Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/122 E. 2022/126 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/122 – 2022/126
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/122
KARAR NO : 2022/126

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av…
Av..
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat

KARAR TARİHİ : 18/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/05/2018 tarihinde Antalya İli Demre İlçesinde sürücü davalı sigorta şirketi sigortalısı … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyrederken; sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip, yoldan çıkarak, takla atarak, su kanalına devrilmesi neticesinde tek taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilleri … … ‘ün araçta yolcu konumunda olduğunu ve yaralanarak malul kaldığını, bu nedenle 3.200,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.300,00 TL tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 17/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigortadan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını yetkili mahkemenin İstnbul Mahkemeleri olduğunu, davayı kabul manasında olmamakla beraber poliçe teminat miktarı kadar sorumlu bulunduklarını, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, maluliyet ve kusur oranlaırnın tespiti için dosyanın adli tıp kurumuna sevki gerektiğni, davacının iddiasının aksine eksik evrakla başvurulduğundan vede olayın ticari bir mahiyeti bulunmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden kabulü ile; 100,00 TL tazminatın sigorta temerrüt tarihi olan 30/07/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın kalıcı iş göremezlik tazminatı talebi yönünden kabulü ile; 6.195,53 TL tazminatın sigorta temerrüt tarihi olan 30/07/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; gerek Adli Tıp tarafından dosya kapsamına ilişkin alınan maluliyet raporu, gerekse maluliyet raporu doğrultusunda yapılan aktüer hesaplamasında baz alınan tablo bakımından Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda eksik inceleme yapılmasından ötürü taraflarınca istinaf kanun yoluna başvurma gereğinin hasıl olduğunu, dosyada Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre değil Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmelik hükümlerine göre rapor düzenlenmesi gerektiğini, verilecek olan raporda sonra geçici iş göremezlik taleplerinin yeniden değerlendirilmesine, yeniden alınacak rapor doğrultusunda yapılacak olan tazminat hesaplamasında da yaşam ve zarar sürelerinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlenerek yeniden incelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talebine yöneliktir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından maluliyet raporunun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Yönetmelik hükümlerine göre alınması gerektiği, hesap raporunun PMF’ye göre alınması gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı vekiline maluliyet raporu usulüne uygun şekilde 20.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı yan yargılama aşamasında süresi içinde ilk derece mahkemesine herhangi bir itirazda bulunulmamış olup 30.06.2020 tarihli duruşmada dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan aktüerya raporunun ise davacı vekiline 24/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde rapora itiraz etmediği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05/06/2017 gün ve 2016/801 E.-2017/9091 K. Sayılı kararında özetle; “…Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir. İlk rapora itiraz etmeyen ve o raporda belirtilen miktarlara razı olan tarafın lehine olacak şekilde sonraki rapora göre karar verilemez…”
Aynı yöndeki Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/10/2017 gün ve 2015/3253 E.-2017/9419 K. Sayılı kararında da” …Usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde ise, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı düşünülmelidir…” denilmiştir. Aynı husus Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/8676 E, 2018/2775 K; 2013/11884 E, 2015/835 K; 2015/8056 E, 2017/2988 K sayılı içtihatlarında ve benzer içtihatlarda da benimsenmiştir.
Bu nedenle davacı vekili yönünden süresinde maluliyet ve hesap raporuna itiraz edilmemekle kesinleşen raporlara karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.18/01/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.