Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1836 E. 2021/1952 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1836
KARAR NO : 2021/1952

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 29/11/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar
sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tek taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’in yaralandığını, … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı sigora şirketine yapılan başvuru neticesinde … tarihinde yapılan 122.087,18 TL’lik ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan tazminatın ticari veya yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı tarafından geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat talebinin 13.319,97 TL’ye ıslah edildiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; 100,00 TL olarak talep etmiş oldukları geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 13.319,97 TL olarak arttırdıklarını, geçici iş göremezlik taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili her ne kadar geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, bütün sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumunda olduğunu ileri sürmüş ise de,
Mahkemenin karar tarihinden sonra 09/10/2020 günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 2019/40-2020/40 Esas-Karar sayılı 17/07/2020 günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde … günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının tedavi sürecinde uğramış olduğu geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı … şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Davacı vekili 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş olup, mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik talebinin 13.319,97 TL olacağı belirlenmiştir. Davacı vekili tarafından harcı ikmal edilerek bedel attırım dilekçesi verildiği dikkate alındığında, geçici işgörmezlik tazminatı yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Davalının hatır indirimi yapılması yönündeki iddiası yönünden yapılan incelemede;
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında hükmolunan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de,
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda; dosyada mevcut nüfus kayıtları incelendiğinde hatır için taşındığı iddia edilen davacının dava dışı sigortalı araç sürücüsünün kızı olduğu, baba kız arasında hatır taşıması olamayacağı anlaşılmakla davalının hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine yönelik iddiası yerinde görülmemiştir.
Davalının müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönündeki savunması yönünden ise,
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde (Borçlar Kanunu’nun 44.)düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı ve dosyadaki diğer evraklar incelendiğinde davacının … plakalı araçta yolcu konumunda olduğu, dosya kapsamından davacının kaza anında emniyet kemerinin takılı olmadığına ilişkin bir delil bulunmadığı gibi bu hususun davalı tarafça da usulünce kanıtlanmadığı, davacının araç içinden fırlayarak uçma veya uçarak bir cisme çarpma gibi bir durumunun da olmadığı anlaşılmaktadır. İspat yükü, bunu ileri süren davalı tarafa ait olacaktır. Bu nedenle hükmedilen tazminattan müterafik kusur nedeni ile indirim yapılmasını gerektirir her hangi bir olgu bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
HMK 353/1-b-2 maddesine göre” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına karar verilmesi kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Kabulü ile;
1-HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere KALDIRILMASINA,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla;
2-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
2-a)-Davacının kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
2-b)-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin Kabulü İle; 13.319,97 TL tazminatın … tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-a)-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 909,88 TL karar ve ilam harcından ıslah harcı ile birlikte peşin yatırılan 90,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye, 818,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-b)-İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen 54,40 TL harcın davalıdan tahsil edilmemiş olması ve fakat harç tahsil müzekkeresi çıkartılmış olması halinde söz konusu harç tahsil müzekkeresinin tahsil edilmeksizin iadesinin ilk derece mahkemesince istenilmesine,
3-c)-İlk derece mahkemesince … günlü karar ile davalıdan tahsiline karar verilen 54,50 TL karar harcının davalıdan tahsil edilmiş olması halinde söz konusu tahsil edilen harcın, dairemizce davalıdan tahsiline hükmolunan 909,88 TL karar harcından mahsubuna, bakiyenin kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 55,00 TL ıslah harcı ve 35,90 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harcaması yapılan müzekkere gideri, tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.796,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının ilgililerine iadesine,

İstinaf giderleri bakımından;
9-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Kesin olan iş bu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
11-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
12-Davacı tarafından harcaması yapılan 65,50 TL posta masrafı ve tebligat giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.29/11/2021

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır