Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1179 E. 2022/1359 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1179 – 2022/1359
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1179
KARAR NO : 2022/1359

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
VELİSİ 3-…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
… Hesabı aleyhine açılan davanın asıl dosya olan … esas sayılı dosyada 17.02.2017 tarihli yetkisizlik kararı ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, … Sigortaya karşı açılan davanın ise tefrik edilerek Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı görüldü.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 08.08.2015 tarihinde … plakalı aracın seyri sırasında tek taraflı yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan … … …’in (Suriye uyruklu diğer 12 kişi ile birlikte) vefat etmiş olduğunu, müteveffanın ölümü ile eşi ve çocuğu olan davacıların desteklerinden yoksun kaldıklarını, araç sürücüsü hakkında Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesine … esas sayılı dosya ile kamu davası açılmış olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihindeki ZMM sigortasının davalı … Sigorta tarafından düzenlenmiş olduğunu, aracın Karayolları Zorunlu Taşımacılık sigortası bulunmadığından davalı olarak gösterdikleri … Hesabının’da zarardan sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 1.500,00 TL (her davacı için 500 TL) destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
ISLAH : Davacılar vekili 03.04.2018 tarihli dilekçesi ile dava değerini davacılardan … için 199.828,87 TL’ye, Bahri için 39.047,13 TL’ye, … için 51.124,00 TL’ye olmak üzere toplamda 290.000,00 TL’ye ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 21.04.2015/2016 dönemi ZMM poliçesinin taraflarınca düzenlenmiş olduğunu, poliçe sorumluluğun limitinin kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, kaza nedeniyle oluşan zararın zorunlu taşımacılık poliçesi sorumluluğunda olduğunu, kaza yapan aracın zorunlu taşımacılık poliçesi yapılmadığından davanın … Hesabına yöneltilmesinin gerektiğini, dava konusu zararın poliçe sorumluluğunda olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı … için 199.828,87 TL, davacı … için 39.047,13 TL ve davacı … için 51.124,00 TL’nin 29/09/2015 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın zorunlu taşımacılık poliçesi kapsamında olduğunu, para karşılığı ticari yolcu taşıması yapan minibüsün taşımacılık poliçesini yaptırmamasının faturasının, aracın trafik poliçesini düzenleyen müvekkili şirkete kesilemeyeceğini, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın Yunanistan’a kaçak yolla gitmek isteyen şahısları taşımak amacıyla taşımacılık yapmakta olup taşıma eyleminin aynı zamanda insan kaçakçılığı suçu oluşturması sebebi ile davacının taleplerinin sigorta genel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında olduğunu, davayı ve iddiayı kabul anlamına gelmemekle; davacıların Türk vatandaşı olmadığından, tazminat hesabına esas olarak Türkiye asgari ücretinin uygulanmasının kabul edilemeyeceğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamı dışında olduğunu, kazaya karışan aracın poliçe başlangıç tarihinin 21.04.2015 olup hükme esas alınan maluliyet raporunun ve tazminat raporu hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece davanın … Sigorta A.Ş yönünden kabulüne karar verilmiş, Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından zarardan … Hesabının sorumlu olduğu, Suriye’deki asgari ücretin esas alınması gerektiği, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğu, maluliyet raporunun yönetmeliğinin yanlış olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin oluşan zarardan … Hesabı’nın sorumlu olduğuna ilişkin istinaf incelemesinde;
Dosya kapsamından, 08.08.2015 tarihinde, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası bulunmayan yolcu minibüsünün tek taraflı kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle davacının, işbu davada tazminat talebinde bulunduğu ve Mahkemece, yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın … Hesabı yönünden reddine, mali mesuliyet sigortacısı yönünden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

İstinafa konu uyuşmazlık rizikonun zorunlu karayolu taşımacılık ve / veya mali sorumluluk sigortası kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 17. maddesi, şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacılarının, kalkış noktasından varış noktasına kadar meydana gelecek kazalar sonucu yolcunun ölümü ve yaralanmasından dolayı sorumlu olacağını, 18. maddesi ise, bu zararların teminat altına alınması için zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının yaptırılması gerektiğini hüküm altına almıştır. Ayrıca bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 64. maddesi gereğince yolcu taşımacılığı yapan taşıyıcıların zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunduğu belirtilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesinde de; bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10/07/2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin edeceği açıklanmıştır. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasına göre, 08/08/2015 tarihinde Suriye uyruklu vatandaşların içerisinde yolcu olarak bulunduğu, … Otomotiv Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı minibüsün devrilmesi nedeniyle meydana gelen kazası neticesinde, 13 kişinin öldüğü, 27 kişinin yaralandığı ve olayın göçmen kaçakçılığı yapıldığı esnada meydana geldiği anlaşılmıştır.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Kapsam Dışında Kalan Haller” başlıklı A.5. Maddesinin (i) bendinde “cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs,” hallerinin bu sigorta teminatının dışında olduğu ifade edilmiştir. Buna göre, somut olayda, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında kalan nitelikte, yolcu taşımacısı tarafından yapılan bir taşıma faaliyeti söz konusu olmadığından, başka bir deyişle dava konusu taşımacılık eylemi, göçmen kaçakçılığı suçunun (cürüm) işlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olduğundan davalı … Hesabı’nın sigortalının (zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası bulunmayan işletenin) 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu üstlendiğinden söz etme olanağı yoktur.
Kaldı ki, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları (örneğin 2020/2150 Esas, 2021/1873 Karar; 2020/841 Esas, 2021/2454 Karar; 2016/16279 Esas, 2019/8125 Karar sayılı kararı) gereğince, zararın teminat kapsamında kalması kabul edilse dahi, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortasının hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
O halde mahkemece, … Hesabı yönünden zararın teminat dışında olması ve zorunlu mali mesuliyet sigortası yönünden kabulüne karar verilmiş olması usul, yasa ve içtihatlara uygun olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin oluşan zararın teminat dışında olduğundan bahisle sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf incelemesinde;
Somut olayın gerçekleşme biçimi yukarıda açıkladığı şeklide gerçekleştiği ve bu husus dikkate alındığında, 2918 sayılı KTK’nin 95/2 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur. ZMSS Poliçe Genel Şartlarının göre, gerçekleşen kazada, davalının sorumluluğunu ortadan kaldıran, başka bir anlatımla davcıların zararını teminat dışında tutuna bir hüküm bulunmadığı, desteğin araçta yolcu olarak bulunması ve ülkeye yasa dışı yollar ile girmiş olması (veya çıkmayı amaçlaması) sigorta şirketinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından, davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin asgari ücret yönünden hesaplamaya yönelik yapılan istinaf incelemesinde;
Davacının devamlı olarak Suriye’de yaşadığına dair dosyada delil bulunmamakla birlikte yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince hesaplamaya esas alınacak en düşük ücretin asgari ücret olması gerektiğinden bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin geçici iş göremezlik zararının teminat dışı olduğuna ve maluliyet raporuna yönelik istinaf incelemesinde;
Dava konusu tazminat destekten yoksun kalma alacağına ilişkin olduğundan, davalı vekilinin işi bu istinaf sebepleri yersiz görülmekle reddedilmiştir.

HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 19.809,9‬0 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 5.011,80 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 14.798,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacılar … ve … yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN;
Davacı … … yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.27/06/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır