Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1016 E. 2022/1183 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1016
KARAR NO : 2022/1183

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/05/2017 tarihinde … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken bisiklet sürücüsü … ile çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … …’ın tali kusurlu, bisiklet sürücüsü …’in asli kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan aracın davalı … nezdinde sigortalı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL sürekli iş gücü tazminatının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının kazaya karıştığı aracın bisiklet olup, kaza anında koruyucu tertibat kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat etmesi gerektiğini, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzilinin gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; Anayasa Mahkemesi kararı gereğin davacının maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde maluliyetinin bulunduğunu, belirlenen maluliyet oranı ve iyileşme süresinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile meydana gelen maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından maluliyet raporun hatalı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir.
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına ve içtihatlarla uyumlu Dairemiz kararlarına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, 11/10/2008 tarihinden önceki kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemeleri Tüzüğü çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 11/10/2008-01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu 01/09/2013 ile 01/06/2015 tarihleri arasındaki kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki meydana gelen kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir. ( aynı yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/8548 esas ve 2022/2770 karar sayılı kararı)
01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin 09/05/2017 olup mahkemesince hükme esas alınan 14/10/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 09/05/2017 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri ile tedavi evrakları incelenmek ve kurulda muayene edilmek sureti ile raporun hazırlandığı, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, davacı vekilince rapora itiraz ederken davacıya ait farklı bir heyet raporu, sağlık tedavi evrakı… vb belge sunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin soyut beyana dayalı istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.

HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.06/06/2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır