Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1910 E. 2021/1988 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1910
KARAR NO : 2021/1988

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : …(…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 06/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kanal kazıyıcı iş makinesi ile seyir halinde iken …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik zararı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkili şirket tarafından … tarihinde davacıya 20.732,37 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirket sigortalısının araç sürücüsünün kusur oranıdna sorumlu olacağını, kusur raporunun Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, kaza anında motosiklette 3 kişi bulunduğunu, davacının 2 kişilik araca 3 kişi binerek zararın artmasına neden olduğunu bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulüne, 13.575,75 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava ve … tarihli talep açıklar dilekçe birlikte dikkate alınarak geçici iş göremezlik yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından davacı vekilinin geçici iş göremezlik talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; bilirkişi raporunda müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı tarih esas alınarak ödeme yapıldığı tarihteki veriler dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre müvekkil şirket tarafından davacıya tam olarak ödeme yapıldığını, davacının tazminat alacağının bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan … tarihli ödeme ile davacının zararının tam olarak karşılandığından mahkemenin 2020 asgari ücret miktarı dikkate alınarak yapılan hesaplamayı esas alarak karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini, aksine davacının haksız davası karşısında davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 54/1-3 ve 55 maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (maluliyet) maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, geçici iş göremezlik tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili ödeme nedeniyle bakiye zarar kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf etmiştir.
Mahkemesince yargılama sırasında davacının geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı olarak maluliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda ATK 2. İhtisas Kurulundan … gününde rapor alınmış, alınan bu rapora göre davacının %18 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 9 ay süre ile tedavisinin devam edeceği belirlenmiştir.
Bu rapordan sonra dosya hesap uzmanı bilirkişiye verilmiş ve aktüer bilirkişisi tarafından davacının geçirmiş olduğu kazadan kaynaklı olarak ödeme tarihi itibarı ile 20.307,64 TL kalıcı iş göremezlik zararının olduğu, davacının davalı şirketten 20.723,37 TL ödeme aldığı, yapılan hesaplamaya göre gerçek zarar karşılanmış olup davacının verdiği ibra nedeniyle bakiye alacağın bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece hesap bilirkişisinden alınan ek raporda, 2020 verilerine göre davacıya yapılan ödemenin güncellenmesiyle birlikte davacının talep edebileceği bakiye sürekli iş gücü kaybı oranının 9.379,27 TL olduğu, geçici iş göremezlik konusunda takdir mahkemeye ait olmak üzere 3.006,18 TL talep edebileceği belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından dava değeri 13.575,75 TL sürekli, 3.006,18 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 16.581,93 TL’ye yükseltilmiş olup buna göre eksik harç tamamlanmıştır.
Dosya içinde mevcut sigorta şirketinin hasar dosyası incelendiğinde açılan hasar dosyası kapsamında … tarihinde davacı vekili Av. …’ya ibraname karşılığında sürekli iş göremezlik nedeniyle 20.732,37 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, ibraname içeriğinde davacı vekilinin iş bu yargılamaya konu tazminat dosyasındaki fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu görülmüştür.
Ancak davacının ödeme tarihi itibarı ile hak etmiş olduğu tüm tazminatı davalı … şirketinden tahsil ettiği, yine bu dosya sebebi ile yapmış olduğu yargılama gideri ve vekalet ücretlerini dahi tahsil ettiği, davalının ödeme tarihi itibarı ile tüm borcunu ödemiş olduğu, davacının ödeme tarihinde bakiye bir zararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar yargılama sırasında yapılan ödeme güncellenmeden bakiye zarardan düşülerek davacı zararının hesaplanması gerekse de yukarıda da belirtildiği üzere davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmakla davalı … yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere davacının ödeme tarihi itibarı ile bakiye zararı kalmadığından bakiye zarar yönünden davanın reddine, ödenen kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, sulh kapsamında yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemesi yapılmadığından bu hususlarda kabul ret oranına göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmakla davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b-2 maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının geçici iş göremezlik tazminata yönelik istinaf bulunmadığından sürekli iş göremezliğe ilişkin düzelterek yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-a-Geçici iş göremezlik yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin geçici iş göremezlik talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
b-Sürekli iş göremezlik yönünden 20.307,64 TL ödenen kısım için ibraname bulunduğundan HMK’nın 315/1. Maddesi gereğince KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c-Davacının bakiye talep ettiği tazminat yönünden DAVANIN REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu uyarınca davalıdan alınması gereken 59,30 TL karar harcından, peşin ve ıslah ile yatırılan toplam 91,40 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 32,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden konusuz kalan kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar verilmesine yer olmadığına kararı verilen geçici iş göremezlik yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan 1.879,80 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.023,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davalı tarafından yapılan 109,00 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (36.889,57 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.06/12/2021

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.