Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1934 E. 2022/292 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1934 – 2022/292
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1934
KARAR NO : 2022/292

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2020
NUMARASI : 2019/… Esas, 2020/… Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … SİGORTA A.Ş –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 13/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/02/2019 tarihinde çift taraflı kaza meydana geldiğini ve araçta sürücü olan müvekkilleri …’ın kazada yaralanarak malul kaldığını, … plakalı karşı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, sigortaya başvuru ve arabulucuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle şimdilik 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının … Sigorta A.Ş.’den sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketine eksik evrakla başvuru yapıldığını, davacının ikamet adresinin Antalya olduğunu, müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu, bu nedenle dosyanın yetkisiz mahkemede açıldığını, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınmasını, müvekkili şirketin poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespitini kabul etmediklerini, kusur raporunun Trafik İhtisas Dairesinden alınmasını, maluliyet oranını gösterir maluliyet raporu alınmadan sigorta şirketine başvuru yapıldığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın sulh nedeniyle konusuz kalması sebebi ile dava hakkında karar verilmesine yer olmadığında karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; Davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, sulh şartlarını gösterir ve her iki vekil tarafından imzalanmış protokolün sulh beyanı ekinde mahkeme dosyasına sunulduğunu, arabuluculuk ücretine hükmedilmesi halinde davalı … Sigorta A.Ş tarafından karşılanacağının açık şekilde belirtildiğini, ancak maktu arabulucuk ücreti davacı tarafa yükletildiğini, arabuluculuk ücretinin hazineye gelir kaydı amacı ile davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmesi gerekirken mahkemece talebe bağlılık ilkesine aykırı olarak 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin hazineye gelir kaydı amacı ile taraflarına yükletildiğini, davanın taraflarının anlaşma iradelerinin yok sayıldığını, tarafların beyanından da anlaşılacağı üzere tazminat ödemesinin yapılmış olup, davalının zaten haksız olduğunu açıkça kabul ettiğini, arabuluculuk kanununda yargılama devam ederken dava sırasında sulh olunması, davanın feragat edilerek davanın konusuz kalmış olması hallerinde arabuluculuk ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini gösterir bir hüküm veya ibare bulunmadığını, hukuk yargılamasının tarafların taleplerine bağlı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabul edilerek sarf kararına göre belirlenecek zorunlu arabuluculuk ücreti yönünden talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesi ile söz konusu dosyada tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceği hususları üzerinde davalıyla uzlaşıldığını, her iki vekil tarafından imzalanmış protokole göre arabuluculuk ücretine hükmedilmesi halinde davalı … Sigorta A.Ş tarafından karşılanacağının açık şekilde belirtildiğini, Arabuluculuk Kanunu’nda yargılama devam ederken dava sırasında sulh olunması, davanın feragat edilerek davanın konusuz kalmış olması hallerinde arabuluculuk ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini gösterir bir hüküm veya ibare bulunmadığını ileri sürerek kararın bu yönü ile kaldırılmasını kaldırılmasını talep etmiştir.

Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda dosya içerisindeki mevcut dosyamız davacısı ve davalısı arasında imzalanan 01/07/2020 günlü Sulh Protokolü ve İbraname anlaşması incelendiğinde “Dava öncesinde zorunlu arabuluculuk alternatif çözüm yoluna başvurulmuş olup arabuluculuk ücreti mevzuata göre her ne kadar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olsa da mahkemece bu konuda sehven hüküm kurulacak olursa bu ücret … Sigorta tarafından karşılanacaktır.” ibaresinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle söz konusu 01/07/2020 günlü sulh anlaşmasına arabuluculuk ücretini davalı sigorta şirketinin üstlendiği anlaşılmakla, yapılan ibraname içeriği ve davacının ibraname karşılığı aldığı ödeme doğrultusunda davadaki haklılık durumu da dikkate alınarak mahkemece Arabuluculuk Bürosu tarafından Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmesi gerekirken, davacıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince arabuluculuk ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 13/10/2020 tarih ve 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın sulh nedeniyle konusuz kalması sebebi ile dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINDA,
3-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk asgari ücret tarifesi kapsamında taraf sayısına göre hesaplanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye gelir kaydı amacı ile tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
5-Davacı vekilince talep edilmediğinden bu dava nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekilince talep edilmediğinden davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından davalı yararına yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına,
8- Davalı vekilince talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
7-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yapılan 43,00 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.
07/02/2022

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.