Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1761 E. 2022/205 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1761 – 2022/205
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1761
KARAR NO : 2022/205

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- …
3-…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA :Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat

KARAR TARİHİ : 25/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana İli Sarıçam İlçesi, Mehmet Akif Ersay Mah. Ve Remzi Oğuz Arık Mahallesine birleştiren yaya üst geçidinde, ruhsat sahibi …, şoförü … olan … plaka sayılı araç ile Kozan istikametinde seyir halinde iken maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkil kuruma ait olan üst geçit ve ışıklı ledli reklam talelasının zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, kazanın olması nedeni ile davalı …’e ait aracın sürücüsü …’un tam kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın … Sigorta A.Ş yönünden poliçedeki limitle sınırlı olmak ve temerrüt tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava takip yetkisinin olmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın 02/10/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nuaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmadığını, dava konusu kaza nedeni ile Adana Büyükşehir Belediyesi’in sınırları içerisindeki üst geçit ve levhalarda meydana gelen hasarın müvekkil şirkete ihbarı ile hasar dosyasının açıldığını, açılan hasar dosyası kapsamından ekspertiz incelemesi yaptırılmış ve 8.000,00 TL 31/03/2014 tarihinde ve 37.888,00 TL 27/03/2015 tarihinde müvekkil şirketçe karşılanarak ödendiğini, aynı kazada dava dışı … plakalı araçta meydana gelen hasarın da şirketin ihbarını müteakip … sayılı hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyası kapsamında ekspertiz incelemesi yaptırılmış ve 4.112,00 TL 02/05/2014 tarihinde müvekkil şirketçe karşılanarak ödendiğini belirterek Davacı …tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğuna karar verilmesini, müvekkil şirket dava konusu olay nedeniyle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirildiğinde davanın reddine, haksız ve fahiş olan tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile 56.901,95 TL maddi tazminatın davalılar; … ve …’den olay tarihi olan 16/03/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş’den 3.600,00 TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalılar … ve … vekili; davalı tarafından ıslah edilen kalemler açısından zaman aşımı süresinin dolduğunu, dava konusu zararın meydana geldiği tarihin 16.03.2014 olduğunu, davacı tarafından dava tarihinin 29.04.2019 tarihinde ıslah edilerek dava değerinin 46.901,95 TL arttırılarak 56.901,95 TL’ye yükseltildiğini, bu itibarla davacı tarafından ıslah edilen kalemler açısından zaman aşımı süresinin dolduğunu, dava konusu kaza nedeniyle … aktif dava ehliyeti olmadığından davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş tarafından 37.880,00 TL ve 8.000,00 TL’lik 2 ayrı kalem ile toplamda 45.880,00 TL olarak … ödendiğini, olay nedeni ile meydana gelen zarar miktarının bu derece yüksek olamayacağını, üst geçidin yerden yükseliğinin dahi tespit edilemediğini, olay yerinde keşif yapılmadığını, belediyece üst geçidin seyir halindeki araçlara zarar vermemesi için gerekli önlemlerin alınmadığını ve araçların zarar görmemesi için üst geçitlerde aranan asgari yükseklik sınırına riayet edilmediğini, gerekli uyarı levhalarının yerleştirilmediğini, belediyenin ağır kusurlu olduğunu, müterafik kusurun dikkate alınmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortacısı olan aracın verdiği zararın tazmini talep etmektedir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar, davanın belirsiz alacak değil kısmi dava olduğu, 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, zararın sigorta şirketince karşılandığı, kusurunun bulunmadığı ileri sürülerek istinaf edilmiştir.
Mahkemece zararın tespiti bakımından bir çok kez rapor alınmış ise de, alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli olmadığından Dairemizce elektronik mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişice davacının zarar gören ışıklı led tabelasından kaynaklı zararının zarar tarihi itibarı ile 60.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davalılar zararın sigorta şirketince ödendiğini belirtmiş ise de, sigorta şirketinin davalı belediyeye değil, büyükşehir belediyesine köprü hasarı için ödeme yaptığı, ışıklı led tabela için ödeme yapılmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Yine kusur raporuna itiraz edilmiş ise de, davalıların sürücüsü ve işleteni bulunduğu aracın damperi açık haldeki yüksekliğinin 6,00 metre oluşu dikkate alındığında, üst geçidin standart yükseklik olan 4,5 metrenin üzerinde yapılmış olması halinde dahi kazanın kaçınılmaz olması dikkate alınarak itiraz yerinde görülmemiştir.
Ancak; davalılar ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesinin 1.fıkrasında; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, ikinci fıkrasında ise, dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu sürenin, maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı belirtilmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. maddesinde de; “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482. madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemlerin her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı” belirtilmiştir.
Yine, kaza tarihi olan 16.03.2014 tarihi itibariyle 6098 TBK’nın 72. maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” düzenlemesine yer verilmiş olup, davacının talebi, trafik kazasına bağlı, haksız fiille oluşan zararın tazmini, yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereği 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu döneminde kısmi dava olarak açılan davada, davaya konu edilmeyen alacak bölümü için zamanaşımı işlemeye devam etmektedir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları ile, ıslaha karşı zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi kabul edilmiş olduğundan, davacının 29.04.2019 tarihinde yaptığı ıslaha karşı davalılar vekilinin süresinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü gözetilmelidir.
Dava konusu kaza maddi hasarlı olup, uzamış ceza zamanaşımının uygulanma ihtimali yoktur.
Davacı iş bu davayı 13.10.2015 tarihinde açılmış, ıslah ise 29.04.2019 tarihinde yapılmıştır. Olay tarihinden itibaren 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1. maddesinde ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. Maddesinde ve TBK’nın 72. maddesinde ön görülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davalılar … ve … yönünden ıslah edilen kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz karar verilmeden, gerekçeli kararda değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece dava dilekçesi ile talep edilen 10.000,00 TL hasara yönelik tazminat için davanın kısmen kabulüne, kalan ve ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımına uğraması sebebiyle istinaf eden davalılar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği ilk derece mahkemesi kararının istinaf eden davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılar; … ve …’den olay tarihi olan 16/03/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş’den 3.600,00 TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harç yönünden:
3-Alınması gereken 683,10 TL karar harcının, peşin alınan 170,78 TL ve ıslah ile alınan 801,00TL olmak üzere toplam 971,78TL harcın mahsubu ile fazla yatan 288,68 TL harcın karar kesinleştiğinde talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
Yargılama giderleri yönünden:
4-Davacı tarafından yapılan 683,10 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplamda 710,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 340,70 TL, posta gideri, 1.200,00TL, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.540,70 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 99,22 TL’sinden davalı … Sigorta A.Ş, 270,70 TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Vekalet ücreti yönünden:
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (… Sigorta A.Ş. bu miktarın 3.600,00 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının bulunması halinde ilgililerine iadesine,
İstinaf giderleri açısından;
9-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-Davalılar tarafından yapılan 248,50 TL istinafa dosya gönderme ve bilirkişi ücretinin kabul-red oranına göre hesaplanan 204,81 TL’sinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine, kalan kısmının davalıların üzerinde bırakılmasına,
12-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 25.01.2022

… … … …
Başkan … Üye … Üye … Katip …