Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1045 E. 2022/1247 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1045 – 2022/1247
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1045
KARAR NO : 2022/1247

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 13/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin desteği müteveffanın yolcu konumunda bulunduğu elektrikli bisikletin 14/05/2018 tarihinde Osmaniye Merkez’de davalı sürücü … …’ın idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştığını, bu kazada müvekkillerinin desteği müteveffanın hayatını kaybettiğini, davalı araç sürücüsünün kazada 114,8 promil alkollü olduğunu, olaya ilişkin Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı … E. Sayılı ceza soruşturmasının görüldüğünü, müvekkilinin bu kaza sonrası maddi ve manevi zarara uğradığını, sigorta şirketinden 24/07/2018 tarihinde 28.174,00 TL kısmi ödeme aldıklarını, ancak bu bedelin az olduğunu, müvekkilinin öğrenim durumu dikkate alındığında hesaplanandan daha yüksek kazancının bulunacağını, bu nedenle davacı için 5.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının sürücü …, işleten … ve sigortacı … Sigorta A.Ş’den davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini, talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin kazada kusursuz olduğunu, zira elektrikli bisikletin sol şeritten yola devam etmesinin kurallara aykırı olduğunu, müvekkilinin alkolsüz olması halinde bile bu kazanın gerçekleşebileceğini, müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, sigorta şirketinden tazminat alındığını bu nedenle yeniden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile; 50.704,38 TL tazminatın davalı … … ile … … yönünden kaza tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile diğer davalı sigorta şirketi yönünden temerrüd tarihi olan 24/07/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davanın manevi tazminat yönünden; davalı sigorta şirketi açısından feragat nedeniyle reddine, davalı … … ile … … açısından kabulü ile; 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/05/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar … … ve … … vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından davalı sigorta şirketinden alacaklarını talep ettiğini ve aldığını, bakiye kalan hak var ise sorumlu tarafın sigorta şirketi olduğunu, meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın desteğin ağır kusurlu eylemi sonucu meydana geldiğini, mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat yönünden kabulüne, davanın manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi açısından feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden açılan manevi tazminat davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar … … ve … … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalılar vekilinin davacının sigorta şirketinden tazminat aldıklarını bu nedenle bakiye zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğu yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalılar vekili her ne kadar davacı tarafından davalı sigorta şirketinden alacaklarını talep ettiğini ve aldığını, bakiye kalan hak var ise sorumlu tarafın sigorta şirketi olduğunu ileri sürmüş ise de, eldeki dosyaya baktığımızda dosya içerisinde sigorta şirketi tarafından davacıya maddi tazminat adı altında bir ödeme yapıldığında dair herhangi bir bilgi ve bulunmadığı, dosya içerisinde mevcut davalı sigorta şirketine ait ZMMS poliçesi incelendiğinde manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğu, sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı anlaşılmakla davalılar vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalılar vekili meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını, kazanın davacının ağır kusurlu eylemi sonucu meydana geldiğini ileri sürmüş ise de,
Dosya içerisinde mevut kaza tespit tutanağı incelendiğinde … plaka sayılı araç sürücüsü davalı … …’ın sevk ve idaresindeki aracının hızını, hava yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmama ve yakın takip mesafesini ayarlayamama kuralını ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğu, davacının desteği … …’ın herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 14/01/2019 günlü kusur raporu incelendiğinde, davalı sürücü … …’ın elektrikli bisiklet sürücüsünün kullandığı araca sol şeritte arkadan önlemsizce çarpması ve 1,14 promil alkollü olması nedeniyle %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, müteveffa … …’ın ise kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece trafik bilirkişisinden aldırılan 05/04/2019 günlü kusur raporu incelendiğinde ise yine davalı sürücü … …’ın asli kusurlu olduğu, davacının desteğinin kazanın oluşumuna etken kural ihlalinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre mahkemece aldırılan raporların dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, raporların birbiri ile uyumlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü … … hakkında yapılan kovuşturma sonrası 114 promil alkollü iken araç kullanması ve müteveffanın bulunduğu araca arkadan çarpmak suretiyle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılması sebebiyle Osmaniye 1.Ağır Ceza Mahkemesi … E. … K. numaralı dosyası ile bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan ötürü mahkumiyet kararı verildiği, bu nedenle davalının asli ve tam kusurlu kabul edilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık olmadığı anlaşıldığından davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan icncelemede;
Davalılar vekili her ne kadar mahkemesince hükmolunan manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürmüş ise de,
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda 14/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının desteği … …’in vefat ettiği, alınan kusur raporlarına göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü … …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının desteğinin ise kusursuz olduğu, tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, müteveffanın yaşı, olay tarihi ve TMK’nın 4. maddesi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar … … ve … … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalılar … … ve … … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalılar … … ve … …’dan alınması gereken 6.879,11 TL istinaf karar harcından, davalılar tarafından peşin yatırılan 1.719,80 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 5.159,31‬ TL harcın davalılar … … ve … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar … … ve … … tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.13/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır