Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1129 E. 2022/1290 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1129
KARAR NO : 2022/1290

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- …

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.07.2015 günü … ve … plakalı araçların karıştığı çift taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını, zarara uğradığını, müvekkilinin MYO Bilgisayar Programcılığı bölümü 2.sınıf öğrencisi olduğunu, gelirinin asgari ücretin üzerinde kabulü gerektiğini, ücret konusunda emsal ücret araştırılması yapılmasını talep ettiklerini, kazaya karışan her iki aracın sigorta şirketine dava öncesinde müracaat etmeleri üzerine yetersiz kısmi ödemeler aldıklarını, gerçek zararın karşılanmadığını, işbu nedenlere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 2.000,00 TL (1.000,00 TL geçici, 1.000,00 TL kalıcı) işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
ISLAH: Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ile talebini 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 33.161,68.TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 34.161,68.TL olarak arttırmıştır.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesi müracaat üzerine tespit edilen 5.494,43 TL tazminatın davacıya ödendiğini, zararın karşılandığını, davanın reddi gerektiğini, kusur ve maluliyet konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması gerektiğini, savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru üzerine tespit edilen 11.892,00 TL tazminatın davacıya ödendiğini, sorumluluklarının sona erdiğini, davanın reddi gerektiğini, geçici işgöremezlik talebinin teminat dışı olduğunu, savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafından her iki davalıya yönelik açılan geçici iş göremezlik süresine ve kalıcı maluliyete yönelik maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece poliçe tanzim tarihleri göz önünde bulundurularak müvekkilinin sakatlık oranının iki ayrı yönetmeliğe göre ayrı ayrı belirlendiğini, hesap raporunun farklı maluliyet yönetmeliklerine göre tanzim edildiğini, ancak mahkemece İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 04/09/2019 tarihli raporuna göre davacının %3,3 oranında maluliyetinin bulunduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde 18 yaşında olduğunu, kaza tarihinde gelir elde edecek yaşta olduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik zararına ilişkin taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile meydana gelen yaralanmadan kaynaklı kalıcı iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin maluliyete yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili her ne kadar mahkemece İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 04/09/2019 tarihli raporuna göre davacının %3,3 oranında maluliyetinin bulunduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de,
Yargıtay 17. Ve 4. Hukuk Dairelerinin yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre,
a)11/10/2008 tarihinden önceki kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
b)11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
c) 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
d) 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu,
e) 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir.
Yargıtay 17. Ve 4. Hukuk Daireleri yerleşik içtihatlarında 01/09/2013 sonrası ile 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerektiği belirtilmektedir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince ATK 2. İhtisas Kurulundan davacının maluliyetinin belirlenmesi için 2 ayrı rapor alınmış, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27/02/2019 günlü ilk maluliyet raporu incelendiğinde davacının maluliyetinin kaza tarihi olan 14/07/2015 tarihinde yürürlükte olan 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, söz konusu rapora göre davacının maluliyetinin bulunmadığı iyileşme sürecinin ise 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu rapora karşı davacı tarafından yapılan itiraz üzerine mahkemece ATK 2. İhtisas Kurulundan yeniden rapor alınmış, ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 04/09/2019 günlü ikinci rapor incelendiğinde, davacının maluliyetinin bu kez 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlendiği ve davacının %3,3 oranında maluliyetinin bulunduğu, iyileşme sürecinin ise 9 aya kadar uzaya bileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 04/09/2019 günlü ilk rapora göre müvekkilinin %3,3 oranında maluliyetinin bulunduğunu ve buna göre kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, yukarıda açıklandığı gibi 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Bu yönetmelik hükümlerine göre alınan maluliyet raporuna göre ise davacının geçirmiş olduğu kaza nedeni ile herhangi bir kalıcı maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre mahkemesince kaza tarihi olan 14/07/2015 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 27/02/2019 günlü rapora itibar edilerek davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Mahkemesince davacının geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiş ise de, davacı …’in kaza tarihi olan 14/07/2015 gününde 17 yaş 8 ay ve 10 günlük olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan ATK’nın 27/02/2019 günlü raporu incelendiğinde davacının bu kaza sebebi ile tedavi süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Buna göre davacının 9 aylık tedavi süresi sırasında 18 yaşını dolduracağı ve bu sürenin 5 ay 20 günlük süresi için geçici iş göremezlik zararının tazminini talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Davacını yaralanmasına neden olen kazada davalı … şirketlerine sigortalı olan araç sürücülerinin kazanın oluşumunda kusurlu oldukları görülmüş, davacının uğramış olduğu zararın davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş olduğu anlaşıldığından davalıların davacının uğramış olduğu zararın tümü ile sorumlu oldukları anlaşılmıştırç
Dosya arasında bulunan alınan 13/10/2020 günlü aktüer bilirkişi raporunda davacının tedavi sürecindeki günlük asgari ücret miktarları belirlenmiştir. Buradaki belirlemeye göre davacının 5 ay 20 günlük tedavi süreci için 6.377,60 TL geçici iş göremezlik zararının bulunduğu belirlenmiştir. Davalılar tarafından davacıya dava tarihinden önce geçici iş görmezliğe ilişkin olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Dosya arasında davacı vekilinin geçici iş göremezlik zararı bakımından 1.000,00 TL talep etmiş olduğu anlaşıldığından HMK’nın 26.maddesi uyarınca davacının talebi ile bağlı kalınarak 1.000,00 TL geçici iş göremezlik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu yönü ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HMK’nınHMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
3-a)-Davacının kalıcı maluliyete yönelik maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-b)-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının ıslah harcı ile birlikte peşin alınan 141,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,55 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan peşin harç, ıslah harcı ve başvurma harcı olmak üzere toplam 172,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında harcaması yapılan tebligat gideri, posta ücreti, bilirkişi ücreti, ATK ücreti olmak üzere toplam 2.856,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 83,62 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden (kalıcı iş göremezlik zararına ilişkin tazmin bakımından) karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri bakımından;
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Kesin olan iş bu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

12-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
13-Davacı tarafından harcaması yapılan tebligat ve posta gideri olmak üzere 88,00 TL istinaf yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2,57 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20/06/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır