Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1690 E. 2021/1841 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1690 – 2021/1841
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1690
KARAR NO : 2021/1841

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACI : …
VEKİLİ : Av…

DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 2- …
3-…
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 15/11/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların iddia ve savunmalarının özeti:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken … adına kayıtlı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucunda motosiklette yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, ….. tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili ……. tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini 24.358,27 TL’si geçici iş göremezlik zararı, 22.633,42 TL ‘side kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan zarar olmak üzere toplam 46.991,69 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 37.593,35 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden … tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kazanın gerçekleştiği … tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve …’tan kazanın gerçekleştiği …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile; meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin hastaneden taburcu edilmiş olmasına rağmen ayağındaki alçı nedeniyle evde yaklaşık 60 gün sürekli yattığını, hareket edemediğini ve halen yürürken ayağının aksadığını, psikolojik anlamda oldukça yıprandığını, tüm bunlar dikkate alındığında mahkemece hükmolunan manevi tazminatın çok düşük olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümü ile kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; davacının geçici iş göremezlik tazminatlarının sağlık gideri teminat kapsamında olduğunu, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, bu yönü ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı lehine hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Karara karşı davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesi ile; davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunun ilgili yasa, yönetmelik ve ZMMS Trafik Poliçesi Genel Şartlarına aykırı olduğunu, davacı lehine hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı vekili her ne kadar mahkemece hükmolunan manevi tazminatın çok düşük olduğunu ileri sürmüş ise de,
6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olayda….. tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, alınan maluliyet raporuna göre %4 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu ve 24 aya kadar uzayabilecek nitelikte geçici iş gücü kaybının oluştuğu, dosya içerisinde mevcut kusur raporlarına göre … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Buna göre eldeki dosyaya baktığımızda tarafların belirlenen ekonomik sosyal durumları, kusur oranları, kaza ve davanın tarihi, davacının yaşı, yaralanmasının niteliği, paranın satın alma gücü, TMK 4 maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmolunan manevi tazminatın yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin geçici işgöremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı sigorta vekili her ne kadar davacının geçici iş göremezlik tazminatlarının sağlık gideri teminat kapsamında olduğunu, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de,
Mahkemenin karar tarihinden sonra …. günlü resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin …. Esas-Karar sayılı …. günlü kararı dikkate alındığında davacının zararının belirlenmesinde …. günlü ZMSS genel şartlarının tümü ile dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle davacının tedavi sürecinde uğramış olduğu geçici iş görmezlik zararının davacının gerçek zararı niteliğinde olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketi tarafından davacının uğramış olduğu bu zararın karşılanması gerektiği anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır, bu yönü ile davalıların buna dair istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.(Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6271 esas ve 2020/8104 karar sayılı 03/12/2020 günlü kararı)
Davalı sigorta vekilinin ve davalılar … ve … vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalı sigorta vekili davacı lehine hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, davacı … plaka sayılı motosiklette yolcu konumunda bulunmakta olup davalı ise … plakalı aracın ZMM sigortacısıdır. Hatır taşıması indirimi ancak kişinin yolcu konumunda bulunduğu araç için tezahür edecek riskin gerçekleşmesi sonucu söz konusu olabileceğinden davacının yolcu olarak bulunmadığı aracın ZMMS’si aleyhine hükmedilen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılamaz. Bu nedenle davalının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalılar … ve … vekilinin hatır taşımasına yönelik istinafı yönünden ise dosyada mevcut nüfus kayıtları incelendiğinde hatır için taşındığı iddia edilen davacının dava dışı sürücünün kardeşi olduğu, kardeşler arasında hatır taşıması olamayacağı, bu nedenle mahkemece hükmolunan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamış olmasında herhangi bir yanlışlık olmadığı kanaatine varıldığından davalı sigorta vekili ile … ve … vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine yönelik istinaf başvurularının reddi gerekmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunun ilgili yasa, yönetmelik ve ZMMS Trafik Poliçesi Genel Şartlarına aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de, istinaf başvurusunda dosya içerisindeki mevcut hesap raporunun mu, kusur raporunun mu yoksa maluliyet raporunun mu yasaya ve yönetmeliğe aykırı olduğu, hangi gerekçeler ile yasa ve yönetmeliğe aykırı olduğu hususlarının tam olarak belirtilmediği anlaşıldığından davalıların soyut, gerekçe içermeyen bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin tüm istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarih ve …… Esas, …. Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalılar … ve … vekiinin vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince;
2-a)-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2-b)-… Sigorta A.Ş’den alınması gereken 2.568,00 TL istinaf karar harcından, bu davalı tarafından peşin yatırılan 642,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 1.926,00 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
2-c)-Davalılar … ve …’dan alınması gereken 3.114,48-TL istinaf karar harcından, bu davalılar tarafından peşin yatırılan 778,50 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 2.335,98 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/3. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; miktar veya değeri yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.15/11/2021

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır