Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/2077 E. 2021/2110 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2077 – 2021/2110
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2077
KARAR NO : 2021/2110

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar
DAVACI : …’a velayeten …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :1-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
3- …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.06.2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı skoda marka kamyonet aracın … kuşak bulvarı istikametinden gelirken … Oto ve … Oto Döşeme Kılıf isimli iş yerleri önünde 26.12.2014 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu müvekkilinin hayatı tehlike geçirecek şekilde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulluyla tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen 1.000,00 TL maddi davalı … Sigorta A.Ş. Dışında kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen 70.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplum 71.000,00 TL tazminatın haksız fiilin meydana geldiği 26.12.2014 tarihinden eğer bu kabul edilmezse dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili ile kendilerine ödenmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 10.07.2019 dilekçesi ile taleplerini geçici iş göremezlik tazminatı için 500,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı için 500,00 TL olmak üzere toplum 1.000,00 TL üzerinden belirlemişlerdir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; 26.12.2014 tarihinde meydana gelen kazada …’ün … plaka sayılı aracın sürücüsü olduğun, diğer müvekkili …’ın ise kazaya sebebiyet veren aracın ruhsat sahibi olduğunu, trafik kazasının oluşumunda ceza dosya kapsamında bulunan görüntü kayıtları taraf beyanları tanık anlatımları dikkatle incelendiğinde 2918 sayılı yasa kapsamında müvekkiline izafe edilecek bir kusurun bulunmadığını, davacı tarafın kazanın oluşumunda müvekkilinin seyir halinde olduğu şeride girdiğini, geçiş üstünlüğünün müvekkilinde olmasına rağmen durup beklemeyerek aniden yola çıktığını ve kazanın oluşumunda tamamen kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini belirterek açılan davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Açılan davanın reddini, aksi halde belirtilen şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, kaza tarihiden itibaren faiz talebinin reddine, yargılımı giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davanın kısmen kabulü ile, davanın maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden; 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılarda … ve …’ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı … ve … vekili süresi içinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; Sayın Mahkeme davanın müvekkiller yönünden manevi tazminat hüküm gerekçesi olarak “TBK’nun 56-1 ve 58 maddesi dikkate alınarak, meydana gelen kazadaki kusur oranları, davacının kaza sonucu yaşadığı acı, meydana gelen maluliyet oranı tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranı alım gücü ile hak ve nesafet kuralları gözetilerek..” şeklinde hesaplama yapmıştır. Oysaki meydana gelen olayda müvekkillerim kusursuzdur. Bu durum rapor ile sabittir. Kaldı ki davacını olaydan dolayı herhangi bir maluliyeti söz konusu değildir. Davacı davasını ispat edememiştir. Ayrıca sayın mahkeme yargılama giderleri kısmında da hatalıdır. Söyle ki; davacı maddi tazminat taleplerini tüm davalılardan talep etmesine karşın maddi tazminatın reddi sebebiyle sadece sigorta vekili yönünde “Maddi Tazminat yönünden AAÜT 3/4 gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine” şeklinde vekalet ücretine hükmedilmiştir. Tarafımıza da maddi tazminatın reddi sebebiyle vekalet ücreti hükmedilmesi gerekmektedir. Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak yerel mahkeme kararının aleyhe kısmı yönünden ortadan kaldırılmasına ve davanın manevi tazminat yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3, 55, ve 56. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine ve manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar … ve … vekili istinaf etmiştir.
Davalılar davalılar … ve … vekilinin manevi tazminatta hükme esas alınan kusur oranına ve davacının maluliyetine ilişkin yaptıkları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Adana Asliye Ceza 2. Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyasında sanık … hakkında düzenlenen kusur bilirkişi raporunda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle hakkında beraat kararı verildiği, verilen kararın 16.05.2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. md. gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı bulunmadığı, sadece olayın oluş şekli ile bağlı olduğu, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporundaki olayın oluş şekli ile davalıya kusur atfedilen dosyada alınmış diğer kusur bilirkişi raporlarındaki kazanın meydana geliş şeklinin de aynı olduğu dikkate alınarak kusur değerlendirmesi aşağıda yapılmışıtır.
Dosya içinde mevcut, kusur bilirkişisi …’ya ait 18.09.2015 tarihli raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’ün %25 kusurlu olduğunu, bisiklet sürücüsü …’un ise %75 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya içinde mevcut, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 11.01.2018 tarihli raporunda davalı sürücü …’ün kusursuz olduğunu, davacı sürücü …’un ise %100 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya içinde mevcut, İstanbul Asliye Ticaret 12. Mahkemesi tarafından talimat ile alınan 21.06.2018 tarihli İTÜ makine mühendisleri heyetinden alınan kusur raporunda; davalı sürücü …’ün %25 oranında kusurlu olduğunu, davacı bisikletli …’un birinci derecede kusurlu ve kusur oranının %75 olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararı ve dosya içerikleri, iddianame, bilirkişi raporları, kaza anı görüntüsü, kaza tespit tutanağı, tüm beyanlar incelendiğinde; davacı sürücü … sevk ve idaresindeki bisikleti ile ara sokaktan çıkıp çapraz bir şekilde görüş alanını sınırlandıran ve duraklama yapan aracın önünden kontrolsüz ve ani bir şekilde yola çıkarak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği,ilk geçiş hakkını düz seyir halinde olan araca vermediği ,dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullandığı olayda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonetin hızın yol ve mahal şartlarına uygun şekilde ayarlamadığından %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle, somut olayda 26.12.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın sürücüsü, diğer davalı …’nin işleteni olduğu aracın, davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının kafa bölgesinden 3 ay geçici iş göremez şekilde yaralandığı dosya içindeki hastahane kayıtları ile sabit olmakla davalılar vekilinin istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin red edilen maddi tazminatta hükmedilmeyen vekalet ücretine ilişkin yaptıkları istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Davacı maddi tazminat talebine tüm davalıları müşterek ve müteselsilen yöneltmiş ve neticeden davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiş ise de; istinaf eden davalılar yargılama aşamasında ve karar tarihinde kendilerini avukat ile temsil ettirmiş olmalarına rağmen lehlerine vekalet ücreti takdir edilmeksizin hüküm kurulmuş olması hatalı görülmekle, davalılar vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Söz konusu maddi tazminatın vekalet ücretine ilişikin yazılı şekilde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu kanaatine varılmakla davalılar … ve … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun duruşma yapılmadan bu yönüyle kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.06.2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davanın maddi tazminat yönünden REDDİNE,
– Manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ İLE; 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan … ve …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
Harç yönünden:
3- Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 205,05-TL den peşin alınan 242,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 37,46-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Vekalet yönünden:
4- Maddi tazminat yönünden AAÜT 13/4 gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5- Manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince hesaplanan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … ve …’e ödenmesine,
6- Manevi tazminat yönünden AAÜT gereğince hesaplanan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’ten alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Yargılama gideri yönünden:
7- Davacının yapmış olduğu 4.724,55-TL yargılama giderinden kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak 199,62-TL’nin davalılardan … ve …’ten alınarak davacı tarafa ödenmesine, geri kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Davacı tarafından alınan 205,05-TL peşin harç ve 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 232,75-TL’nin davalılardan … ve …’ten alınarak davacı tarafa ödenmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri yönünden:
10-Davalılar … ve … tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
11-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
12-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
13-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.