Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1881 E. 2021/1969 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1881 – 2021/1969
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1881
KARAR NO : 2021/1969

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSKENDERUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 30/11/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyri esnasında plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir araçla çarpışması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığını, davacının tedavi gördüğünü, zararın tazmini için davalıya müracaat ettiklerini ancak ödeme yapılmadığını, davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100,00 TL geçici iş göremezlik ile 900,00 TL sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; plakası tespit edilemeyen aracın varlığı ve bu aracın kazaya neden olduğunun somut delillerle ispatı gerektiğini, tarafların kusur oranları ile davacının maluliyetinin ATK tarafından belirlenmesi, tazminatın aktüer siciline kayıtlı bir bilirkişi tarafından yeni poliçe genel şartlarında belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının poliçe teminat kapsamında olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere kusur oranında olabileceğini, davacının motosiklet kullanırken (…) kask ve benzeri koruyucu tertibat kullanmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasını, motosikletin sigortasız olması nedeniyle davacı aleyhine Hatay İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, SGK tarafından davacıya yapılan rücuya tabi ödemelerin tazminattan mahsubu gerektiğini, yasal faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, maddi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 56.603,72 TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalı … dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak şartı ile (miktar poliçe limiti dahilinde) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; yargılama öncesi … usulüne uygun yapılan bir başvurunun olmadığını, başvuru yapılırken sürekli maluliyet raporunun iletilmediğini, bu raporun aldırılması gerekirken mevzuata aykırı olarak tanzim edilen rapor doğrultusunda karar verilmesinin hata olduğunu, kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği hususunun ispatlanamadığını, savcılık soruşturma dosyasında davacının tespit edilmesi halinde dahi kazaya sebebiyet veren şahıstan şikayetçi olmadığını, yani savcılık soruşturma dosyası kapsamında söz konusu trafik kaza neticesinde uğranılan zarar hususunda … ile müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan araç sürücüsüne karşı şikayetçi olmadığını, davacının şikayetçi olmaması durumunda kurumun sorumlulara karşı olan rücu hakkını ortadan kaldırdığından davacının bu bağlamda … karşı tazminat hakkı bulunmadığını, müterafik kusur indirimine gidilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, yargılamaya konu somut olayda davacının motosiklette sürücü olduğu ve kaza esnasında kask, dizlik vb zaruri güvenlik önlemlerini almadığını, dosyadaki mübrez belgelerle sabit olduğunu, davacıya yönelik takas mahsup taleplerinin olduğunu, davacının kullanmış olduğu aracın da trafik sigortasının bulunmamasından ötürü … tarafından yolcu …’a … tarihinde 15.314,00 TL maluliyet tazminat ödemesi yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davalı vekili tarafından usule uygun başvuru olmadığı, maluliyet raporunun hatalı olduğu, müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiği, kazada yaralanan dava dışı …’a ödenen miktar yönünden takas mahsup taleplerinin değerlendirilmediği belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Usulüne uygun başvuru yapılmadığına yönelik istinaf incelemesinde;
Davalı kuruma davacı vekili tarafından … tarihinde başvurunun bulunduğu, davacının başvurması üzerine, davalı kurumca hasar dosyasının açıldığı, yapılan başvuruya verilen cevabi yazıda eksik olan kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporunun tamamlanması istenmiş olup, maluliyet raporunun davacı tarafça kısa sürede tamamlanabilecek bir husus olmadığı, tedavi evraklarının sunulduğu, bu durumda davalı kurumun isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu, halen dahi ödeme yapılmamış olması da gözetildiğinde başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen dava şartı gerçekleştiğinden uyuşmazlığın esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Husumete yönelik yapılan istinaf incelemesinde;
Dosya kapsamı ve soruşturma dosyasından kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiği hususunun ispatlandığı anlaşılmakla zarardan davalı sorumludur.
Savcılık soruşturma dosyasında davacının tespit edilmesi halinde dahi kazaya sebebiyet veren şahıstan şikayetçi olmadığını, yani savcılık soruşturma dosyası kapsamında söz konusu trafik kaza neticesinde uğranılan zarar hususunda … ile müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan araç sürücüsüne karşı şikayetçi olmadığını belirtmesi davacının davalıdan zararının tahsilini isteme hakkına zarar vermeyecektir. Davacı sürücüye karşı haklarından feragat etmemiştir. Bu durumda davacının zararından davalı … sorumludur. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Maluliyet raporuna yönelik yapılan istinaf incelemesinde;
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/09/2013 ile 01/06/2015 tarihleri arasındaki kazalar için Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki meydana gelen kazalar için 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu alınması gerekmektedir.
İş bu dosyada … tarihinde kazanın meydana geldiği anlaşılmakla mahkemece ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan … tarihli raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde, davacının tüm tedavi evrakları incelenerek düzenlendiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan istinaf sebebi incelemesinde;
Davalı vekili davacıdaki maluliyetin çenedeki hareket kısıtlılığı ve kaval kemiği kırığından kaynaklı olduğu ve davacının kaza esnasında kask takmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/16106 E- 2016/11047 K, 2016/7611 E- 2016/6717 K, 2015/18011 E., 2017/2430 K. sayılı kararı, 16/05/2017 tarih ve 2016/1864 E., 2017/5519 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, her ne kadar kaza tespit tutanağında ve dosya kapsamında davacının kask takıp takmadığına ilişkin bir bilgi yok ise de, dosya kapsamına göre davacının yaralanmasının çene bölgesinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu halde davacının kaza sırasında kask takmadığı, bu durumun müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin istikrarlı uygulamalarına göre BK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.

Takas-mahsup taleplerinin değerlendirilmediğine yönelik yapılan incelemede;
Davacı vekili cevap dilekçesinde takas mahsup defini ileri sürmemiş istinaf aşamasında ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesinde süresinde takas mahsup defi ileri sürülmediğinden bu sebeple indirim yapılmamış olması yerinde olmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişice hesaplanan 56.603,72 TL tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak 45.282,98 TL tazminat yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, ( geçici iş geremezlik tazminatı yönünden istinaf olmadığından) davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
– 45.282,98 TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalı … dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine,
3-a-)Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 3.093,28 TL nispi harçtan dava açılırken yatırılan 31,40 TL peşin harç ve yargılama sırasında yatırılan 393,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 424,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.668,88 TL nispi harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-)İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
c-)Harç tahsil edilmiş ise tahsil edilen miktarın Dairemizce tahsiline karar verilen bakiye harçtan mahsubu ile bakiyesinin tahsilinin istenmesine,

4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve 393,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, adli tıp fatura bedeli, bilirkişi ücreti, keşif masrafı ve dosya posta masrafı olmak üzere toplam 2.762,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.750,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen dava yönünden hesaplanan 6.686,79 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince red edilen dava yönünden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, (müterafik kusur nedeniyle reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına)
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davalı tarafından yapılan 6,45 TL istinaf yargılama ücretinin üzerinde bırakılmasına,
12-Davacı tarafından yapılan 52,00 TL istinaf yargılama ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 41,53 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından (56.603,72 TL) miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.
30/11/2021

… … … …
Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.