Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/2078 E. 2021/2114 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2078 – 2021/2114
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2078
KARAR NO : 2021/2114

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : …

DAVACILAR : 1- …
2-…
3- …
4- …
5- …
6- …

7- …
VEKİLİ : Av…
DAVALI :1 -…
VEKİLİ : Av…
DAVALI 2-…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 20/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… tarih ve …. Esas, ….. Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve …’in müşterek çocukları olan …’in okul dönüşü mahalleden arkadaşı olan … adlı kişinin daveti üzerine kullanmış olduğu motosiklette yolcu olarak bindiğini, motosiklet seyir halindeyken motosiklet kullanıcısı …’ın kaza yapması sonucu yaralanarak öldüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla maddi tazminat yönünden anne için 1.000,00 TL Baba için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL manevi tazminat yönünden ise anne için 15.000,00 TL baba için 15.000,00 TL ve her bir kardeş için 10.000,00 TL olmak üzere toplum 80.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
ISLAH: Davacılar vekilinin 28.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini maddi tazminat yönünden anne … ve baba … yönünden 214.835,00 TL olarak belirlemişlerdir.
CEVAP: Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde; Somut olayda davacıların desteğinin vefatına Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39/C maddesi uyarınca hurdaya ayrılmış araçların yeniden tescil edilmeleri ve dolayısıyla bu araçlar için zorunlu mali mesuliyet sigortası tanzim edilmesi söz konusu olmadığından müvekkili kurumun tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı …’ın sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; davacıların davayı vekaleten açtıklarını halbuki oğlunun reşit olduğunu, davanın reşit olan oğluna açılması gerekirken kendisine husumet yönelttiklerini belirterek açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …’ın sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; Açılan bu davada …’a velayeten davalı olarak gösterildiğini, ancak …’ın dava tarihinde reşit olduğundan davanın doğrudan …’a açılması gerektiğini belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kısmen kabulü ile: maddi tazminat yönünden davalı … Hesabı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı … yönünden 73.060,00 TL, davacı … yönünden 57.001,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat yönünden davacı … yönünden 15.000,00 TL, davacı … yönünden 15.000,00 TL, davacı … yönünden 10.000,00 TL, davacı … yönünden 10.000,00 TL, davacı … yönünden 10.000,00 TL, davacı … yönünden 10.000,00 TL ve davacı … yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karara karşı davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; söz konusu davada davalılardan …’ın olay tarihinde yaşının küçük olmasından dolayı velayeten anne ve babası aleyhine de davacı açıldığı halde davalı …’un annesi … ve babası … yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece bilirkişilerin raporlarında yer alan destek destek miktarları yönünden yüksek oranda müterafik kusur indirimi yapıldığını, bilirkişi raporunda yer alan miktarın çok altında kalan bir tazminat için hüküm tesis edildiğini, ayrıca reddolunan kısım yönünden takdiri indirim nedene ile müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, söz konusu davada … Hesabı aleyhine manevi tazminat taleplerinin bulunmadığını, ancak davalı … Hesabı aleyhine manevi tazminat talepleri varmış gibi vekalet ücreti takdir edildiğini, mahkemece maddi tazminat yönünden … Hesabının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davalının … Hesabı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili istinaf etmiştir.
Davacılar vekilinin gerçekleşen zarardan davalı … Hesabının sorumlu olduğuna ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelemesinde;
Türk Medeni Kanunun’un 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 6098 sayılı TBK.nın zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” düzenlemesi yapılmıştır.
Bu hale göre haksız fiilini bir türü olan trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalınmasından kaynaklanan zararın tazmini için açılan davada iddia olunan trafik kazasında, kazaya karışan aracın; KTK 3. md.sinde düzenlenen tescilli araçlar ile ZMMS yapılması gerektiğini ispatlamak durumundadır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 24.05.2017 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki motorsiklet ile davacılar murisi …’in yolcu olarak seyahati esnasında tek taraflı olarak meydana gelen kazada yolcu olan …’in vefat ettiği, kazaya karıştığı iddia edilen polis ekibi aracı içindeki kamera kayıtları için Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, araç içi kamera kaydının bulunmadığının bildirildiği, kazaya karışan motorsikletin tescile tabi bir araç olup olmadığı yönünde keşif kararı verildiği, keşif gününde aracın keşif mahalline getirilmediği, davalı …’un 15.06.2017 tarihli ifade tutanağında “plakası olmayan hurdaya çıkartmış olduğumuz kendime ait motorsikletle müteveffa …’i evine bırakmak üzere aldığı” şeklindeki beyanı ile de motorsikletin hurdaya ayrılmış olduğu, kaza tarihinde davalı adına kayıtlı bir motorsikletin bulunup bulunmadığı yönündeki trafik tescile yazılan müzekkereye olumsuz cevap verildiği, davalı adına kayıtlı bir motorsikletin bulunmadığı, davalı … Hesabı tarafından Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39/c maddesi uyarınca hurdaya ayrılmış araçların yeniden tescil edilmeleri ve zorunlu mali mesuliyet sigortası tanzim edilmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle tescilli olmayan ve hurdaya ayrılmış araç nedeni ile sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi ile davalı … Hesabı tarafından bu gerekçelerle tazminat talebinin husumet yokluğu nedeni reddine karar verilmesi yerinde görülmekle, davacılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekilinin gerçekleşen zarardan davalı …’un …’ın annesi … ile babası …’ın sorumlu olduğuna ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelemesinde;
Davacı dava dilekçesinde davalı olarak …’un …’ı gösterdiği, dava tarihi itibariyle 18 yaşının tamamlamış olması nedeni ile velayeten (temsil ilişkisi için) davalı …’un …’ın annesi … ile babası … belirtilmiştir Yine davacı dava dilekçesinin açıklama kısmında davalı …’un gerçekleşen zarardan kusuru ile sorumlu olduğu belirmiş ve fakat TMK 369 md.si gereğince gerçekleşen zarardan davalı …’un …’ın annesi … ile babası …’ın sorumlu olduğuna ve bu sorumluluğun şartlarının gerçekleştiğine ilişkin bir açıklamada bulunmamıştır.
Öte yandan yargılama sırasında, 10.03.2020 tarihli celsede kurulan 1 numaralı ara karar ile davalı …’un yargılıma sırasında 18 yaşını doldurduğunun tespiti ile davalı sıfatı ile yargılamaya devam edildiği görülmüştür. Bu nedenle dava dışı anne … ile baba …’ın adına açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından yazılı şekilde karar verilmişi olması yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekilinin uygulanan müterafik kusur indirimi oranına ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelemesinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve trafik mevzuatı uyarınca sürücü ve yolcuların araçların kullanılması sırasında koruyucu tertibatları kullanması zorunludur. Araçlarla gerek sürücü gerekse de yolcu olarak seyir halinde iken zorunlu olan koruyucu ekipmanların kullanılmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet veren etkenlerdendir. Özellikle de motorsiklet gibi bir araçla seyir halinde iken mevzuata göre sürücülerin takmak zorunda olduğu koruma başlığı (kask) hayati öneme sahiptir. Bu nedenle sürücü murisin kaza anında kasksız olduğunun anlaşılması halinde müterafik kusuru bulunduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılıp yapılmaması hususu değerlendirilmelidir.
Somut olayda, dosya kapsamından davacının murisi …’in künt kafa travmasına bağlı kafa kemik kırıkları ile beyin kanaması ve sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu vefat ettiği, dolayısıyla müteveffanın motorsiklette yolcu olmasına rağmen kask takmadığı, zararın meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi gereğince kask takmamasından dolayı müterafik kusurunun bulunduğu anlaşıldığından tazminattan takdiren %20 oranında indirim yapılması yerinde görülmekle davacılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin yaptığı istinaf başvurusunun incelemesinde;
Her ne kadar davacılar vekili tarafından hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğundan bahisle istinaf edilmişi ise de; ilk derece mahkemesince davacılar vekilinin manevi tazminat talep miktarının tamamı yönünden davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmakla, davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yersiz bulunmuşutur.

