Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1882 E. 2021/1970 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1882 – 2021/1970
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1882
KARAR NO : 2021/1970

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yolcu olarak bulunduğu ve zorunlu trafik sigortası bulunmayan ve dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını ve maluliyeti oluştuğunu, … plakalı motosikletin zorunlu … olmaması nedeniyle husumeti davalıya yönelttiklerini, davalının kısmî ödeme yapmış ise de bu ödemenin yetersiz olduğunu davacının zararının karşılanmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın araç sürücüsü …’a ihbarını, müvekkilinin … tarihinde davacıya 15.314,00 TL ödeme yaparak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve davacının müvekkilini ibra ettiğini, tarafların kusur oranları ile davacının maluliyetinin ATK tarafından belirlenmesi, tazminatın aktüer siciline kayıtlı bir bilirkişi tarafından yeni poliçe genel şartlarında belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere kusur oranında olabileceğini, davacının ehliyetsiz araç kullanan kişinin aracına binmesi ve kask ve benzeri koruyucu tertibat kullanmaması ve hatır taşıması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasını yasal faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalı … aleyhine açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 32.938,18 TL sürekli işgöremezlik tazminatının % 20 hatır taşıması indirimi yapılması sonucu kalan 26.350,54 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak şartı ile (miktar poliçe limiti dahilinde) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmış olmasının hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili; hükme esas alınan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını, hesaplanan tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, hesaplanmış olan tazminattan öncelikle müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin yapılarak ödenmesi gereken tutarın belirlenmesi gerektiğini, ödenmesi gereken tutarın belirlenmesinin ardından müvekkil kurumca ödenen tazminatın güncellenmesi ve sonrasında tenzil edilerek bakiye tazminat miktarı belirlenmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, dava tarihinden itibaren faiz işletilebilecekken … tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından hatır taşıması indirimi yapılmasının hatalı olduğu, geçici iş göremezlik tazminatının kabul edilmesi gerektiği, davalı vekili tarafından ise maluliyet raporunun hatalı olduğu, kask, dizlik kullanılmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, faizin dava tarihinden itibaren olması gerektiği belirtilerek istinaf edilmiştir.
Hatır taşıması indirimine yönelik yapılan istinaf talebi incelemesinde;
Soruşturma dosyasından davacının soruşturma aşamasındaki ifadesinde, ismini bilmediği sürücünün arkadaşının arkadaşı olduğunu, evine gitmek için onun aracına bindiğini beyan ettiği, bu şekilde davacının kendi menfaati için taşınmakla hatır için taşındığı anlaşılmakla, hatır taşıması sebebiyle indirim yapılması yerinde görülmüştür. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Geçici iş göremezlik yönünden yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesi’nin … Tarih, Esas …, Karar … Sayılı Kararı ile; Karayolları Trafik Kanun’un 90. Maddesinin ile 92. Maddesinin (i) bendindeki “Genel Şartlar” ibarelerini iptal etmesi sonucu zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanununun hükümlerinin, bu kanunda düzenlenmeyen hususlarda ise Türk Borçlar Kanununun haksız fiile ilişkin hükümlerinin usul ve esasları çerçevesinde belirlenecektir. Açıklanan sebeplerle eldeki davada; derdest olan eldeki davaya uygulanması gereken iptal kararı gereğince artık geçici iş göremezlik tazminatının teminat içinde olduğu kabul edilerek bu talep yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf talebi incelemesinde;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden, olay tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre alınacak rapora göre belirlenmesi gerekmektedir.
Eldeki dosyaya baktığımızda mahkemesince hükme esas alınan … tarihli Adli Tıp Kurumu 2. ihtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan … tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde tüm tedavi evrakları incelenerek düzenlendiği anlaşılmakla bu yönüyle davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davalı vekilinin müterafik kusura yönelik istinaf talebinin incelemesinde;
Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Davacının soruşturma aşamasındaki ifadesinde, ismini bilmediği sürücünün arkadaşının arkadaşı olduğunu, eve gitmek için onan aracına bindiğini belirtmiştir. Sürücünün sürücü belgesi yok ise de, sürücünün 18 yaşından büyük olduğu, davacının araç sürücüsünün ehliyetinin olmadığını bildiği ispatlanamadığından, davacının müterafik kusurunun bulunduğu ispatlanamamıştır.
