Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1258 E. 2022/1386 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1258 – 2022/1386
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1258
KARAR NO : 2022/1386

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …

VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/10/2020 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki motorsikletine dava dışı … …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile çarpması neticesinde müvekkili davacının yaralanmış olduğunu, kaza tespit tutanağı raporunda … …’nın meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, kaza nedeniyle davacıya basit tıbbi müdahale ile giderilemez şeklinde rapor verilmiş olduğunu, davalının, … plaka sayılı aracın sigortacısı olduğunu, kaza nedeniyle yaralanan müvekkilinin yargılama esnasında ortaya çıkacak ve poliçe limitleri dahilindeki zararından faizi ve karşı taraf vekalet ücreti ile birlikte sorumlu olduğunu, davalı şirkete yapılan başvuruda … sayılı hasar dosyası açılmış ve olumlu cevap alınamamış olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak, tam ve kesin olduğunda arttırmak kaydıyla şimdilik kaza tarihi olan 22.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 6.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 7.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, davacı tarafından sunulan sağlık kurulu raporu ve maluliyet oranının kabul edilemez olduğunu, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını, mahkemece yeniden uzman heyetten rapor alınması gerektiğini, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın 5271 sayılı CMK’nın 253/19 maddesi uyarınca reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17658 E. 2017/190 K. sayılı ve Antalya BAM 4. Hukuk Dairesinin 2017/1440 E. ve 2018/53. K. Sayılı kararınından da görüleceği üzere ilk derece mahkemesince verilen kararının hatalı olduğunu, müvekkilinin araç malikinden uzlaşma kapsamında herhangi bir ödeme almamış olup yapılan uzlaşma sonucunda kazadan kaynaklı herhangi bir kazanımı olmamış ve zararının halen devam etmekte olduğunu, kusursuz sorumlu olan davalı sigorta şirketi yönünden davanın devam etmesinin gerekmekte olduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince kimsenin sahip olmadığı haktan önceden feragat edemeyeceğini, uzlaşmanın yapıldığı tarihte müvekkilinin daha kesin kati raporu dahi alınamamakta olduğundan, alınmamış olan bir maluliyet raporundan dolayı uzlaşma sağlanamayacağını ve bu nedenle ediminden feragat etmesinin ve tazminat davası açamamasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle sadece ceza davasındaki, sonuçlardan şüphelinin kurtulması için yapılan uzlaşmanın kusursuz sorumlu sigorta şirketi olan davalı açısından da yorumlanmasının belirtmiş olduğu kanun maddelerine ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda iş göremezlik kaybına uğradığından bahisle açılmış maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece davanını reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanmadığına yönelik yaptığı istinaf başvurusunun değerlendirilmisinde;
CMK’nın 253/19. maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Davacı ile dava dışı sürücü … … arasında uzlaşmanın gerçekleştiği ve Cumhuriyet Savcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda davacı … …, dava dışı … … ile Tarsus Cumhuriyet Savcılığı … sor. sayılı dosyasında yapılan uzlaşma kapsamında uzlaşmayı kabul ettiği, davacının kendisine yapılan 13.07.2020 günlü uzlaşma teklif formunu okuyup imzaladığı ve dava tarihi olan 11.12.2020 tarihinden önce Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı … tarafından yapılan uzlaştırma işleminde hazırlanan uzlaştırma tutanağını 16.07.2020 tarihinde imzalayarak, sürücü … … herhangi bir bedel karşılığı olmaksızın uzlaşma teklifini bu şekilde kabul ettiğini beyan etmek sureti ile uzlaşmayı kabul ettiği, davacıya 16.07.2020 tarihinde imzalatılan uzlaşma teklif formunda uzlaşmanın hukuki sonuçları kapsamında aydınlatıcı bilgi verildiği anlaşılmakla davacının olayın asıl faili konumunda bulunan sürücü v ile uzlaşmış olması sebebi ile sürücü … …’dan rücu imkanı bulunan sigorta şirketi aleyhinde tazminat davası açamayacağı, davacının tazminat davası açma hakkından uzlaşmak sureti ile vazgeçmiş olduğu kanaatine varılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince toplanan deliller, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçe ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme kararında HMK 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemelerde ve kamu düzenine yönelik olarak yapılan incelemelerde kararda usul ve esas yönünden yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla HMK 352/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,4‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.27/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.