Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1746 E. 2021/1915 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1746 – 2021/1915
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1746
KARAR NO : 2021/1915

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI :….
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ : Av….
Av…
Av. ..
DAVALI : 2-..
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : .

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarih ve …. Esas, … Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı … plakalı motorsikletin karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, kazanın meydana geldiği karayolunda trafik güvenliğini sağlayacak tedbirler alınmadığından hem motorsiklet sürücüsünün hem de davacının hayati tehlike yaratacak şekilde yaralanması söz konusu olduğu, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik ücreti, 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik, 3.000,00 TL özel bakım ve tedavi giderleri ve 75.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğu, Sgk tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin yapılıp yapılmadığının araştırılmasını, öncelikle tüm delillerin toplanmasına müteakip tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiği, davacının maluliyetinin İstanbul Adli Tıp Kurumunca belirlenmesi gerektiği ve sağlıklı bir tazminat hesaplaması için aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından tazminat hesaplaması yapılmasını, öncelikle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile; kazanın meydana gelişinde Karayolları Genel Müdürlüğünün hiçbir kusurunun bulunmadığı, ancak idareye kusur izafe edilmesi halinde dahi genel kurallar ve yerleşik içtihatlar gereğince yargılama adli yargıda değil ancak idari yargıda görülebileceği bu nedenle öncelikle açılan davanın usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda taleple bağlı kalınarak kısmen kabulü ile; 18.039,94 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı (Hükmedilen sürekli iş göremezlik maddi tazminatının Karayolları Genel Müdürlüğünün yalnızca 1.000,00 TL’sinden sorumlu olmasına) 803,45 TL geçici iş göremezlik maddi tazminatı, 350,45 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 19.193,84 TL’nin davalı sigorta şirketi ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden temerrüd tarihi olan ….. ’den itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … ’den itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece tespit edilen kusuru kabul etmediklerini, ehliyetsiz ve çok süratli şekilde araç kullanan sürücünün %15 kusurla tali kusurlu olduğuna kanaat getirilerek müvekkiline %65 oranında kusur izafe edilmesini kabul etmediklerini, mahkemece tek bir bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporu ile hüküm kurulduğunu, kusur raporuna hem davacı hem de davalı tarafça itiraz edildiği halde itirazları giderir nitelikte bir rapor hazırlanması için dosyanın üçlü bilirkişi heyetine veya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalılar aleyhine açtıkları iş bu davada ….. tarihli ara karar ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın tefrikine karar verildiğini, maddi tazminat talepleri bakımından yargılama aşamasında dosyaya sunulan en son … günlü bilirkişi raporunda yalnızca işletenin kusur oranı (%15) üzerinden davalı sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat tutarının hesaplandığını, davalı … Sigorta AŞ’nin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, mahkemece verilen kararda hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin de hatalı olduğunu, davacı dilekçesinde talep etmiş oldukları tedavi giderlerinin SGK’nın sorumluluk kapsamı dışında kalan giderler olduğundan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini, hükmedilen manevi tazminatın müvekkilinin yaşadığı olay dikkate alındığında çok düşük olduğunu belirterek, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümü ile kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunduğunu, iş bu çelişkileri giderici ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken söz konusu hususun dikkate alınmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken …. tarihinden faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren tarafın davacı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu kazanın meydana geldiği yolda orta refüjde bulunan kafes panoların bakımı, hasarlı olanların onarımı görevinin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına verildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekillerinin kusura yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunan olayın hemen akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağında; davacı yaya …’ın D400 karayolunda yoğun araç trafiği olan yol bölümünde yayaların geçişini engelleyen demir korkuluklar bulunmasına rağmen karşıya geçmesi nedeni ile asli kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ise kazada kusurunun bulunmadığı, yolun bakım ve onarımını yapan kurumun ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece aldırılan … tarihli bilirkişi raporuna göre ise, meydana gelen kazanın oluşumunda yaya davacının 1. derecede kusurlu ve kusur oranının %65 kusurlu olduğu, yolun bakımından ve onarımından sorumlu davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün %20 oranında kusurlu olduğu, …. plakalı motosikletin sürücüsü …’ün ise %15 oranında kusurlu olduğunun görüş ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda kaza tespit tutanağı ile kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor arasında çelişki bulunduğu, çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden oluşturulacak kusur konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak, dosya arasında bulunan kusur raporu ile Kaza tespit tutanağı arasında çelişkinin giderilmesi ve tarafların kazanın oluşumundaki kusur oranlarının netleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle taraf vekillerinin kusura ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmüştür.
Mahkemenin kabulüne göre dosya incelendiğinde, davacı vekili dilekçesinde oluşan zararın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Buna rağmen mahkemesince hüküm kurulurken sigortalı araç sürücüsünün kusuru dikkate alınarak kusur oranına göre hüküm tesis edildiği görülmüştür. Ne var ki, yukarıda açıklandığı gibi tarafların kusur oranı henüz tam olarak belirlenmemiş olup, öncelikle bu kusur oranı netleştirildikten sonra dosyamız davacısı …. ‘nin kazaya etken kusurunun indirilmesi ile oluşan zararın müteselsil sorumluluk ilkesi kapsamında davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken sadece sigortalı araç sürücüsünün kusuruna göre hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde 3.000,00 TL bakıcı ücreti ve tedavi gideri talep ettiği görülmektedir. Öncelikle HMK 31.maddesi kapsamında davacı vekiline talep etmiş olduğu bakıcı ücreti ve tedavi giderinin ne kadar olduğu hususunun açıklatılması gerekmektedir. Davacı vekili tarafından 3.000,00 TL’lik tazminatın ne kadarının bakıcı ne kadarının tedavi gideri olduğu hususunda açıklama yapılmasından sonra davacının tedavi sürecinde SGK’nin sorumluluğunda bulunmayan belgesiz tedavi giderlerinin tespiti hususunda konusunda uzman adli tıp uzmanından rapor alınarak bunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde bu hususta bir araştırma yapılmamış olması da hatalıdır.
Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Dairemizin karar türüne davacılar vekilinin sair istinaflarının değerlendirilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.a-6. maddesi gereğince KABULÜ İLE,
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

2-Yukarıda belirtilen sebeplerle davanın yeniden görülüp karar verilmesi için dosyanın yerel Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Taraflarca yapılan sair istinaf sebeplerinin Dairemizin karar türüne göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığı için istinaf incelemesi için taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 359/3. maddesi gereğince kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.23/11/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır