmiştir.
Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı, Danıştay 8. Dairesinin 2020/5413 sayılı dosyasında ZMMS Genel Şartlarının bazı maddelerine ilişkin verilen yürütmeyi durdurma kararı sonucu oluşan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları ile uyumlu şekilde TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak sureti ile hesap raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda davacı vekili ve davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacıların destekten yoksun kalma zararların doğru bir şekilde tespiti bakımından Dairemizce aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar vermek gerekmiştir
Buna göre dairemizce alınan hesap raporu neticesinde davacı …’nin babasının vefatı nedeni ile uğramış olduğu destekten yoksun kalma zararının 13.521,00 TL olduğu, davacı …’nin ise destekten yoksun kalma zararının 198.191,00 TL olduğu, söz konusu tespitin Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ilk derece mahkemesinde vermiş olduğu 04.12.2020 günlü ıslah dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak dairemizce yeniden hüküm kurulmuştur. Davalı vekili davacı … yönünden evlenme ihtimalinin değerlendirilmediğini bu yönde bir indirim yapılmadığını ileri sürmüş ise de; Dairemizce alınan hesap raporunda davacı …’in Yargıtay 17. Hukuk ve 4. Hukuk Dairesinin güncel içtihatları ile uyumlu olarak rapor tarihi itibari ile 56 aşında olduğu buna göre yeniden evlenme olasılığının bulunmadığı kabul edilmiştir (Aynı mahiyette Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/7477 esas ve 2022/1325 karar sayılı kararı Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/18100 esas ve 2022/8758 Karar sayılı kararı). Bu nedenle davalı vekilinin aktüer raporuna yapmış olduğu itirazın kabul edilerek yeniden bu hususta rapor alınmış olması nedeni ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden hüküm kurulurken davacıların tespit olunan fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HMK’nınHMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına, davalılar … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-b-1maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
3-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 3. Asliye Ticar Mahkemesinin 04/02/2021 tarih ve 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
4-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
4-a)-Davacı … yönünden; 80.289,30 TL tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle diğer davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 05/06/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, DAVACININ FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASINA,
4-b)-Davacı … yönünden KABULÜ ile; 9.065,35 TL tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle diğer davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 05/06/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle beraber müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, DAVACININ FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASINA,
5-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE;
5-a)-Davacı … yönünden Kabulü ile; 25.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-b)-Davacı … yönünden Kabulü ile; 15.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-c)-Davacı … yönünden Kabulü ile; 15.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-d)-Davacı … yönünden Kabulü ile; 15.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti;
6-a)-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 6.103,… TL karar harcından peşin alınan 239,77 TL ile ıslah harcı olan 305,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.559,04 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,

6-b)-Davacılar … ile … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 12.416,10-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ile …’ye verilmesine,
6-c)-Davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 239,77 TL peşin harç ve 305,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 580,67 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine,
6-d)-Davacılar tarafından yatırılan 34 tebligat gideri 409,80 TL, 16 müzekkere gideri 104,00 TL, posta masrafı 107,20 TL, 3 bilirkişi ücreti 1.150,00 TL, talimat 3 bilirkişi ücreti 1.350,00 TL olmak üzere toplam 3.121,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti;
7-a)-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.781,70 TL karar harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
7-b)-Davacılar tarafından, manevi tazminat talebi bakımından ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-c)-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

İstinaf giderleri bakımından;
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-Harçlar Kanunu gereğince davalılar … ve …’dan alınması gereken 10.885,51 TL istinaf karar harcından, bu davalılar tarafından peşin yatırılan 2.271,37 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 8.614,14‬ TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
12-Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
13-Davacı tarafından istinaf aşamasında harcaması yapılan tebligat ve bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 633,50 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 11.10.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır