Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1008 E. 2022/1088 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1008
KARAR NO : 2022/1088

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 24.05.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2018 tarihinde çok taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucunda … plakalı araç sürücü konumunda olan müvekkil …’ün yaralandığını, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü … …’un kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacı tarafın her ne kadar arabuluculuğa başvurmuş olsa da yeterli ve gerekli evrakla başvuru yapılmaması ve evrakların taraflarına iletilmemesi sebebiyle sürecin olumsuz sonuçlandığını, poliçe tanzim tarihi 01/06/2015 sonrası olan poliçelere ilişkin geçici iş göremezlik talepleri teminat dışında tutulduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, bu sebeple ATK’dan kusur raporu alınmasını, maluliyete bağlı özür oranının tespiti için Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinden rapor aldırılmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla zarar hesabının aktüerya bilim dalı ile uğraşan aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, geçerli bir başvuru olmadığı için müvekkil şirketi temerrüdünün söz konusu olmadığını belirterek, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verildiği görüldü.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatleri birlikte değerlendirildiğinde uygulanması için yasal dayanağı olmayan ve talep edilen tazminat davasının mantığına ve ruhuna aykırı olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilerek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğine uygun rapor düzenlenmesi kabul etmelerinin mümkün olmadığını, ATK 2. İhtisas Kurulundan aldırılan raporun eksik inceleme ile yapılmış olduğunu, yapılacak yargılamada hesaplama yöntemi olarak PMF-1931 yaşam tablosu ve prograsif rant sisteminin esas alınmasının gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde;
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan 14.08.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan 29.12.2018 tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, bu yönü ile davacının kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, başka bir anlatımla iş bu trafik kazasına bağlı oluşan cismani zarar arasında illiyet bağı kurularak kalıcı maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 24.05.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.