Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1196 E. 2022/1376 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1196 – 2022/1376
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1196
KARAR NO : 2022/1376

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…

DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.08.2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki tescilsiz aracıyla … Bulvarı istikametinden … Mah. Takiben … istikametine seyir halinde iken yaya olan müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ciddi mahiyette kalıcı maluliyete duçar olduğunu, müvekkilinin tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığı ve esaslı oranda geçici ve daimi sakat kaldığını, kazanın oluşumunda kusurlu olan tescilsiz aracın geçerli bir poliçesi olmadığından … hesabı tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL geçici ve 100 TL kalıcı işgöremezlikten ileri gelen 300,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 09.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatını 14.743,00 TL arttırarak dava değerini 13.843,00 TL olarak belirlemişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve davacının tüm zararını karşıladığını, davacının daimi maluliyet durumunun adli tıp kurumu dairesinden özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini, müvekkilinin dolaylı zararlardan (geçici iş göremezlik, bakıcı gideri) tazminat sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının bakıcı gideri talebi yönünden feragatı nedeniyle davanın reddine, 13.843,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 01.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 65.853,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının 01.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı … Hesabı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili kuruma başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açıldığını, tescilsiz aracın neden olduğu kaza dolayısıyla müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen geçici iş göremezlik tazminatından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, hükme esas alınan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, mahkemece davacının SGK’dan ödeme alıp almadığının araştırılmadığını, hükmolunan tazminata uygulanan faiz tarihinin hatalı olduğunu, mahkemece aracın türünün ne olduğunun araştırılmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile meydana gelen yaralanmadan kaynaklı geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; davacının bakıcı gideri talebi yönünden feragatı nedeniyle davanın reddine, 13.843,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 01.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 65.853,00 TL kalıcı maluliyet tazminatının 01.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin başvuru şartına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar müvekkili kuruma başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açıldığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda; davacı vekili tarafından davanın açılmasından önce davalı kuruma 19/01/2018 tarihinde gerekli tüm belgelerle, kaza tutanakları, hastane epikrizleri, hesap bilgileri vd. ile usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı, davalı tarafından 25/06/2018 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı davalının yapmış olduğu ödemenin yetersiz olduğu gerekçesi ile eldeki davanın açıldığı, davacının davalı taraf yapmış olduğu başvuru üzerine yapılan ödemenin yetersiz olduğu gerekçesi ek tazminat istemi için açmış olduğu bu davada ek tazminat istemi için ayrıca bir başvuru şartı bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin usulüne uygun başvuru yapılmadığı yönündeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin tescilsiz aracın neden olduğu kazadan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı ve aracın türünün araştırılmadığı yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar yargılamaya konu trafik kazasına sebebiyet veren aracın tescilsiz olduğunu, bu nedenle tescilsiz aracın sebebiyet verdiği kazada müvekkili … Hesabı’nın sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de,
… Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesine göre trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına alınmaktadır. 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliğinin 9.maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde de silindir hacmi 50 cc küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km’den az olan bisiklet olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür. Buna göre rizikonun meydana geldiği tarihte 2918 sayılı kanun gereğince Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan, yada sigortası olupta sigortalısı belirlenemeyen kazalar neticesinde kişiye gelen bedensel zararlar için … hesabı oluşturulacağı ve bu tip zararlardan dolayı … Hesabının sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda dosya içerisinde mevcut kazaya neden olan plakasız ve tescilsiz vasıtaya ilişkin fatura incelendiğinde aracın mondial marka 50 cc’nin üzerinde silindir haczi bulunan motosiklet olduğu, tescil ve ZMMS yaptırma zorunluluğu bulunduğu, ancak aracın tescilinin yapılmamış olmasının davalı … Hesabının sorumluluğunu kaldırmayacağı, anlaşılmakla davalının aracın türünün araştırılmadığı ve tescilsiz olması nedeni ile müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğun bulunmadığı yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar geçici iş göremezlik zararından müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de,
Mahkemenin karar tarihinden sonra 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı sonrasında Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yeni tarihli güncel içtihatlarında ve bu içtihatlat ile uyumlu Dairemizin kararlarında belirtildiği gibi geçici iş göremezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır bu yönü ile buna dair istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir
Davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda kaza tarihinin 23/08/2017 olduğu, mahkemesince hükme esas alınan 22/05/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri ile tedavi evrakları incelenmek ve kurulda muayene edilmek sureti ile raporun hazırlandığı anlaşılmakla, davalı vekilinin soyut beyana dayalı istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin davacının SGK’dan ödeme alıp almadığının araştırılmadığı yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili SGK’dan bir ödeme alınıp alınmadığının sorulması gerektiğini ileri sürmüş ise de, dosya içerisinde mevcut SGK Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 27/08/2018 günlü cevabı yazısı ve eki belgeler incelendiğinde davacıya geçirmiş olduğu kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin faiz tarihinin hatalı olduğu yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar faiz tarihinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de,
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Hesabı Yönetmeliğinin 15.maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte … Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt bu tarihte gerçekleşmektedir.
Davacı vekili tarafından davalıya 19/01/2018 tarihinde başvuruda bulunduğu dikkate alındığında, faiz başlangıç tarihinin 19/01/2018 tarihi olduğu, mahkemece başvuru tarihi olan 19/01/2018 tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerekirken 01/02/2018 tarihinden faize hükmedilmesinin davalının lehine olduğu, bu yönde davacının istinafı bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 5.444,03 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin yatırılan 1.361,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 4.083,03‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.27/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır