Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/107 E. 2022/113 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/107
KARAR NO : 2022/113

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … esas ve … karar

TEMLİK ALAN
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av…

DAVALI : …

VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 17/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.10.2020 tarih ve … Esas, … karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin 06/04/2015 tarihinde yolcu konumunda bulunduğu motorsikletin tek taraflı kaza yapması sebebiyle yaralanarak malul kaldığını, müvekkilinin kamuda memur olduğunu 4.000,00 TL maaş aldığını, bu nedenle 1.500,00 TL sürekli ve 1.500,00 TL geçici iş gücü tazminatının temerrüt tarihi olan 13/07/2015 tarihinden itibaren faiziyle tahsilini, talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 31.08.2020 tarihli dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminat tutarını 50.237,50 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;kazanın KTK 2\2 ‘de sayılan yerlerde gerçekleşmeyip Adana ili merkez park yürüyüş yolu içerisinde gerçekleştiğinden sigortanın sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamakla birlikte; davacının müterafik kusurunun bulunduğunu, teminat miktarınca sorumluluklarının bulunduğunu, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu bulunmadıklarını, davacının yolcu konumunda bulunduğundan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, temerrüd oluşmadığından dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduklarından bahisle davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile; davanın geçici iş göremezlik talebi yönünden reddine, davanın kalıcı iş göremezlik talebi yönünden kısmen kabulü ile 30.142,50 TL tazminatın 24/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya (temlik alana) verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; dosyadan aldırılan rapor ile kazanın meydana geldiği yerin gerekli uyarı levhaları ve fiziki engelleri ile trafiğe kapatılmış olmasına rağmen; gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kazanını meydana gelmesine sebebiyet vermiş olması sebebiyle davanın dilekçesi ekindeki yargıtay kararı gereğince reddi gerekirken; mahkemece hatalı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verildiği, ZMSS sigortasından yararlanabilmenin bir şartının da kazanın karayolunda gerçekleşmesi olduğu, diğer bir ifadeyle bir kazanın karayolu ya da karayolu niteliğine haiz bir yerde gerçekleşmemiş ise kusurlu aracın trafik sigortacısının o kazadan doğan taleplerden sorumlu olmayacağını ve karayolu olmayan ve hiçbir şekilde karayolu sayılamayacak alanda meydana gelen kazaya ilişkin müvekkili şirketin KTK ve genel şartlar uyarınca sorumluluğuhuh bulunmamakta olup, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiğini beyan ederek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf etmiştir.
6100 sayım HMK 357. md.si gereği kamu düzeninden sayılan taraf teşkiline yönelik yapılan istinaf incelemesinde; Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
6100 sayılı HMK’nın 125/2. maddesine göre “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder.”
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki bulunan, İskenderun 1. Noterliğince düzenlenen 26.04.2018 tarihli ve …yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile davacı … …, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasındaki alacağını birici temlik alan davacı … …’a devretmiştir.
Alacağını ilk temlik alan davacı …… da aynı alacağı, ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu 14.02.2019 havale tarihli dilekçe ile …’e (… TCKN) devrettiğini beyan etmiştir.
İş bu dosya içinde davacı … …, alacağını ilk temlik alan davacı … … ve nihayet alacağı son temlik alan …’e (… TCKN) vekili sıfatı ile Av. …’a adına düzenlenmiş vekaletname ile temsil edilmektedirler.
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ve 6100 sayılı HMK’nın 125/2. maddesi uyarınca, …’in Av. …’a adına düzenlenmiş vekaletname usulüne uygun olarak sunulduğu dikkate alındığında, davada davacı sıfatına sahip olduğu ve taraf teşkili sağlandığı, davacı sıfatı ile … adına hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görülmüş ve davalı vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuşutur.
Davalı vekilinin trafik kazanın gerçekleştiği yolun karayolu olduğuna ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Bir rizikonun meydana getirdiği zararın sigorta kapsamına girebilmesi için, o rizikonun motorlu araç tarafından karayolunda meydana getirilmiş olması zorunludur. Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3. maddesinde, karayolu; trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 2/2. maddesinde, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrolü kara yollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları da bu yasa uygulaması bakımından karayolu olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği yerin KTK sorumluluğunda bulunup bulunmadığı kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti için mahalinde bilirkişi heyeti refakatinde 24.12.2018 tarihinde keşif yapıldığı ve kaza yerinin fotoğraflarının çekildiği dosya içine konulduğu görülmüştür.
Kaza tespit tutunagı kusur bilirkişisi … … ve fen bilirkişisi 15.01.2019 tarihli raporu ve fotoğrafları birlikte değerlendirildiğinde; kazanın Adana ili Merkez Camii arkası Merkez Parkı içerisinde meydana geldiği sabit olmakla, KTK 2. maddesi gereği trafik için faydalınan yer olmasada kamuya açık olan yerler ile park, bahçe, garaj gibi yerlerinde karayollarından sayılması yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Söz konusu tazminat talebinin aktif husumet yönünden yanılgı bir değerlendirme yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan yukarıda açıklanan gerekçelerle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.10.2020 tarih ve … Esas, … karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacı …’in maddi tazminat davasının kısmen KABULÜNE:
-Davanın geçici iş göremezlik talebi yönünden reddine,
-Davanın kalıcı iş göremezlik talebi yönünden kısmen kabulü ile 30.142,50 TL tazminatın 24/07/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya (temlik alana) verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harç yönüden:
3-Alınması gereken 2.059,03 TL karar harcından, 35,90 TL peşin harç , 165,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 200,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.858,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Yargılama gideri yönünden:
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri 222,00 TL, müzekkere gideri 39,00 TL, dosya gönderme posta masrafı 39,25 TL, 253,80 TL keşif harcı, 60,00 TL araç ücreti, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, Adli Tıp Kurumu fatura bedeli 812,00 TL olmak üzere toplam 2.926,05 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.787,34 TL ile davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 165,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 236,80 TL olmak üzere toplam 3.024,14 TL’nin davalıdan alınarak, davacı …’e (temlik alana) verilmesine, geri kalanın temlik alan üzerinde bırakılmasına,
Vekalet ücreti yönünden:
5-Davacı lehine kabul red miktarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.521,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak (davacıya) temlik alana verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan red edilen geçici iş görezmelik talebi yönünden AAÜT uyarınca hesap olunan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan (temlik alandan) alınarak davalıya ödenmesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 17.01.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …