Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1191 E. 2022/1331 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1191 – 2022/1331
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1191
KARAR NO : 2022/1331

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 3- …
: 4- …
VEKİLLERİ : Av…
DAVA : Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.07.2014 tarihinde sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile aracındaki arıza nedeniyle yol üzerinde duraklayıp otomobilinden indiği ve ayrıca otomobilde yolcu olan müteveffa …’nin (…) de otomobilden indiği ve yol üzerinde bulundukları sırada davalı sürücü … … yönetiminde ve diğer davalı işleten … Uluslararası Nakliyat Otomotiv Sanayi Gıda Tarım Orman Petrol Ürünleri Hayvancılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait … plaka sayılı çekici(tır) ve çekiciye takılı … plakalı römork ile yol üzerinde bulunan … sayılı otomobile ve müteveffa …’e (…) çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini belirterek 3.000,00-TL’nin işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan, toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davacılardan müşterek ve müteselsilen işleten ve sürücüden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini maddi tazminat yönünden 120.100,27-TL olarak belirlemiş ve manevi tazminatın her bir davacı için 30.000,00’ar-TL olduğu yönünde de açıklamada bulunmuştur.
CEVAP: Davalı … Anonim Türk Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından Vakıflar Bankası Adana Şubesine 12.02.2015 tarihli EFT işlemiyle davacı tarafa 715,85-TL ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiğini ve davacı tarafça bu ödemeyi takiben ibraname imzalandığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; esasa ilişkin cevap hakları saklı kalmak koşuluyla davacı delillerinin taraflarına tebliğine, müterafik kusur durumlarının varlığı halinde müterafik kusur indirimi uygulanmasını, davaya konu kaza sebebiyle başlatılan ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
Davalılar … Uluslararası Nakliyat Otomotiv Sanayi Gıda Tarım Orman Petrol Ürünleri Hayvancılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların kusurunun bulunmadığından davacıların haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; maddi tazminat yönünden; davalılardan … Anonim Türk Sigorta A.Ş’ye açılan davanın vaki feragat nedeniyle reddine, davacı … … yönünden; 4.647,14-TL destek tazminatının, davacı … yönünden; 54.576,58-TL destek tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye ödenmesine, manevi tazminat yönünden; davacı … … yönünden; 20.000,00-TL, davacı … yönünden; 15.000,00-TL manevi tazminatın 25.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Uluslararası Nakliyat Otomotiv Sanayi Gıda Tarım Orman Petrol Ürürnleri Hayvancılık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İle … …’dan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının sigorta şirketleri yönünden manevi tazminat talebi yönündeki ıslah dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; davalı şirketin en geç ret cevabını yapmış olduğunun kısmi ödeme ile birlikte temerrüte düşmüş olup davacı müvekkilinin zararlarını 25.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tazmin etmekle sorumlu olduğunu, 31.03.2016 tarihli heyet bilirkişi kusur raporunun 08.02.2017 tarihli heyet bilirkişi ek kusur raporunu düzenleyen bilirkişiler tarafından hazırlandığını, dosya kapsamında tanzim edilmiş birden çok bilirkişi raporu mevcut olmakla birlikte aynı heyet tarafından düzenlenen raporlardan önceki tarihli olanın karara esas alınmasının izahtan vareste olduğunu, davacıların çektiği acı ve ızdırapları dindirici ve tatmin edici miktarda manevi tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, asgari ücret artışları nedeniyle yeni verilere göre hesaplama yapıldığını, 19.03.2018 tarihinde ıslah yoluna başvurmuş olmaları nedeniyle hesaplanan yeni tazminat tutarı üzerinden ıslah yapamamış olmakla hak kaybına uğramış bulunduklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili; Yargıtay kararlarına uyarınca boşanmış eşin destekten yoksun kalma tazminatını talep edemeyeceğinin yerleşmiş bir içtihat haline gelmesine rağmen davacı lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olmasına rağmen müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olup yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, davacılardan … …’ye sigorta şirketine başvuru aşamasında ödenen tutarın bilirkişi hesap raporundaki tenzilatının Yargıtay içtihatlarına uygun olarak yapılmadığından müvekkil şirket aleyhine bakiye tazminat hesaplanmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalılar … … Ltd. Şirketi ve … … vekili; kazanın meydana gelmesine araç şoförü …’nin aracında meydana gelen arazı sonucunda bozulan aracın ön ve arkasına uygun yerlere diğer araç sürücülerinin yaklaşık 150 metre mesafeden açıkça görebilecekleri şekilde birer kırmızı yansıtıcı ve kırmızı ışıklı cihaz koymamasının sebep olduğunu, manevi tazminat isteğinin reddedilmesinin gerektiğini, müteveffanın 2006 yılında boşanmış olup davacılardan … …’nin velayetinin de babası …’ye verildiğini, davacı …’nin müteveffa … Gülşen’in eski eşi olduğunu, boşanmış eşin geride kalan eşe destek olacağı hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davacının talebinin reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacılar vekili tarafından faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu, hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğu, son rapora göre değil önceki rapora göre hüküm kurulması gerektiği, manevi tazminatın düşük olduğu; davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından davacı Şenol’un boşanmış eş olduğundan destek talep hakkının olmadığı, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, yapılan ödemenin düşülmesinde hata yapıldığı; davalılar … … Ltd. Şirketi ve … … vekili tarafından davacı Şenol’un boşanmış eş olduğundan destek talep hakkının olmadığı, davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, manevi tazminatın reddedilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
HMK’nın 355. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararında kamu düzeni yönünde yapılan incelemede; 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca dava konusu taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Dava dilekçesinin incelemesinde maddi tazminat talebinin tüm davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiş ise de, işleten ve sürücü yönünden bu husus hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Kamu düzenine ilişkin olan bu durum HMK 297/2 maddesine aykırılık oluşturmaktadır.
Bu nedenle kararın kaldırılarak işleten ve sürücüye yönelik maddi tazminat talebi talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesinin kararının bu yönden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı …’nin tazminat hakkının olmadığına yönelik yapılan incelemede:
Öldüğü sırada yakınlarına yardım etmekte olan kişilere “gerçek destek”, ilerde destek olacağı bilinen ve yaşam gerçeklerine göre destek olması gereken kişilere “varsayımsal destek” denilmektedir.
Dava konusu olayda … müteveffanın boşanmış olduğu eski eşidir. Toplumumuzda, gayri resmi evliliklerin bulunduğu sosyal bir gerçektir. Medeni Yasa uyarınca, evlilik bağı kurulmasa bile, karı koca diye birleşen, bu amaç ve duygu ile yaşamlarını sürdüren kadınlar/erkekler için bakım yükümlülüğünü yerine getiren erkeğin/kadının destek sayılması gerektiği, doktrinde ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları ile, kabul edilmiş bir olgudur. TBK’nın 53. maddesinde belirtildiği üzere “destek” kavramı hukuki bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu içerir.
Bu sebepledir ki imam nikahlı bile olsa fiili ve düzenli birliktelik durumunun ispatlanmış olması halinde destek tazminatı talep etmeye engel bir durum bulunmadığı kabul edilmektedir.
Dosyadaki bilgiler ve belgelerin incelenmesinde; davacı … ile müteveffa …’in 2006 yılında boşandıkları, ancak boşandıktan sonra aynı evde birlikte, karı koca olarak yaşamaya devam ettikleri anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda sunulan belgelere, tanık beyanlarına göre davacılar ile müteveffa arasında fiili ve düzenli birlikteliğin varlığı kabul edilerek hesaplamalar yapılmıştır. Bu nedenle davacı Şenol’ün maddi ve manevi tazminat talep hakkı olduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Kusur oranına yönelik itirazları yönünden yapılan incelemede:
Dosya arasında mevcut Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesince alınan 23.06.2015 tarihli İTÜ heyet raporunda … …’nın arkadan hızla çapması sebebiyle asli, …’nin asli kusurlu, … …’nin tali kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Ceza dosyasından alınan İstanbul ATK kusur raporunda 13.02.2015 tarihli davalı sürücü … …’nın kusurlu, …’nin kusursuz, … … kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
28.08.2015 tarihli makine mühendisi bilirkişisinden alınan kusur raporunda davalı sürücü …’nın %75 oranında asli kusurlu, İlke’nin kusursuz, …’nin %25 oranında tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
İşbu dava dosyasında alınan 31.02.2016 tarihli makine mühpedisleri heyet bilirkişi kusur raporunda ise davalı sürücü …’nın %40 oranında, İlke’nin %40 oranında, …’nin %20 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Aynı heyetten alınan 08.02.2017 tarihli heyet bilirkişi ek raporunda ise davalı sürücü …’nın %60, İlke’nin %20, …’nin %20 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, olayın oluş biçimi, alınan kusur raporları dikkate alındığında raporlar arasında çelişki olduğu, mahkemece dosyada bulunan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek uzman bilirkişi heyetine tevdii ile dosyada kusur raporları arasında yer alan çelişkinin giderilmesi gerektiği anlaşılmakla davacı ve davalılar vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür.
Sair istinaf sebepleri yönünden;
İlk Derece Mahkemesince kusur raporları arasındaki çelişki giderildikten sonra, hesaplama yöntemi olarak TRH 2020 yaşam tablosu ve prograsif rant sisteminin esas alınarak yeniden rapor alınarak buna göre, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekir.
Yine manevi tazminat miktarı ile sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince dosyada bulunan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurum ve kuruluşlardan seçilecek makine mühendislerinden oluşan 3 kişilik uzman bilirkişi heyetine tevdii ile dosyada kusur raporları arasında yer alan çelişkinin giderilmesi, hesaplama yöntemi olarak TRH 2020 yaşam tablosu ve prograsif rant sisteminin esas alınarak yeniden rapor alınarak usuli kazanılmış haklar da gözetilerek buna göre karar verilmesi, işleten ve sürücüye yönelik maddi tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’ nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayanarak taraf vekillerinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüyle kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Taraflar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.21/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.