Davacılar vekilinin maddi ve manevi tazminatta hükmedilen vekalet ücretine yönelik yaptığı istinaf başvurusunun incelemesinde;
Davacı vekili uygulanan müterafik kusur indirimine bağlı olarak reddedilen maddi tazminat miktarı için aleyhe vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunda bulunduğu, her ne kadar iş bu istinaf konusu vekalet ücreti, gerekçeli kararda manevi tazminattan kaynaklı olduğuna ilişkin maddi hata yapılmış ise de; hem maddi hata yönünden hem de hükmedilmemesi gereken bir vekalet ücreti olması nedeni ile istinaf başvurusu haklı görülmüştür.
İlk derece mahkemesince kurulan hükümde manevi tazminat yönünden davacı aleyhine, davalı … hesabı lehine olacak biçimde bir karar verilmesi hatalı olduğuna ilişkin istinaf başvurusunda bulunmuş ise; iş bu hususun maddi hata olarak değerlendirildiği ve davalı … Hesabı yönünden talep edilen maddi tazminatın usulden reddine karar verilmesine bağlı olarak hükmedilmesi gereken vekalet ücreti olduğu anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf başvurusu bu yönüyle haklı bulunmuştur.
Söz konusu tazminat taleplerinin vekalet ücretine ilişkin yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve …… Esas, ….. Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
4-Maddi tazminat yönünden davalı … Hesabı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
5-Davacı … yönünden 73.060,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
6-Davacı … yönünden 57.001,46 TL destekten yoksun kalma tazminatının 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
7-Manevi tazminat yönünden davacı … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
8-Davacı … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
9-Davacı … yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
10-… yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
11-… yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
12-… yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
13-… yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın 24.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
Harç Yönünden:
14-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 14.352,03 TL’ den peşin alınan 280,04-TL harcın ve ıslah harcı 734,00-TL olmak üzere toplam 1.014,04-TL’nin mahsubu ile bakiye 13.337,99-TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
15-Davacılar tarafından yatırılan 280,04-TL peşin harç, 35,90-TL başvuru harcı ve 734,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.049,94-TL’nin davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine,
Yargılama Gideri Yönünden:
16-Davacıların yapmış olduğu 1.341,40-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine, geri kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
17-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

Vekalet Ücreti Yönünden:
18-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Hesabına ödenmesine,
19-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 10.297,80 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
20-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 8.210,19 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e ödenmesine,
21-Maddi tazminat yönünden müterafik kusur indirimine bağlı olarak davanın reddedilen kısmı için davalı … lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
22-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
23-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
24-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
25-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
26-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
27-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
28-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
İstinaf Giderleri Yönünden;
29-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
30-Kesin olan iş bu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
31-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
32-Davacılar tarafından harcaması yapılan 93,50 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.20/12/2021

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır