Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1807 E. 2021/1891 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1807 – 2021/1891
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1807
KARAR NO : 2021/1891

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACILAR : 1- …
2-…
3-…
4-…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat)

KARAR TARİHİ : 23/11/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. tarih ve……. Esas, ……. Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın …… tarihinde Adana ili incirlik ilçesi D-400 karayolu ……. kavşağının Ceyhan istikametinde bulunan BP çıkışında müvekkili …’ın sevk ve idaresinde bulunan ….. plakalı motosiklet ile seyir halindeyken …’nın sevk ve idaresinde bulunan ……. plakalı kamyonun çarpması sonucu …’ın hayatını kaybettiğini belirterek …’ın vefatı nedeniyle Sebahat İşiktaş için 10.000,00 TL, … İşiktaş için 1.000,00 TL, Ceylan İşiktaş için 1.000,00 TL, Taner İşiktaş için 1.000,00 TL, cenaze ve defin masrafları için 1.000,00 TL ve araçtaki maddi hasar ve çekici gideri için 1.390,00 TL olmak üzere toplam 15.390,00 TL tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacıların davasını Adana Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, halbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunan İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu bu nedenle davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, HMK 121. Maddesine göre davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delillerini taraflarına tebliğ etmesinin zorunlu olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete hiçbir delil ibraz etmediğini, vefat tazminatı taleplerine ilişkin olarak ise 6704 sayılı torba kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmenin zorunlu olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davanın kısmen kabulü ile; Araçta meydana gelen hasar ve çekici gideri yönünden açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davacı … yönünden açılan davanın reddine, Cenaze ve defin giderleri yönünden açılan davanın reddine, davacı … yönünden 9.534,40-TL destekten yoksun kalma tazminatının …… tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı … yönünden 18.636,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının …… tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı … yönünden 226.485,60-TL destekten yoksun kalma tazminatının …… tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacılar vekili süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesi ile; davacı … yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, hesaplanan tazminattan müvekkillerinden her biri için %20 oranında mütefarik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, hesap raporunun yanlış ve eksik olarak değerlendirildiğini, cenaze ve defin işlemlerine ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu ve araçta oluşan maddi tazminat taleplerinin usulden reddi kararının da hatalı olduğu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 50, 53/1-3 ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, destekten yoksun kalınmasına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacılar vekilinin hükme esas alınan müterafik kusura yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelemesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın md. 52. maddesinde (Borçlar Kanunu’nun 44.) düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Adana 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası içinde mevcut ölü muayene tutanağına ve kaza tespit tutunağına göre davacıların murisi olan …’in kaskının olduğunun tespit edilemediği, ölü muayene ve otopsi tutanağında ölüm nedeninin trafik kazası sonucu gelişen beden travması ve kafa travmasına bağlı beyin doku hasarı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. (818 sayılı BK 44.) maddesi gereğince sürücünün kask takmamasından dolayı müterafik kusurunun bulunduğu anlaşıldığından tazminattan indirim yapılması gerekir. Bu nedenle belirlenen tazminattan BK’nın 52.maddesi gereğince takdiren %20 oranında indirim yapılması yerinde görülmekle, davacılar vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuşutur.
Davacılar vekilinin hükme esas alınan hesap raporuna yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelemesinde;
HMK’nın 357. maddesinde “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.” hükmü düzenlenmiştir. Davacılar vekiline, hükme esas alınan …… havale tarihli ek hesap raporu usulüne uygun şeklide ……… tarihinde tebliğ edilmiş, ancak vekil tarafından rapora karşı yargılama aşamasında süresi içinde ilk derece mahkemesine herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Aynı yöndeki Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/10/2017 gün ve 2015/3253 E.-2017/9419 K. Sayılı kararında özetle; “…6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “bilirkişi raporuna itiraz” başlıklı 281/1. maddesinde; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde ise, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı düşünülmelidir…” denilmiştir. Aynı husus Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/8676 E, 2018/2775 K; 2013/11884 E, 2015/835 K; 2015/8056 E, 2017/2988 K sayılı içtihatlarında ve benzer içtihatlarda, Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/430 Esas, 2018/1093 K sayılı kararında da benimsenmiştir.
Bu nedenle davacılar vekili yönünden süresinde ek hesap raporna raporuna itiraz edilmemekle kesinleşen rapora karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekilinin cenaze ve defin giderlerinin reddine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelemesinde;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek ve zorunlu defin gideri zararlarını tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Davacı tarafça cenaze ve defin gideri talep edilmiş ise de, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezarlıklar Daire Başkanlığı tarafından verilen cevabı yazıda mezar yeri, imam, kefen bezi ve cenaze ulaşım hizmetlerinin ücretsiz karşılandığının bildirildiği dikkate alındığından yazılı şekilde davanın iş bu talep yönünden reddine karar verilmiş olması yerinde görülmekle davacı vekillinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.
Davacı … vekilinin, reddedilen davasına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelemesinde;
Davacılardan …’ın, kaza sırasında 19 yaşında tekstil işinde çalıştığı, yine UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneklerinden davacı …’in evli ve çocuklu olduğu dolayısıyla destekliğin sona erdiği, bu davacı yönünden açılan tazminat davasının reddi gerektiği anlaşılmakla, bu husustaki istinaf başvurusu haksız bulunmuştur.

Davacılar vekilinin araçta oluşan maddi tazminat talebine ilişkin yapılan istinaf başvurusu yönünden incelemede;
Mahkemece, davalının sorumlu olduğu haksız eylem sebebi ile, davacıların murisine ait araçat 1.390,00 TL maddi zarardan sorumlu olduğuna ilişkin olup, yapılan yargılamada dava şartı yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. HMK’nın 341/2. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuru yapılabilen kararlar bellidir. Buna göre karar tarihi itibari ile 4.400,00 TL ve altındaki ilk derece mahkemesi kararlarının kesin olduğu bu kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı belirlenmiştir. Bu itibarla davalının maddi tazminat talebinin reddedilin kısma ilişkin ilk derece mahkemesinin kararı miktarı itibarı ile kesin olduğundan davacılar vekilinin bu kısma ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. ve 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan ve usulden reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY İLGİLİ HUKUK DARİESİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.23/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip
İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır