Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/2051 E. 2021/2049 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2051 – 2021/2049
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2051
KARAR NO : 2021/2049

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 13/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. tarih ve …… Esas, …… 3 Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/05/2016 tarihinde plakasını ve modelini alamadığı bir aracın, …… plakalı motorsiklet ile seyir halinde olan müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını, dava şartı nedeniyle davalıya başvurulduğunu ancak taleplerinin karşılanmadığını, plakası ve modeli bilinmeyen aracın sürücüsünün tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin kalıcı işgücü kaybından kaynaklanan 1.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden, aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olması nedeniyle yetkiye itiraz ettiklerini, davanın açılmasından önce davacı taraf müvekkili şirkete gerekli belgeler ibraz edilmeden başvuruda bulunulduğunu, plakası tespit edilemeyen aracın olaya sebebiyet verdiğinin somut delillerle ispat edilemediğini, savcılık evrakları ve davacının kendi beyanının olayın tek taraflı gerçekleştiğini gösterdiğini, kazada 2. bir aracın varlığının ispat edilemediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile, 8.402,60-TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; araştırma ve olay yeri tutanağına göre plakası tespit edilemeyen aracın varlığının ve kazaya kusuru ile sebep olduğu somut delillerle ispatlanamadığını, aracın cinsinin araştırılmadığını, poliçe düzenlenmesi gerekli araçlardan olup olmadığının tespit edilmediğini, mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda davacının bakiye ömrünün olay tarihine göre hesaplanmadığını, bu nedenle yapılan hesaplama ve kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, meydana gelen yaralanmalı trafik kazası sonucu açılan kalıcı iş göremezlik tazminat talebine yöneliktir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından kazaya tescile tabi bir aracın sebep olduğunun ispatlanamadığı, hesap raporunda bakiye ömrün hatalı belirlendiği belirtilerek istinaf edilmiştir.
Mahkemece, 24/05/2016 tarihinde, plakası ve modeli bilinmeyen araç ile ….. plakalı motorsiklet sürücüsü davacıya çarpması sonucu, davacı …’nin meslekte kazanma gücünden kayıp oranı %6 ve geçici iş göremezlik için öngörülen süre 6 ay olacak şekilde yaralandığı, kazanın oluşumunda, …. plaka sayılı motorsiklet sürücüsü davacı …’nin %75 oranında asli kusurlu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü davalının ise %25 oranında tali kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle yaralanan davacı …’nin sürekli işgöremezlik nedeniyle 8.402,60-TL zararının oluştuğu, davalının meydana gelen zarardan, 2918 Sayılı Yasanın 85 ve 91. maddeleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddeleri ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9. Mad. gereğince sorumlu olduğu, her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından, meydana gelen kazanın çift taraflı bir kaza olduğunun, plakası bilinmeyen 2. aracın varlığının, davacı tarafından ispat edilemediği savunulmuş ise de, davacının kaza sonrasında yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı, kaza tespit tutanağının olay yerinde kazaya karışanlardan hiç birisinin bulunmadığı sırada düzenlendiği, davacının beyanının hastanedeyken alındığı, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda, kazanın gerçekleşme biçiminin irdelendiği ve çift taraflı olduğu tespit edilen kazada, tarafların kusur dağılımının yapıldığı hususu dikkate alınarak, davalının aksi yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve davanın kabulü ile, 8.402,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kazadan hemen sonra davacı ameliyata alınmış, sonrasında alınan ifadesinde kendisini bir aracın sıkıştırdığını beyan etmiştir. Yine kusur raporunda da kazanın oluş biçimi irdelenerek plakası tespit edilemeyen aracın kusuru belirlenmiştir. Bu nedenle kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebep olduğu, davalının zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine bilirkişi raporunda davacının TRH yaşam tablosuna göre kaza tarihindeki yaşına göre bakiye yaşı (34 yıl) değil, rapor tarihindeki yaşına göre bakiye yaşam süresi (31) dikkate alınmış ve buna göre hesaplama yapılmıştır. Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 573,98 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 143,50 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 430,48 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (8.402,60 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.13/12/2021

Başkan Üye Üye Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.