Emsal Mahkeme Kararı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1682 E. 2021/1866 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1682 – 2021/1866
T.C.
ADANA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1682
KARAR NO : 2021/1866

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :

DAVACILAR : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av…
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 16/11/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… tarih ve ……… Esas, …. Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı araç ile müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki bisikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 100,00 TL sürekli iş gücü tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine maluliyet raporu talep edildiğini ve davacının bunu sunmadan dava açtığını, davacı tarafından sigortalı sürücünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, maluliyet hesabında genel şartlarda belirtilen sakatlık oranlarının nazara alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı olan 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının maluliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; müvekkilinin kaza sonrasında ciddi maluliyetler oluşmasına rağmen denetime uzak ve hakkaniyete aykırı bir şekilde Adli Tıp raporunun düzenlendiğini, müvekkilinin somut durumunun kaza nedeniyle tibia kırığında meydana geldiğini, bu kırıklardan dolayı ameliyat edildiğini, bu kadar ağır şekilde sakatlanan, iyileşmesi uzun süren müvekkilinin mağdur olduğunu, yargılama neticesinde İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun …… tarihli maluliyet raporunun 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde düzenlendiğini, ancak raporun düzenlenme tarihi ve davacı müvekkilinin yaşı dikkate alındığında, raporun Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında düzenlenmesi gerektiğini, itiraza konu raporda esas alınan yönetmeliğin ….. tarihli Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile mülga edildiğini, …… tarihli maluliyet raporlarına bu sebeple itiraz edildiğini ve kalıcı maluliyetinin olmadığına dair tespitin kabul edilemeyeceğinin belirtildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davanın, TBK’nun 54/3 ve 55.md gereğince açılmış ve çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bilindiği üzere Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre maluliyet oranları Adli tıp Kurumu 3. İhtisas dairesi ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığından oluşturulacak bilirkişi heyetinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan mevzuat yönetmelik hükümlerine uygun olacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Buna göre 01/06/2015 ile 20/02/2019 tarihleri arasındaki kazalar için 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu, 20/02/2019 tarihinden sonra meydana gelecek kazalar içinse Çocuklar // Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde heyet rapor alınması gerekmektedir. Davacı vekili müvekkilinin yaşı dikkate alındığından düzenlenecek raporun ……. tarihli Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda, kaza tarihinin …… olup mahkemesince hükme esas alınan …… tarihli Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunun, kaza tarihi olan…… tarihinde yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde düzenlendiği, davacının son film ve grafileri incelenmek sureti ile raporun hazırlandığı anlaşılmıştır. Davacıda kırık olması her durumda maluliyet olacağı anlamına gelmeyecektir. Bu nedenle davacı vekilinin soyut beyana dayalı istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince açıklanan ve benimsenen nedenlerle dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcından mahsubuyla, bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının bulunması halinde, karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361. maddesi gereğince; Dairemizin kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne, yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine veya Dairemize gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile YARGITAY’A TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.16/11/2021

Başkan Üye Üye Katip

İş bu karar 5070 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.