Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/2023 E. 2022/369 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2023
KARAR NO : 2022/369

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2020
NUMARASI : 2017/… Esas, 2020/… Karar

DAVACI :… (T.C….)-
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. … –
Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.10.2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/10/2015 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki … TR …. plakalı otomobil ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjde bulunan aydınlatma direğine çarpıp karşı şeride geçerek … sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye çarpması sonucu otomobilde yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığı, kazaya karışan … TR …. plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğu, kazanın meydana gelmesinde … TR …. plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL maluliyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … TR …. plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğu, davacının 06.01.2017 tarihinde davalı kurumdan 89.481,00 TL maluliyet tazminatı aldığını ve davalı kurumu ibra ettiklerini, davalı kurum davacıya yapılan ödeme ile hesap borçtan ve yükümlülükten kurtulduğu, davacılar tarafından imzalanan ibranamenin geçerli olduğu ve borcu ortadan kaldırdığı, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece davanın kabulü ile, 63.853,76 TL maddi tazminatın 06/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Karara karşı davalı vekili; Müvekkili şirket sigortalısı … TR …. plakalı aracın, davaya konu kaza nedeniyle uğradığı zararın ZMS Sigortası Poliçesi kapsamında, Yerel Mahkemede yargılama devam ederken karşılandığını ve davacı ile sulh olunulduğunu ve müvekkil şirketin davacı tarafından ibra ve feragat edildiği beyan ve taahhüt etdildiğini, ekli feragat iradesi kapsamında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması adına yeniden inceleme yapılarak, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davacı vekili tarafından istinafa cevap dilekçesinde; Söz konusu ibranamenin davalı ile müvekkilinin kendisinden önce vekalet verdiği Av. … arasında yapılmış olduğunu fakat davalı tarafça bunların dosya devam ederken hiç bir şekilde dosyaya sunulmadığı ve müvekkilinin kendinden önce vekalet verdiği avukatın da müvekkile bunun bilgisini vermediği için yeni haberleri olduğunu, dosya içeriğine 27.12.2019 tarihi sonrası da ne Av,… tarafından ne de davalı … şirketi tarafından kötü niyetli şekilde ibraname ve banka dekontu sunulmadığını ve bir dilekçe de verilmediğini, yine her iki tarafın bu aşamaya kadar, davanın devam ettiğini bilmelerine rağmen dosyaya feragat dilekçesi sunmadıklarını, tüm bu sebeplerle yerel mahkemenin talebe bağlılık ilkesi gereğince dava konusuna ilişkin bir inceleme ve araştırma yapmış olunduğunu ona göre doğru bir karar verdiğini, fakat davalı tarafın dava dışı konu olan bir nedenle hukuka ve usule aykırı bir şekilde itiraz ettiğini belirterek istinaf itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile; 63.853,76 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davalı vekili, davacı vekili (önceki vekil)ile dava dosyası kapsamında 27.12.2019 tarihli ibraname ve sulh anlaşması imzalandığını, davacı vekiline ödeme yapıldığını, mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması adına davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda yargılama sırasında mahkemesince davacının geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı olarak maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda ATK 2. İhtisas Kurulundan 11/03/2019 gününde rapor alınmış, alınan bu rapora göre davacının %23 oranında maluliyetinin bulunduğu belirlenmiş, bu rapordan sonra dosya hesap uzmanı bilirkişiye verilmiş ve aktüer bilirkişisi tarafından davacının geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak 176.174,78 TL sürekli iş göremezlik zararının olduğu belirlenmiş, sigorta şirketi tarafından davanın açılmasından evvel davacı tarafa yapılan ödemenin güncellenmesi neticesinde bulunan tazminat miktarından, ödenen tazminatın güncelleme neticesinde ulaştığı değer çıkarılarak toplam 63.853,76 TL maddi tazminat alacağının bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tespit bilirkişi tarafından Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde rapor tarihinde belirli olan asgari ücret miktarlarına göre hesaplanmış ve yapılan hesaplamada davalı şirketten kısmi ödemenin, bunun makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, bakiye zararın tespiti ile tazminatın 63.853,76 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından söz konusu bedel doğrultusunda dava ıslah edilmiş ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın karara çıkarılarak gerekçeli kararın tebliğinin ardından davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ekinde dosyaya ibraz etmiş olduğu 27/12/2019 tarihli MAKBUZ VE İBRANAME başlıklı belge incelendiğinde davacı vekili(önceki vekil) Av….’ın davalı … şirketi ile yapmış olduğu görüşme neticesinde “Yukarıda mahkeme bilgileri yazılı dosyalardan 48.000,00TL asıl alacak, 10.000,00TL faiz, 6,000,00TL mahkeme ve avukatlık ücreti, 1.000,00TL yargılama gideri olmak üzere karşılıklı olarak anlaşılan toplam 65.000,00TL tespit edilen zarara bir güna itirazımız bulunmadığını, iş bu tazminatı almakla …nin mütevellit zimmetini, asıl alacak, faiz, mahkeme ve avukatlık ücretleri, yargılama ve icre giderleri dahil olmak üzere her türlü hukuki vecaibi ile birlikte tamamen ve katiyyen ibra ve ıskat ettiğimizi , …yi tamamen, maddi tazminat ve ferileri yönünden ile sınırlı olmak üzere araç sürücüsü, sigortalı malikini ibra eder ve …den Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/… E takip dosyalarından dolayı herhangi bir hak ve alacağımız kalmadığını ve gayrikabili rücu olarak tamamen ibra ettiğimizi 6000TL’lik vekalet ücretinin 1.016,95TL’si vergi dairesine stopaj olarak ödenmesini kabul, beyan ve tasdik ederim. İş bu ibraname gereğince davacı … için ibraname ile kararlaştırılmış bulunan 65.000,00TL nin …tarafından ödenmesi koşulu ile her ne ad altında olursa olsun 23.12.2014 tarihli trafik kazasından kaynaklı olarak …den başkaca herhangi bir hak ve alacak iddia ve talebinde bulunmayacaklarını beyan, kabul ve taahhüt eder…” şeklinde ibraname vermek sureti ile tarafların anlaştıkları görülmektedir. Davalı tarafça davacı vekili hesabına yapılan ödemeye ilişkin makbuz dosyaya istinaf dilekçesi ekinde ibraz edilmiştir.
İbranamede imzası bulunan vekil Av. …’ın o dönem dosyada geçerli vekaletnamesinin bulunduğu ve yetkili davacı vekili olduğu anlaşılmaktadır.
İbraname içeriğinde açıkça davacı vekilinin iş bu yargılamaya konu tazminat dosyasındaki fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı bellidir. Bu itibarla yargılama sırasında taraflar arasında düzenlenen ve davacı tarafından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı belli olan ibranameye göre davacının geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak maluliyeti sebebi ile talep etmiş olduğu tüm tazminatı davalı … şirketinden tahsil ettiği, yine bu dosya sebebi ile yapmış olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretlerini dahil tahsil ettiği, davacının bakiye bir zararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Zira, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2016/11802 Esas 2019/4834 Karar ve yine 2016/14885 Esas 2019/6904 Karar ve yine 2018/2953 esas ve 2020/ 924 karar sayılı dosyalarında verilen kararlar da aynı mahiyettedir. Bu nedenle davalı … şirketi yönünden, davacının tüm zararının yargılama sırasında giderilmiş olması davacının fazlaya dair haklarını saklı tutmadan davalı … şirketini tümü ile ibra etmiş olması nedeni ile davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerekmektedir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
HMK 353/1-b-2 maddesine göre “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına şeklinde yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
2-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.10.2020 tarih ve 2017/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
3-Davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının ibraname ve ödeme nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
4-a)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile, bakiye 49,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince 16.12.2020 günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
5-Davanın konusuz kalan kısmı yönünden davacı yan dava açmakta haklı ise de dosya arasında bulunan sulh protokolüne göre davalı tarafından yargılama sırasında vekalet ücreti ve yargılama gideri ödenmiş olduğundan yeniden davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına
6-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yapılan 48,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
15/02/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.