Yine davacının yaralanmasının dizden ya da baş bölgesinden değil kaval ve baldır kemiği kırığından kaynaklandığı anlaşılmakla kask takılmamasına bağlı zarar bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, müterafik kusur nedeniyle indirim yapılmaması yerindedir. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin faiz başlangıç tarihine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliğinin 15.maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Güvence Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt bu tarihte gerçekleşmektedir. Davacı vekili tarafından davalıya … tarihinde başvuruda bulunduğu dikkate alındığında, faiz başlangıç tarihinin … tarihi olduğu, mahkemece bu tarihten sonrası olan kısmi ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren faiz hükmedilmesinin davalının lehine olduğu, bu yönde davacı istinafı bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/1836 Esas ve 2020/4711 sayılı ilamı)
İndirim Sırasına Yönelik İstinaf Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede;
Borçlar kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle ilk olarak zararla ilgili indirim sebepleri uygulanarak gerçek zarar belirlenecek (önce kusur indirimi, sonra yapılan ödemeler), sonra da tazminattan takdiri indirim nedenleri olan 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 43. maddesi) düzenlenen hatır taşıması indirimi ve 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 44. maddesi) düzenlenen müterafik kusur indirimi uygulanacaktır.
Bu durumda mahkemece, davacı için hesaplanan tazminat miktarından öncelikle davalı tarafından yapılan ödeme tutarının mahsup edilmesi, daha sonra belirlenen bedeller üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması suretiyle sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/4153 E – 2020/4510 K; 2019/4295 E – 2020/4509, 2019/934 E – 2020/6205 sayılı kararı vb kararları)
Buna göre, davalı tarafından yapılan ödemenin zararı karşılamaması sebebiyle sürekli iş göremezlik zararının bilirkişice hesaplanan güncel veriler üzerinden, geçici iş göremezlik zararının iyileşme dönemi üzerinden baz alınarak davacının zararının belirlenmesi gerektiği, (bilirkişi raporunda “B2” başlığı altında gösterilen kısma göre ); buna göre davacının kaza tarihinden itibaren 9 ay iyileşme süresinin olduğu, bu dönem için bilirkişice hesaplanan 12.406,35 TL geçici iş göremezlik zararının, 52.062,22 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, daha önce davalı tarafından yapılan ödemenin güncel değerinin 19.124,04 TL olduğu, bu ödemenin sürekli iş göremezlik zararına istinaden yapıldığından ödemenin bu zarardan düşülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Neticede davacının bakiye 12.406,35 TL geçici iş göremezlik zararı, 32.938,18 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 45.344,53 TL zararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı araçta hatır için taşındığından % 20 hatır taşıması nedeniyle indirim yapıldığında davacının 9.925,08 TL geçici, 26.350,54 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 36.275,62 TL tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinden de davalının sorumlu olduğu, davacının müterafik kusurunun bulunduğu, zarardan hatır taşıması sebebiyle de indirim yapılması gerektiği anlaşılmakla, davacının neticede 9.925,08 TL geçici, 26.350,54 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 36.275,62 TL tazminat talebinin (kararda belirtildiği üzere bu yönde davacı istinafı bulunmadığından) … tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebinin reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere HMK’nın 353/1.b.2. Maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
– 26.350,54 TL sürekli iş göremezlik, 9.925,08 TL geçici iş göremezlik nedeniyle olmak üzere toplam 36.275,62 TL maddi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4- a-)Harçlar Kanunu uyarınca davalıdan alınması gereken 2.477,99 TL karar harcından, peşin yatırılan 31,40 TL ve 185,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 216,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.261,59 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,
5-Dava açılırken yatırılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, yargılama sırasında yatırılan 185,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 247,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, talimat masrafı, bilirkişi ücreti, ATK fatura bedeli ve dosya posta masrafı olmak üzere toplam 1.701,09 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 1.395,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.441,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
10-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 1.800,01 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 449,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 1.350,61 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
11-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-Davacı tarafından yapılan 67,50 TL istinafa dosya gönderme ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından kabul ve reddedilen miktarlar itibari ile ayrı ayrı iki taraf yönünden de KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.

30/11/2021

… … … …
Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.