Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1753 E. 2021/2143 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1753 – 2021/2143
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1753
KARAR NO : 2021/2143

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Adana 3. Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.12.2017 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün Akdağmadeni istikameti Pazarcık mevkiine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, otobüsün kaza tarihinde … Sİgorta A.Ş.’ne Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Sigortası olması sebebiyle kuruma başvuru yapıldığı ancak davalının yasal sürede başvuruyu sonuçlandırmadığı belirtilerek 100,00TL maddi tazminetın temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi tarafından süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; Adli tıp kurul raporunda belirtildiği üzere müvekkilinin sol frontalde orbita kırıkları ve lineer kırıkları tespit edildiğini, buna rağmen bilirkişi raporunda sürekli maluliyetin bulunmadığının tespit edilmesinin kabul edilemez olduğunu, zira davacının kafatası ve yüz kemiklerinde ciddi kırıklar oluştuğunu, kırıklardan kaynaklı rahatsızlıkların ömür boyu süreceğini, bilirkişi raporlarında her ne kadar maluliyet bulunmadığı sonucuna varılmış olsa da Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 Sakatlık teminatı cetveli kapsamında “Zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nispeti daha az vahim olsalar bile bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nispetlere kıyasen tayin olunur.” hükmü gereği kıyaslama yapılarak bir maluliyet sonucuna varılması gerektiğini bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yukarıda bahsedilen hüküm uyarınca yeniden rapor düzenlenerek maluliyet belirlenmesini ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı açılan, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasına dayanan maddi tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası can sigortası türlerinden olup, bir meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavinin giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesi gerekeceğinden, bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
Poliçe klozlarında maluliyet cetvelleri belirtilmiş, zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecelerine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur denilmiştir.
Mahkemece, doktor bilirkişiden alınan raporda davacı ile ilgili olarak dosyada mevcut olan tıbbi raporlarda tarif edilen yaralanmaların karşılığının sakatlık teminatı altındaki listede bulunmadığı, yaralanmaların sekel bırakmadan iyileştiğinin anlaşıldığının belirtildiği, davacının maluliyetinin maluliyet cetvelinde bulunmadığı halde bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları Sakatlık Teminatı altındaki listede karşılığının bulunmadığı bu nedenle sakatlık teminat oranı olmadığının belirtildiği, davacının maluliyetinin maluliyet cetvelinde bulunmadığı halde bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmediği anlaşılmaktadır.

Davacı vekili tarafından dosya arasına sunulan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Kurulunda yer alan üç hekim öğretim üyesi tarafından görüş niteliğinde düzenlenen 12.09.2018 tarihli raporda davacının kaza nedeniyle tüm vücut özürlülük oranının %5 olduğu belirtilmiştir.
Buna göre; mahkemece, yeniden Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan rapor alınarak, davacının maluliyetinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetveli kapsamında değilse bunların önem derecelerine göre ve cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde, bir meblağ sigortası olan zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalının sorumluluğunun, tespit edilen sakatlık oranı ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre ödenmesi gereken meblağın, konusunda uzman bilirkişi heyeti marifetiyle tespit ettirilerek davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun tespiti gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm verilmesi hatalı görülmüş davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
Tüm bu anlatılanlar ışığında mahkemece öncelikle; davalının sorumlu olduğu zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yönünden davacının maluliyetinin tespitine ilişkin yukarıda açıklanan şekilde bilirkişi raporu alınmadan karar verildiğinden, eksik inceleme ve araştırma yapıldığı, bu nedenle HMK’nın 353/1-a-6. bendine göre davanın esasıyla ilgili olarak gereken delillerin toplanmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlere dayalı davacı vekilinin istinaf taleplerinin, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüyle, kararın kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 3. Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Yukarıda belirtilen sebeplerle eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.21/12/2021

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.